AFETLER YILI 2021

Fatih Gözüaçık

2 yıl önce

 2021 yılı dünyada birçok afet meydana geldi bu afetlerde binlerce insan yaşamını yitirdi. Depremler, yangınlar, salgın hastalıklar, volkanik patlamalar seller, heyelanlar ve daha niceleri.

15 Ocak’ta Endonezya'da gelen 6,2 büyüklüğündeki depremde, 92 kişi hayatını kaybetti. Endonezya Afet Yönetimi Ajansına (BNPB) göre, 3 binden fazla kişinin yaralandığı depremden en az 30 bin kişi etkilendi. 7 Şubat’ta Hindistan'da, Himalayalar’daki bir buzul parçasının Nehre düşmesi sonucu oluşan selde 35 kişi hayatını kaybetti, 169 kişi ise kayboldu. 13 Şubat’ta ABD'de şiddetli kutup soğukları nedeniyle en az 58 kişi yaşamını yitirdi. Teksas eyaleti başta olmak üzere ülkenin iç, orta ve güney kısımlarını etkileyen şiddetli kar ve buzlanma, olumsuz durumların yaşanmasına neden oldu. Söz konusu bölgelerde milyonlarca kişiyi etkileyen elektrik kesintilerinin yaşanmasının ardından Teksas'ta, 14 milyon kişiyi etkileyen binden fazla su sistemi hasar gördü. Resmi olmayan rakamlara göre, toplam zararın 45-50 milyar dolar olduğu ifade edildi. 4 Nisan’da Endonezya ve Doğu Timor'da etkili olan tropikal fırtına en az 174 kişinin ölümüne ve 48 kişinin kaybolmasına neden oldu. Avustralya'nın batısını da etkisi altına alan tropikal fırtına ise, 31 bini aşkın hanede elektrik kesintisine neden oldu. Avustralya Meteoroloji Dairesinden yapılan açıklamada, "en az 50 yıldır görülen en güçlü kasırga” olduğu ifade edildi. 17 Mayıs’ta Hindistan'da Tauktae tropikal fırtınası nedeniyle başta Kerala, Karnataka, Gucarat, Goa ve Maharaştra olmak üzere çok sayıda eyalette en az 100 kişi hayatını kaybetti. Fırtına nedeniyle 250 binden fazla kişi tahliye edildi. 12 milyon kişinin etkilendiği fırtınada yaklaşık 57 bin evde hasar meydana geldi. 11 Temmuz’da ABD'nin California eyaletinin doğu sınırında kuzey-güney hattı boyunca farklı noktalarda çıkan yangınlarda çok sayıda ev zarar gördü. California'daki "Dixie" adı verilen yangın, eyalet tarihindeki en büyük 2. yangın olarak kayda geçti.14 Temmuz’da Batı Avrupa'da etkili olan şiddetli yağışların yol açtığı sel ve toprak kaymalarında 184'ü Almanya'da olmak üzere en az 229 kişi yaşamını yitirdi. 28 Temmuz’da Antalya'nın Manavgat ilçesinde, bir gün sonra da Muğla'nın Marmaris ilçesinde başlayan ve Türkiye'nin birçok şehrine yayılan orman yangınlarında 7 kişi hayatını kaybetti. 29 Temmuz ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi (USGS), Alaska açıklarında 8,2 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini duyurdu. Yerin 32 kilometre altında kaydedilen depremin ardından can ya da mal kaybı yaşanmadı. 13 Ağustos’ta Kastamonu Bozkurt’ta meydana gelen sel olayında 78 kişi hayatını kaybetti. 14 Ağustos’ta Haiti'de meydana gelen 7,2 büyüklüğündeki depremde 2 bin 248 kişi yaşamını yitirirken, 12 bin 763 kişi de yaralandı. Haiti'de deprem nedeniyle 130 binden fazla ev yıkıldı ya da zarar gördü. 29 Ağustos’ta ABD'nin önce güneydoğu daha sonra da kuzeydoğu eyaletlerini etkisi altına alan Ida Kasırgası'nın neden olduğu şiddetli yağış ve sel sonucu en az 45 kişi öldü. Kasırga nedeniyle Louisiana eyaletinde 1 milyondan fazla kişi elektriksiz kaldı. 19 Eylül’de İspanya'nın güneybatısındaki Kanarya Adaları grubundan La Palma Adası'nda 85 gün boyunca aktif olan Cumbre Vieja Yanardağı'ndaki volkanik hareketlilik, 19 Eylül'de başlayıp 12 Aralık itibarıyla 85'inci gününü doldurdu ve böylece 1585 yılında 84 günle "en uzun süre aktif kalan volkan" olan Tehuya Yanardağı'nı geride bıraktı. Bu zamana kadar 94 milyon metreküpten fazla lav püskürten volkan, çoğunluğu ev 2 bin 896 binayı yakıp yıktı, 150 binada kısmi hasara neden oldu.      Görüldüğü gibi dünyanın değişik yerlerinde meydana gelen afetler binlerce insanın ölümüne, milyarlarca dolarlık zarara neden oldu. Afetlerin oluşumunu belki önleyemeyiz ama etkisini azaltabiliriz. Çağımızın en büyük problemlerinin başında yer alan küresel ısınma ve iklim değişikliğine karşı önlemler alıyor muyuz veya aldığımız önlemler yeterli mi? Geçtiğimiz günlerde Millî Eğitim Bakanlığı orta okullardan sora Liselerde de Çevre Eğitimi ve İklim Değişikliği dersi müfredata gelecek yıldan itibaren girecek. Bu olumlu bir gelişme olsa da bu dersin seçmeli olarak değil zorunlu olarak tüm sınıf düzeylerinde okutulması gerekmektedir. Dünya nüfusu artmaya devam ediyor kaynaklar ise sınırlı, insanlar doğayı bilinçsizce katlediyor. Ormanlar tahrip ediliyor, fosil yakıt kullanımına bağlı olarak hava kirleniyor, sanayi atıkları ile suları kirletiyoruz, geçen yüzyılda ülkeler arasında petrol yüzünden savaşlar yaşanmaktaydı. Gelecekte ise su kaynaklarına ve gıdaya ulaşmak için savaşların yaşanacağı yadsınamaz bir gerçektir. Yeni dünya eskisinden çok farklı gelecekteki dünya ise bugünkünden farklı olacak. Gelecek nesillere daha yaşanılacak bir dünya bırakmak için 7’den 77’ye hepimize büyük sorumluluk düşüyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI