USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

ÖZEL OKUL ÖĞRETMENLERİNİN ZAM ENDİŞESİ

ÖZEL OKUL ÖĞRETMENLERİNİN ZAM ENDİŞESİ
17-03-2024
Birkaç yıldır olağanüstü olaylara şahit oluyoruz. Belki de yüzlerce yılda bir görülecek olaylar son 2 -3 yıl içinde
gerçekleşti. Bu süreçte başımıza neler gelmedi ki! İlk önce 2020 yılında aylardır bizleri evimize kapatan her gün
televizyon kanallarından acaba bugün kaç kişi hastalandı, kaç kişi öldü diye takip ettiğimiz koronavirüs salgını ve
bunun etkilerini gördük. Salgın bitti normalleşiyoruz derken uygulanan yanlış politikaların sonucu olarak Cumhuriyet
tarihinin en büyük ekonomik krizlerinden birisi ile karşı karşıya geldik. Tüm dünyada politika faizleri yükseltilirken biz
faizleri düşürdük. Sonuçta ne mi oldu? Döviz kurları yükseldi, enflasyon canavarı hortladı, alım gücümüz azaldı
yoksullaştık. Bazı zümreler hariç toplumun ekseriyetinde ekonomik krizin etkileri iliklere kadar hissedildi. Bu olanlar
yetmezmiş gibi tarihin en büyük depremlerinden ikisini yaşadık geçtiğimiz yıl şubat ayında. Zaten ekonomik olarak zor
durumdayken depremlerin getirdiği maaliyet sonucu iyice yoksullaştık. Sanayiden turizme, eğitimden inşaata, birçok
sektörü etkileyen bu olayların özellikle özel sektörde çalışan sayıları yüzbinlerle ifade edilen öğretmenler üzerinde
etkisi büyük oldu. Yüzbinlerce öğretmen süreçte kaderiyle baş başa kurum sahiplerinin insafına bırakılmıştır.
Yatmayan ya da eksik yatan maaşlar, eksik gösterilen SGK primleri, eğitim ödeneği ek ders sosyal yardımları
alamamaları, kurum yöneticileri tarafından uygulanan mobbingler insan onuruna yakışmayacak şekilde asgari ücretin
altında çalıştırılmaları ve sayamadığım birçok sorun hala çözülmeyi bekliyor.
2023’ü geride bıraktık yeni yıla umutla girelim dedik ama pek öyle olmadı. Aralıkta asgari ücrete %49 zam yapıldı
ve asgari ücret 17 bin TL oldu. Özel sektörde çalışan öğretmenlerin büyük çoğunluğu asgari ücretin altında ya da aşağı
yukarı asgari ücret seviyesinde kaldı. Dolayısıyla özelde çalışan öğretmenlerde de zam beklentisi oluştu. Bazı kurumlar
öğretmen maaşlarına zam yapsa da bu zamlar enflasyonun çok altında kaldı. Ocakta yapılan zamlarla memur en
düşük memur maaşı 32 bin, ek ödemeler hariç ortalama öğretmen maaşı 35-40 bin arası olmuştur. Özel okullarda
çalışan öğretmenler ise bu ücretlerin yarısına veya biraz üstüne çalışmak zorunda kaldılar. Peki bunca sorun
karşısında Millî Eğitim Bakanlığı bir çalışma yürütüyor mu? Sayın bakan Özel Sektördeki öğretmenlerin özlük haklarının
iyileştirilmesi konusunda çalışma başlatıldığını Nisan ayında özel ve kamuda çalışan öğretmenleri statüde eşitleyecek
bir düzenlemenin meclise geleceğini söyledi sayın bakan. Nisan ayına az kaldı bekleyip göreceğiz. Tabi bunları
söylerken öğretmenlerinin hakkını veren öğretmenine değer veren kurumsal kurumlar da var tabi ki bu kurumlara
teşekkürü de borç bilir onları tenzih ederim.
Özel kurumlarda çalışan öğretmenlerin birçok sorunu olsa da en önemlisi ekonomik sorunlar. Özel sektördeki
öğretmenler aynı işi yapan kamudaki meslektaşlarından çok daha fazla çalışmakta ama kamudaki öğretmenin yarısı
kadar maaş alamamaktadır. Özel sektörde çalışan öğretmenler gece gündüz demeden dişini tırnağına takıp görev ve
sorumluluklarını yerine getirmeye çalışırken yaşanan ekonomik sorunlar nedeniyle mutsuz olduklarını her fırsatta dile
getirmektedirler. Derslere girmişler, velileri aramışlar öğrencilerin motivasyonlarını artırmak için sürekli onlarla
ilgilenmişler ama karşılığında maaşını tam alamamış ya da tam almışsa da maaşları asgari ücretin altında veya asgari
ücret düzeyinde kalmıştır. Yaşanan duruma demokratik tepkisini gösteren öğretmenlerin ya sözleşmeleri feshedilmiş
ya da öğretmenler türlü mobbinglere maruz bırakılmıştır.
Artık durum o kadar kötü durumlara ulaştı ki öğretmenler örgütlenmeye başladı. Demokratik olarak tepkilerini
göstermeye başladı, siyah giyindiler, beklentilerini kurum yöneticilerine ilettiler. Bu amaçla benimde yönetim kurulunda
bulunduğum ÖSÖB-DER ‘’Özel Sektör Öğretmenleri Birlikteliği Derneği’’ adıyla dernek kuruldu. Bakanlık ve ilgili
mercilerle görüşmeler yapıldı. Bazı şeylerin değişeceğine şahit olduk son günlerde. Devlet karşısında muhatap olarak
kurumsal bir kimlik görmek ister. Bu anlamda özelde çalışan on binlerce öğretmenin isteklerini sosyal medya
platformlarında dile getirmesinden sivil toplum kuruluşları, ulusal basına çıkarak ve ilgili mercilerle görüşmeler yaparak
dillendirmelerinin daha etkili olacağını düşünüyorum.
Sözün özü özelde çalışan öğretmenlerin KPSS sınavlarına girerek devlete atanmaya çalışması kurumlar için en
büyük ayıptır…
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?