ÖZEL OKUL ÖĞRETMENLERİNİN ZAM ENDİŞESİ!

Fatih Gözüaçık

4 ay önce

Üç-dört yıldır olağanüstü olaylara şahit oluyoruz. Belki de yüzlerce yılda bir görünecek olaylar son 2 -3 yıl içinde gerçekleşti.2020 yılını koronavirüs salgını ve bunun etkileri ile geçirdik. Aylarca evlere kapandık çoğu işyeri sahibi işletmesini açamadı açsa da satış yapamadı. Salgın bitti normalleşiyoruz derken uygulanan yanlış politikaların sonucu olarak Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizlerinden birisi ile karşı karşıya geldik. Bazı zümreler hariç toplumun kahir ekseriyetinde ekonomik krizin etkileri iliklere kadar hissedildi. Alım gücümüz iyice düştü. Kriz yetmezmiş gibi tarihin en büyük depremlerinden ikisini yaşadık tam 11 ay önce. Zaten ekonomik olarak zor durumdayken depremlerin getirdiği maaliyet sonucu iyice yoksullaştık. Sanayiden turizme, eğitimden inşaata, birçok sektörü etkileyen bu olaylar özellikle özel sektörde çalışan sayıları yüzbinlerle ifade edilen öğretmenler üzerinde etkisi büyük oldu. Yüzbinlerce öğretmen süreçte kaderiyle baş başa kurum sahiplerinin insafına bırakılmıştır. Yatmayan ya da eksik yatan maaşlar, eksik gösterilen SGK primleri, eğitim ödeneği ek ders sosyal yardımları alamamaları, kurum yöneticileri tarafından uygulanan mobbingler insan onuruna yakışmayacak şekilde asgari ücretin altında çalıştırılmaları ve sayamadığım birçok sorun hala çözülmeyi bekliyor. Kara yıl 2023’ü geride bıraktık yeni yılda asgari ücret yüzde 49 artarak 17 bin TL oldu. Özel sektörde çalışan öğretmenlerin büyük çoğunluğu asgari ücretin altında ya da aşağı yukarı asgari ücret seviyesinde kaldı. Son yapılan zamlarla memur en düşük memur maaşı 32 bin, ek ödemeler hariç ortalama öğretmen maaşı 35-40 bin arası olmuştur. Özel okullarda çalışan öğretmenlerde maaşlarına zam beklemekte çünkü aynı işi yapıyorlar ama neredeyse yarısı kadar hatta daha az maaş alıyorlar. Peki bunca sorun karşısında Millî Eğitim Bakanlığı bir çalışma yürütüyor mu? Sayın bakan Özel Sektördeki öğretmenlerin özlük haklarının iyileştirilmesi konusunda çalışma başlatıldığını söyledi umarım nihayete erer. Bakanlık aynı işi yapan öğretmenler arasında özel sektörde çalışanların asgari ücretle çalışmasının önünü açacak düzenleme yaptıktan sonra kurumlar öğretmeni asgari ücretle çalıştırmaya devam ederler. Bu uygulamadan ivedilikle vazgeçilmeli ve özelde çalışan öğretmenlerin kamuda çalışanlardan daha az maaş almamasının önünü açacak düzenlemeleri yapmalıdır. Tabi bunları söylerken öğretmenlerinin hakkını veren öğretmenine değer veren kurumsal kurumlar da var tabi ki bu kurumlara teşekkürü de borç bilir onları tenzih ederim. Aslında özel kurumlarda çalışan öğretmenlerin birçok sorunu var ama en önemlisi ekonomik sorunlar. Aynı işi yapan kamudaki meslektaşlarından iki-üç kat daha fazla çalışma ama yarısı kadar maaş alma. En önemli sorun bu aslında. Bazı özel öğretim kurumları velilerden eğitim öğretim ücretlerini peşin almalarına rağmen öğretmenlerine maaşların zamanında ödenmesi ve ücret artırımı konusunda elini taşın altına koymaması sonucu öğretmenler mağdur olmuş motivasyonları azalmıştır. Özel sektörde çalışan öğretmenler gece gündüz demeden dişini tırnağına takıp görev ve sorumluluklarını yerine getirmeye çalışırken yaşanan ekonomik sorunlar nedeniyle mutsuz olduklarını her fırsatta dile getirmektedirler. Derslere girmişler, velileri aramışlar öğrencilerin motivasyonlarını artırmak için sürekli onlarla ilgilenmişler ama karşılığında maaşını tam alamamış ya da tam almışsa da maaşları asgari ücretin altında veya asgari ücret düzeyinde kalmıştır. Yaşanan duruma demokratik tepkisini gösteren öğretmenlerin ya sözleşmeleri feshedilmiş ya da öğretmenler türlü mobbinglere maruz bırakılmıştır. Tüm bu sorunların çözümü, öğretmenler arasındaki dayanışmanın artırılması öğretmenlerin özlük haklarının iyileştirilmesi için özel sektörde çalışan öğretmenler tarafından 2020 yılında benimde yönetiminde olduğum ÖSÖB-DER ‘’Özel Sektör Öğretmenleri Birlikteliği Derneği’’ adıyla dernek kuruldu. Yine aynı amaca hizmet eden sendikalar kuruldu. Ben örgütlü mücadelenin bazı şeylerin değişmesi için önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü devlet karşısında bir muhatap görmek kurumsal bir kimlik görmek ister. Bu anlamda isteklerin sosyal medya platformlarında dile getirilmesinden ziyade sivil toplum kuruluşları vasıtasıyla basın bildirisi veya ilgili mercilerle görüşmeler yapmak suretiyle yapılmasının daha etkili olacağını düşünüyorum. Mutlu öğretmenler mutlu nesiller yetiştirir. Özelde çalışan öğretmenlerin KPSS sınavına çalışarak devlete atanmaya çalışması kurum için en büyük ayıptır bence. Sözün özü bakanlığın sermaye sahiplerinin isteklerinden ziyade özelde çalışan öğretmenlerin isteklerini dikkate alarak öğretmenlerin haklarının iyileştirilmesi yönünde adımlar atması gerekmektedir.
YAZARIN DİĞER YAZILARI