USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

İCRA BORCUNUZ VAR VE BU BORCUNUZ YÜZÜNDEN AKRABALARINIZ, KOMŞULARINIZ, EŞİNİZ DOSTUNUZ MU ARANIYOR?

26-05-2021

Ülkemizde, 25 milyondan fazla aktif icra dosyası bulunmaktadır. Bu dosyaların tahsilatı aşamasında hukuk bürosu avukatları veya personelleri, varlık yönetim şirketlerinin müşteri hizmetleri bünyesinde işini doğru yapmayan pek çok kişi bulunmaktadır. Alacağı borçludan tahsil edemeyen avukat, personel veya müşteri hizmetleri bu konuda çözüm arayışına girmektedir. Bu arayışlar mobbing sebebiyle olabileceği gibi, kötü niyetli arayışlar da olabilir.

Bu tahsilat arayışlarını sayacak olursak;

    •    Borçluya borcunu ödemesi için mesajlar atmak veya sürekli olarak aramak
    •    Borçluya borcunu ödemesi için gerçekdışı beyanlarda bulunmak
    •    Borçlunun eşine dostuna, komşularına, akrabalarına borçlunun borcunu ödemesi için ulaşarak rahatsızlık vermek
Vb. yollar çeşitlilik gösterebilir.

Bu sayılan yollar, tamamen hukuk dışı yolardır. Avukat, personel veya müşteri hizmetleri, borçluyu ararsa sadece bilgilendirmek amacıyla arayabilir. Bunun dışında borçluyu rahatsız edemez. İcra sürecini ancak ve ancak “İcra Dairesi” kanalıyla talepte ve tahsilatta bulunarak tamamlayabilir.

Bu kişiler, borçluya borcu yüzünden hapis cezasıyla korkutuyorsa, Türk Ceza Kanunu md. 106 çerçevesinde “TEHDİT” suçunu oluşturur.

Karşılıksız çek, Taahhüdü ihlal ve Nafaka borçlarının sonuçları ancak hapis cezası olabilir. Bunun dışındaki hiçbir borcun karşılığı hapis cezası olamaz.

TCK md. 106- (1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise, mağdurun şikâyeti üzerine, altı aya kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.

Ayrıca borçlunun eşini dostunu, komşularını, akrabalarını aramakta tamamen hukuk dışı bir durumdur. Borç şahsidir ve ortada bir kefalet durumu yoksa, borçlunun çevresindeki insanların bu borçla hiçbir bağlantısı olamaz. Bu sebeple de borçlunun eşine dostuna, komşularına, akrabalarına vb. kişilere yönelik yapılan aramalar hukuksuzluk doğurur ve Türk Ceza Kanunu md. 123 çerçevesinde “KİŞİLERİN HUZUR VE SÜKÛNUNU BOZMA” suçunu işlerler.

TCK md. 123 - (1) Sırf huzur ve sükûnunu bozmak maksadıyla bir kimseye ısrarla; telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması halinde, mağdurun şikâyeti üzerine faile üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.

Ayrıca, bu kişiler borçlunun eşinin dostunun, komşularının, akrabalarının bilgilerini ele geçirerek hukuka aykırı bir şekilde ulaşım sağladıkları için ayrıca Türk Ceza Kanunu md. 136 çerçevesinde “VERİLERİ HUKUKA AYKIRI OLARAK VERME VEYA ELE GEÇİRME” suçunu da işlemiş olurlar.

TCK md. 136 - (1) Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Bu anlatılanları bir sonuca bağlamak gerekirse;
İcra borcu yüzünden komşu, eş dost, akraba aranırsa, borçlunun haysiyetinde zedelenme doğacağından savcılığa suç duyurusunda bulunmak gerekir. Ayrıca “ŞEREF VE HAYSİYETİN ZEDELENMESİNDEN DOĞAN MANEVİ TAZMİNAT” davası da açılabilir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?