GAZETECİLİK ZOR İŞTİR

Fatih Çeliktürk

5 yıl önce

İstanbul da yaşayan , kandil kutlaması için aradığım gazeteci arkadaşım dertliydi. Basın ilân kurumu, “Basın ahlakı ilkelerine uymadıkları” gerekçesi ile iki gazeteye birer gün “reklâm vermeme” cezası kesmiş. Hem de bayram arifesinde.Mademki basın ahlak ve ilkeleri bu kadar önemseniyor, neden sadece tek taraflı haber yapan, bazı şahısların özel gazetesiymiş gibi yanlı davrananlardan hesap sorulmuyor? Kimin kimden ne kadar nemalandığı, çıkar ilişkisi yaşadığını yaptıkları artık rütuna binmiş haberlerden rahatça görebilmek mümkün. Hatta bazıları biat konusunu öylesine abartmıştı destekçilerinin “dürüm yedi” “aman efendim ona da ne güzel yaraşır dürüm yemek “,”dürüm dürüm olalı böyle bir ağız görmemiştir” şeklinde itici sulandırmalar gerçek gazeteci etiğinden tamamen uzaklaştırdı insanları.Oysa ki bu gün hakkında güzel yazdıklarını, yarın yanlışı olduğunda eleştireceksin. Hesaplar sorabileceksin. Bizleri yanıltmışsın yazıklar olsun ,diyebilmek yüreklilik ister zaten.Şimdilerin ise moda tabiri “yandaş basın”.Bunlar kim iktidar ise yada güç kimden yanaysa hemen o tarafa kayıp en masum şirinliğiyle kendini teslim edip zamanın önde gidenleri oluveriyorlar hemen.Peki destekçileri güç kaybetmeye başlarlarsa? O zaman da “kral öldü! yaşasın yeni kral!”mantığıyla kayacakları yeni mecrayı belirliyorlar.Ve “Gazeteciyim” diyebilmek için, IŞİD teröristlerinin kaçırdığı konsolosluk görevlilerinin akıbetini her gün sormak, Türk toprağı Musul Konsolosluğu’nu işgal edip Konsolosluğu bölgedeki ana karargâh olarak kullanan militanlar için, “Vatan toprağını niye korumuyorsun, yoksa Türk konsolosluk toprakları da NATO toprağı mı oldu?” sorusunu manşete döşeyebilmektir…Büyükşehir başkanımız sayın Fatma Şahinin verdiği iftarlarda yanında oturabilmek için mücadele verirken, kolundan çekip zoraki bir kare yakaladığınız Fatma Hanımın çocuğunuzla çekilmiş resmini sanal alemde her gün döndüreceğinize hazır kendilerini bulmuşken ”sayın başkanım,dinamik kavşaklarla çözeriz dediğiniz trafik sorunumuz aksine artarak devam ediyor.Ramazanda bu çile had safhaya çıktı.Suriye meselesi ilimizi canından bezdirdi ama hala somut bir çalışma yok. Arsa fiyatlarının pahalılığından dolayı ev fiyatları çok aşırı ve dar gelirli ev sahibi olamıyor.Hani seçim vaatlerinizde bu sorunu çözeceğiz demiştiniz.O günden bu güne değişen tek şey fiyatlardaki önlenemez artış oldu.Siz, ben herkesin bacısıyım, herkese eşit mesafedeyim dediniz ama halen etrafınızda neden yandaşlar bulunmakta..”işte bunları sorabilene ve açık yüreklilikle kamu oyunu bilgilendirenlere gerçek gazeteci denilmekte.Basın ilan kurumu reklam cezası verirken gerçekte hangi ilkeleri baz almakta gerçektende merak konusu bu günlerde..

YAZARIN DİĞER YAZILARI