?>

SAMİMİ OLUN BEYLER!

Hamza Mercanoğlu

9 yıl önce

Birkaç gün önce Doğu'daydım. Bölgede yaşayan insanların en büyük temennileri hayatın normalleşmesi. Diyarbakır bürokrasisinden yetkililerle bir araya geldim.

Terör ve "Hendek" Olaylarında en çok zararı gören Suriçi Belediyesine Başkan olarak atanan, Kayyum Bilal Özkan"la yaklaşık bir saat şehri ve geleceğini konuştuk.

Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Talip Gül ile yine şehrin ve bölgenin geçmişi ve geleceğine ilişkin bilgi paylaşımı yaptık. Şehrin ileri gelen kanaat önderlerinden Ali Faysal Efem ve AK Parti eski İl Bakan Yardımcısı M. Ali Kırsaçlı ve Şehrin sevilen isimlerinden Barış Ünal ile iki gün boyunca birlikte gezdik şehri.

Gördüğüm o ki, Diyarbakır'da yaşayan insanlarla, İstanbul, Bursa ya da Gaziantep'te yaşayan insanlar arasında, yöresel kültür ve coğrafik koşulların dışında hiç bir farklılık yoktur.

Duygular, istekler ve beklentiler hemen, hemen aynı! Halkın en büyük beklentilerinden bir tanesi elbette güvenliktir. Lakin, adalet bu coğrafya insanının, her zaman en öncel talebi olarak, birinci sırada yerini korumaktadır.Adaletten kastım, sadece yargısal adalet değildir! En başta paylaşımda sosyal adalettir sözünü ettiğim. Teorik rakamlar eşliğinde herşey yolunda görünmekle birlikte, maalesef hayatın kendi gerçekleri içerisinde işlerin çok ta yolunda gitmediği açık.

Mutlu insan sayısı çok az. Toplum, kendi içerisinde o kadar sınıfsal ayrılıklara maruz kalmış ki, bir çoğunun arasında uçurumlar var. Hükümet güzel projeler öngörüyor aslında. Burada bir sıkıntı yok, ancak tüm projeler gelip elit kesimin "Tava" sına düşüyor. Halkın tabanına yansımıyor, yansıyamıyor! " Bir yerde pişiyor ancak herkese düşmüyor!"

Türkiye'nin her köşesinde yuvalanmış 'Yağmurcu' taifesi, tüm vurgunlarını, güya "Vatansever" görüntüsü adı altında yapmaktadırlar. Ne var ki, bu tipler güç ve kudret neredeyse, orada açarlar tezgahlarını. Adeta bir sülük gibi yapışırlar damara ve ne zaman ki, takatini kaybeder damar, işte o zaman kan emecek başka damar ararlar.

Ne demek istiyorum?

Şunu söylüyorum, Ülkemizin en büyük sorunu " Samimiyet" olmuştur her daim! Yönetenler ve yönetilenlerin samimiyet sorunu! Ülkemizin ürettiği katma değerleri büyük bir pasta olarak düşünürsek eğer, bu pasta eşit değil! Adil dağıtılmadığı sürece asla rahat edemeyeceğiz.

Hainlerin ve terörün yol bulduğu en açık kapı burasıdır! Adalet! Paylaşım adaleti en önemli faktördür, zira Kapitalist sistemlerin daha çok kazanıp, daha çok tüketmeye mahkum ettiği kitleleri ayrıştıran en önemli sorundur bu.

Cami'de birlikte namaz kılan insanların kıbleleri aynı olabilir ancak, namaz bittikten sonra, harkes kendi yoluna koyulduğu vakit, kimin kıblesinin neresi olduğunun hiç önemi kalmaz! Kim, cebinde ne kadar parası var ise o kadar birey ve o kadar mutlu, o kadar ADAM'dır! Yönetenler, kendi kadrolarını belirlerken, yanlış yapmaktadır! Toplum içerisinde "Duruş" Sahibi ve ideallerinden taviz vermemiş kadrolara acil ihtiyaç vardır. Aksi halde "Al takkeyi, ver külahı" Kabilinden, tek meziyeti, fabrika sahibi olmak veya zengin bir ailenin, aşiretin mensubu olmaktan öteye gitmeyen, öngörüsüz ve hayatı kendi çıkarlarına endeksli, "Ben" Merkezli kişilerden ne bu Devlete ve ne de Millete bir fayda gelmez, biline!

Sonuç olarak, 2023 hedeflerini teyakkuza geçiren ve dik duruşlu dış politika izleyerek, Türkiye'yi Dünya gündeminin ön sıralarına taşıyan büyük lider Başkan Erdoğan'ın, tırnaklarıyla kazıyarak elde ettiği zaferler zarar görecektir. Aynı zamanda bu kutlu davanın gelişimine çok büyük zarar verecektir.

Halkın tabanına dokunacak yeni argümanlar ve eylemler geliştirmelidir yönetenler ve eşitliği değil, "Adaleti uygulamalıdır"...

Samimiyet beyler, samimiyet! En çok bunu bekliyoruz...!

YAZARIN DİĞER YAZILARI