GAZİANTEPTE KURAKLIK

Fatih Çeliktürk

3 yıl önce

Yağışların normal seviyelerin altına inmesiyle başlayan kuraklık zamanla azalan yağışlar sonucu yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının seviyesinde gerçekleşen düşüşler sebebiyle toprakta ve su kaynaklarında kuraklıklar yaratabilir.

Topraktaki bitki köklerinin yeterli nemi bulamayarak su ihtiyacını karşılayamaması ve dolayısıyla büyüyüp gelişememesi tarımda ürün verimlerini ciddi oranda düşürebilir. Bu noktada kuraklık sosyoekonomik tarafını gösterir. İnsan yaşamı için temel olan sebzeler, tahıllar ve baklagiller gibi pek çok ürün, talebin altında üretilebilir.klim değişikliğinin etkileri sonucunda ülkemizde de yağış miktarları azalıyor ve kuraklıkla karşılaşma ihtimalimiz artıyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’ne göre ülkemizde yağış miktarı her geçen yıl azalmaya devam ediyor. Öyle sonbahar-kış yağışlarında normale göre %53 azalma gözlemlendi; Ege ve Karadeniz Bölgeleri’nde son 40 yılın en düşük yağışlı sonbaharı yaşandı.Güneydoğu ve Gaziantep’te ise durum daha vahim görünüyor. Bu da ülkemizin su kaynaklarının tükenme tehlikesi altında olduğunu gösteriyor. Yağışlarda beklenenden uzun süre düşüş yaşanmasının yanı sıra su kaynaklarının aşırı kullanımı gibi su tüketimini ilgilendiren diğer faktörler de kuraklığın etkilerini çoğaltıyor.

Kitlesel ve bireysel ölçeklerde savurgan su tüketimi, mevsimsel yağışların gerçekleşmemesiyle karşı karşıya kalınan susuzluğu daha da arttırıyor. Başta İstanbul olmak üzere tüm büyükşehirlerimizin deneyimlediği kuraklık ve karşı karşıya kaldığı susuzluk tehlikesine karşı siz de ev temizliğindeki ve günlük alışkanlıklarınızı değiştirerek su kaynaklarımızın korunmasına destek olabilirsiniz.

Evinizde su sızdıran hatalı tesisatları tamir etmek, gereksiz yere sifon çekmemek ve yanlış kullanımda büyük miktarlarda su israfına sebep olabilen ev ve çamaşır temizliğini doğru bir şekilde yapmak gibi pek çok tasarruf yöntemini uygulayarak bireysel olarak susuzlukla mücadele edebilirsiniz.

YAZARIN DİĞER YAZILARI