Son günlerde çocuğa karşı cinsel istismar haberleri ve tatmin edici hukuku kararların çıkmaması nasıl büyük sorunlarla karşı karşıya olduğumuzu bir kez daha bizlere gösterdi.
Kadına,hayvana,çocuğa şiddet konularını daha fazla duyar ve konuşur hale geliyor olmamız, kanunların bu konuda daha caydırıcı ve hızlı işleyişli olmasını bir kez daha hatırlattı.
Cinsel istismarın önlenebilir bir sorun olarak görüldüğü ve istismarla mücadelede birey olarak herkes sorumluluklarını yerine getirdiklerinde çok ciddi bu sorunun çözümünde daha etkili adımlar atılmış olur. Bu konuda, çocuklardan önce yetişkinlerle çalışmak gerekiyor. Ebeveynlerle, öğretmenlerle, toplumun her kesiminden yetişkinle bu konuları konuşmadan, sadece çocuğu odağa alan bir eğitim yaklaşımı koruyucu-önleyicilikten uzak kalır. Çocukla yetişkin arasında bu kadar belirgin bir güç ilişkisi varken, söz hakkı her daim yetişkindeyken, toplumda çocuklar birey olarak görülmezken çocuklara “hayır diyebilirsin, kimse senin sınırlarını ihlal edemez” demek büyük çelişkidir.
Çocuklar küçük yaştan itibaren sınırlarını belirler ve ifade ederler aslında. Yetişkin dünya, çocukların sınırlarını sürekli olarak ihlal eder; canı istediği zaman, istediği şekilde temas eder, çocuk kendisini öptürmez,sevdirmezse küser ve hatta cezalandırır, rahatsız edici şakalar yapar, kısacası çocukların da bir özel alana ve sınırlara sahip olduğunu unutur. Üstelik bu toplum çocuklardan, yetişkinlere koşulsuz saygı duymalarını ve itaat etmelerini bekler. Sonra da aynı yetişkinlerin çocuğun karşısına geçip “hayır diyebilirsin” demesi kafa karıştırıcıdır. Öncelikle yetişkinlerin çocuk algısı ve çocukla ilişkilenme pratikleri değişmelidir.
Çocuklar aslında susmaz, anlatırlar. Onları duymayan, dikkate almayan ya da korkutarak sessizleştiren yetişkin dünyanın elinde bulundurduğu güç ve otoritedir. Çocuklar kendilerine inanılmayacağından, yargılanacaklarından ya da cezalandırılacaklarından korktuklarında susar ve anlatmazlar.
Bu nedenle; yetişkinler çocukların kendilerini ifade etme ve sınırlarını çizme hakkına sahip olduklarını öncelikle kendileri kabul etmeli, sonra da bu hakkı onlara anlatmalıdır.
Çocuklara daha iyi bir dünya bırakmak yerine, dünyaya daha iyi çocuklar bıraksanız, sorun kendiliğinden çözülecek aslında.
Aziz Nesin
