Türkiye ekonomisindeki olumsuz tablo, icra, borç ve iflas verilerine sert biçimde yansıdı. Son açıklanan rakamlar, hem yurttaşların hem de şirketlerin giderek artan bir borç yükü altında ezildiğini ortaya koydu. İcra dosyası sayısı 24,5 milyona yaklaşırken, kredi kartı borçları ve konkordato başvurularındaki artış dikkat çekici boyutlara ulaştı.
CHP Gaziantep Milletvekili Melih Meriç, paylaşılan verilerin ekonomik krizin geldiği noktayı net biçimde gözler önüne serdiğini belirtti. Meriç, kötü gidişatın hem yurttaşları hem de şirketleri ciddi biçimde zorladığını, borç yükünün her geçen gün ağırlaştığını söyledi.
İcra Dosyalarında Tarihi Artış
Verilere göre, işlemde bulunan toplam icra dosyası sayısı son bir yılda 1,7 milyon artarak 24 milyon 529 bine ulaştı. UYAP verileri de bu artışı doğruladı. 2024 yılında 8 milyon 862 bin olan icra dosyası sayısı, 2025’te yüzde 13,7 artışla 10 milyonun üzerine çıktı.
Kredi Kartı ve Bireysel Borçlar Katlandı
Yurttaşların borçla yaşamaya mahkûm edildiğini vurgulayan Meriç, takibe düşen kredi kartı borçlarının yüzde 122,9, takipteki bireysel kredilerin ise yüzde 96,6 oranında arttığını ifade etti. Bu tabloyun, geçim sıkıntısının ulaştığı noktayı açıkça ortaya koyduğunu söyledi.
Konkordato Başvuruları Alarm Veriyor
Şirketlerin yaşadığı mali sıkıntılara da dikkat çeken Meriç, konkordato başvurularındaki artışın ekonomik çöküşün önemli göstergelerinden biri olduğunu belirtti. Buna göre, 2023 yılında 401 olan konkordato başvuru sayısı, 2025’te yaklaşık altı kat artarak 2 bin 528’e yükseldi.
Sadece 2025 yılında toplam 5 bin 594 konkordato kararı alındığını kaydeden Meriç, bu kararların 2 bin 535’inin geçici mühlet, 217’sinin ise doğrudan iflasla sonuçlandığını aktardı.
“Bu Bir Yönetim Krizidir”
Ortaya çıkan tablonun yalnızca bir ekonomik kriz değil, aynı zamanda ciddi bir yönetim krizi olduğunu dile getiren Meriç, şu ifadeleri kullandı:
“İcra dosyaları artıyorsa, borçlar patlıyorsa, şirketler iflasa sürükleniyorsa bunun adı krizdir. Yurttaş borç batağında, esnaf ayakta kalma mücadelesinde. Bu düzen sürdürülemez.”











