Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin eski Başkanlarından Dr. Asım Güzelbey, belediye başkanlığına seçildiği ilk süreçte, sahaya inmiş ve uyuşturucu madde kullanımına ilişkin olarak önemli tespitlerde bulunmuştu. O dönem, “Türkmenler, İnönü, ve eski hapishanenin orada tanesi 1 liraya uyuşturucu hap satılıyor. Bu korkunç” diye konuşan Güzelbey, gençlerin bu illetten kurtulabilmesi için yoğun mücadele ve kararlılık göstermişti. Sayın Güzelbey’le ilgili hatırladığım tek iyi çalışma bu sanırım…
O DÖNEM SORUN GÖRÜLSEYDİ;
O dönem Güzelbey’in ortaya koyduğu bu tespit karşısında uyuşturucuya karşı ortak akılla mücadele edilmiş olsaydı bugün bu korkunç manzarayla karşı karşıya kalmayacaktık. Evet, bugün karşımızda ki en büyük terör tehdidi uyuşturucu belası, bunu ben değil artık toplumun her kesiminden duyar olduk. Gaziantep’te bugün uyuşturucu kullanım yaşının giderek düştüğüne şahit oluyoruz. Kolluk kuvvetlerin yoğun mücadelesi ve operasyonlarına karşı Gaziantep’te bu illetten neden kurtulmuş değiliz halen kafamız karışık.
SOSYAL MEDYAYA DİKKAT!..
Gaziantep’te sosyal medya üzerinden oluşturulan bazı sosyalleşme guruplarına katılan özellikle ortaokul ve lise öğrencilerinin profilleri incelendiğinde, çocuk yaşta ki çocukların suç unsurlarına nasıl heveslendirildiği görülecektir. Bu tür guruplarda daha çocuk olan ergenliğini bile yaşamamış bireylerin kısa süre içerisinde bir canavara dönüştüğü görülecektir. Çocukluklarını yaşamadan tv dizilerinde ki sanal karakterlere kısa sürede dönüşmek isteyen bu bireylerin daha bu yaşlarda mahallelerde “reisçilik” oynaması gelecek adına Gaziantep adına büyük tehlike.
DİZİ FİLM İZLERKEN;
Yaşamımızın bir parçası olan dizi filmlerde ki karakterler izlediğiniz gibi gerçek yaşamda ne villa sahibi nede vurur-kırar ama başına bir şey gelmemiş gibi yaşamını sürdürür. Ne tüm erkekler Kıvanç Tatlıtuğ’dur, ne de tüm kadınlar Beren Saat’tir. Aksiyon dizilerinde görüldüğü gibi gün içerisinde 30 kişiyi öldürür ama karakter oyuncu gerçek yaşamda kaldırımda yürürken karıncayı bile incitemez. Günlük yaşamı her alanda etkileyen dizi filmlerin tamamını eleştirmek doğru değil. Bazı dizi filmlerde var toplumsal yaşamda ki gerçekleri ve doğruları anlatır.
KALDIRIMDA YÜRÜRKEN;
Gündüz saatlerinde kaldırımda yürürken karşınıza çıkmış ve sizden “1 lira” isteyen çocuk yaşta ki gençlere para vermeyin. Farkında olmadan o çocuk yaşta ki gencin 1 lirayla kendisini zehirlemesine katkı sunmuş olacaksınız. Diğer yandan tekel ürününü çocuk yaşta ki kişilere satan işletme görürseniz vatandaşlık görevini yerine getiriniz ve 155 ihbar hattını arayarak o işletmeyle ilgili bilgi verin. Park köşesinde yatan birisini görürseniz onun için üzülmeyin yetkililere bilgi verin belki bir bireyi bataklıktan kurtarmış olursunuz.
SONUÇ OLARAK;
Toplumsal duyarlılık noktasında hepimiz üzerine düşen görevleri yerine getireceğiz. Toplumsal sorunlarda sorunun çözümü için sadece kolluk kuvvetlerinin beklenmesi, tüm yükün onlara bırakılması doğru değil. Yaşadığınız kentte bir sorun var ise o sorun çözüldüğü zaman huzur ve güven içerisinde yaşarsınız. Aksi taktirde o sorun bir gün karşınıza çıkar ama iş işten gençmiş olur.
NOT:
COVID-19’un yarattığı ekonomik kriz en çok çocukları ve aileleri etkiliyor. Ülkeler sosyal koruma, beslenme, sağlık ve eğitime yatırım yaparak kuşaktan kuşağa aktarılan yoksulluğun önüne geçebilirler. UNICEF ortaklarıyla birlikte sahada, en savunmasız çocuklara ve ailelere destek sağlıyor. Her çocuk için, eşitlik.
SAĞLIKLA KALIN…
