Şimdi birileri kızıcak sinirlenecek olsun; ekonominin dar yokuşta tırmaladığı bir dönemde devletten yardım alması gereken aile sayısı giderek arıyor. Üst üste gelen zamlar, faturalarını ödeyemeyen esnaf, "askıda ekmek" uygulamasından faydalanan ailelerin sayısı git gide artarken bir seçim süreci tüm hızıyla sürüyor. İktidarı-Muhalefeti saha çalışmalarını sürdürüyor ve yapılan-yapılamayanı anlatıyor. Seçmen şaşkın. Niye mi; seçimden seçime sahaya inen siyasetçilerden vatandaş bıktı usandı! Vatandaş artış samimi siyasetçiyi muhatap görmek istiyor. Seçim öncesi ve sonrasında farklı kimliklere bürünen siyasetçilere artık vatandaş itibar atmiyor.
Bu kentte 150 bin aile gerek devlet yardımı gerekse yerel yönetimlerin yardımlarıyla yaşamlarını sürdürmeye çalıyor. Çalışan kesimle çalışmayan kesim arasında adaletsiz bir gelir dağılımı var! Çalışmadan yaşamını sürdürenler karşısında; çalışarak üretime katkı sunanların arasında ki dengesizlik her geçen gün biraz daha artıyor. İnsanın içinden çalışmaması geliyor! Neden mi anlatayım; asgari ücretle çalışan bir kişinin aylık geçim rakamı, çalışmayarak yardım alan bir vatandaşın altında kalıyor. Şimdi sormak lazım; istihdam noktasında önemli adım atan iktidar kalife eleman sorununa nasıl çözüm bulacak? Yardımlardan faydalanan vatandaşları şöyle bir masaya yatıracak. Yardım alan vatandaş hangi işten anlıyorsa İş-Kur'a yönlendirecek ve çalışmasını sağlayacak!..
150 bin aile dedim bu aileler seçmen olarak masaya yatırılarsa en az 400 bin oy demek. Gaziantep'i ele alsak 400 bin oy az değil. İktidar partisi buradan yola çıkarak seçime zaten 2-0 önde başlıyor. Muhalefet partileri bu noktada gerek ekonomi, gerek zor yaşam şartları, gerek esnafın içinde bulunduğu durum, gerekse benzeri konularda istediğini seçmene anlatsın!... Yaşadıklarımız, yaşananlar, toN pembe tablo, POLYANACILIK, gelir dağılımda ki adalatsizlik ve BUGÜN!...
DAHA fazla yoruma gerek yok!...
