USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU NE GETİRİYOR?

17-01-2022

Geçtiğimiz hafta öğretmenlik meslek kanunu mecliste Milli Eğitim Gençlik ve Spor Komisyonu’ndan geçti. Kısa süre içerisinde meclis genel kuruluna gelecek ve bu kanun yasalaşacak. Peki öğretmenlik meslek kanunu ne getiriyor, öğretmenlerin gerçekten ihtiyaçlarına cevap veriyor mu, bu kanunda özel sektörde çalışan yüzbinlerce öğretmen ile ilgili düzenleme var mı? Gelin birlikte artıları ve eksileri ile öğretmenlik meslek kanununa bakalım. Böyle bir yasal düzenleme uzun yıllardır bekleniyordu. Meclise gelmesi sevindirici olsa da kanunda birçok eksiklerin olduğu aşikâr. Kanuna göre öğretmenlik mesleği, adaylık döneminden sonra; 'öğretmen', 'uzman öğretmen' ve 'başöğretmen' olarak üç kariyer basamağına ayrılıyor. Ayrıca öğretmenlik kariyer meslek olarak tanımlanıyor. Böylece gelişim temelli bir sistem içerisinde adaylık, öğretmenlik, uzman öğretmenlik ve başöğretmenliğin hakları, görevleri ve sorumluluklarının netleştirilmesi hedefleniyor. Kanuna göre 10 yılını dolduran ve belirli bir saatin altında olmamak kaydıyla eğitim alan ayrıca sınavı geçen öğretmenlere uzman öğretmen sertifikası verilecek. Bu öğretmenlerin kadro ve dereceleri ile maaşları 1000 TL artırılacak. Sınav nasıl olacak uzaman öğretmenlik için ne kadar kadro ayrılacak bu sorular ise muamma. Ayrıca kanun taslağında yüksek lisans ve doktora yapan öğretmenlerin bu sınavdan muaf tutulacağı belirtilmekte. Formasyon eğitimi için alınan tezsiz yüksek lisans mezunları da bu durumdan faydalanacak mı? Yoksa sadece tezli yüksek lisans mezunları mı bu ayrıcalıktan faydalanacak açıklanmalı. Olayın bir diğer boyutu da eğer tezsiz yüksek lisans mezunları bu ayrıcalıktan faydalanacaksa o zaman eğitim fakültesini bitiren öğretmenlerinde bu ayrıcalıktan faydalanması gerekmez mi? Diyelim ki bir öğretmen sınava girdi ve sınavı kazanamadı o öğretmenin diğer öğretmenlerin yanındaki durumu hiç düşünüldü mü? Biz sınav siteminden kurtulalım derken öğretmenlerin yeterliliğinin sınavla ölçülmesi de bence yanlış bir uygulama. Size iki seçenek sunsam; Sınavı kazanarak uzman olmuş bir öğretmen mi, yoksa sınavı kazanamamış ama öğrenci için kendini paralayan iletişimi güçlü öğrenciye rol model olan onu hayata hazırlayan öğretmen mi? Siz olsanız çocuğunuzu hangi öğretmene teslim etmek istersiniz? Bence öğretmen öğretmendir eğer öğretmen yetersizse zaten hiç derse girmemeli. Öğretmenlerin aday, uzman, baş öğretmen diye sınıflandırılmasının doğru olmadığını düşünüyorum. Öğretmenlik akademik olarak daha donanımlı olmak ya da daha fazla bilgiye sahip olmak değil bildiğini öğrenciye aktarabilmek sanatıdır.

            Olayın başka bir boyutu da bu kanunda özel sektörde çalışan sayıları yüzbinleri bulan öğretmenlerle ilgili bir düzenleme yapılmaması. Dahası kanun taslağı hazırlanırken özel sektörü temsilen dernek ya da sendikaların görüşlerinin alınmaması. Oysa ki bu öğretmenler ağır çalışma koşulları altında hayatlarını idame ettirmeye çalışıyorlar. Uzun mesai saatleri, düşük ücretler, her yıl sözleşme yenileyecek miyim düşüncesi, kurum sahipleri ve idareciler tarafından uygulanan mobbingler ve daha nice problemler. Öğretmenlik meslek kanununda özel sektör öğretmenleri ile ilgili hiçbir düzenlemeye gidilmemesi çok üzücü. Oysa ki öğretmen öğretmendir özeli devleti ücretlisi kadrolusu hepsini kapsayan bir meslek kanunu çıkarılmalıydı. Umarım bu sorunları düzeltecek gerekli düzenlemeler yapılır. Diğer yandan ücretli öğretmenler sorunu yıllardır kanayan bir yara bu konuda da gerekli düzenlemeler yapılmalı. Düşünün bir öğretmen maksimum 30 saat derse girebilir ki bu her zaman mümkün olmuyor. 30 saate girdiğini düşünsek bir saatlik ders ücreti 27 TL. 3200 TL bir ücret ediyor ki bu ücreti de yalnızca 3-4 ay alabiliyorlar, sigortaları yarım yatıyor. Nereden baksak tutarsızlık.

    Sonuç olarak öğretmenlik meslek kanunu ne kamuda çalışan öğretmenleri ne özel sektörde çalışan öğretmenleri ne de ücretli öğretmenleri memnun etmiştir. Öğretmenin kamusu özeli sözleşmelisi ücretlisi olmaz öğretmen öğretmendir. Öğretmenler toplumun aynalarıdır. Tüm öğretmenleri kapsayan öğretmenlerin sadece özlük haklarının iyileştirilmesine yönelik değil toplumda saygı duyulan itibarlı bir meslek olarak tanınması için gerekli düzenlemelerin ivedilikle yapılması gerekmektedir. Her meslek önemlidir ve saygındır. Ama bir mühendis şantiye ye çalışmaya giderken işe gidiyorum derken öğretmenler okula giderken işe gidiyorum demezler. Çünkü öğretmenlik gönül işidir. Bir çocuğun hayatına dokunabilmenin, öğrencilerinin meslek sahibi olup bir yerlere geldiğini görmenin verdiği haz öğretmenler için parayla pulla ölçülmez. Umarım öğretmenlik meslek kanunundaki eksiklikler görülüp öğretmen ayrımı yapmadan tüm öğretmenleri kapsayacak bir düzenlemeye gidilir…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?