Bu mudur? Böylemi terakki edecek kutlu medeniyetimiz?
Dilimizde tüy bitti söylemekten! Toplumsal ahlak hiç olmadığı kadar büyük bir çöküntü içerisinde.
Sayın efendilerimiz! İşler çok ta yolunda gitmiyor. Kafanızı fildişi kulelerinizden çıkartın lütfen. Sokakları geziverin, insanlarla konuşun. Bakın neler anlatacaklar size.
Kimlerin hangi kurumlarda ne fırıldaklar çevirdiğini anlatacaklardır size. Duyunca mideniz bulanacak, kusacaksınız eminim!
İş başına getirilen köftehorların, Devletin halka "Beleş" Sunduğu nimetleri, millete nasıl da parayla sattığını deyivereceklerdir size!
İşsiz garibanların, iş bulma umudunu paraya tahvil edecek kadar zeki, çevik aynı zamanda "Ahlaksız" Taifeyi bildireceklerdir size!
Başka, başka şehirlerde aynı hikayeleri duyacaksınız. Kurumunu zarara uğrattığı için görevden alınıp, siyasi çalımlarla yeniden gelenlerden haberiniz yokmu sahi?
Ya da, yoklukla boğuşan tertemiz anadolu kızlarını, üç kuruş mangırına kurban eden, iffetlerini hiçe sayarak eğlencesine meze yapan soysuz bunaklardan? Oysa bu zat, sizin verdiğiniz siyasi ünvanıyla ne kadar da mağrur gezmekte şehrin "Küçe"lerinde"
Haberiniz olmalıydı! Belki de var dı diyemem, ancak haberinizin olmaması zaten başlı başına bir tezvirat değilmidir.
Ne yapalım? Haydi siz söyleyin. Duyduklarımızı yazmayalım mı? Kıyamete kadar susalım mı? Kendinize gelin ne olur! Toplumsal ahlak dibe vuruyor. Ah şu tercihleriniz yok mu! Neden doğru çalışmaz tercih mekanizmalarınız? Yahu birisine görev verirken hiç mi araştırmazsınız? Ya da sizleri bu hususta yönlendiren danışmanlarınız ne iş yapar?
Kurumlarımızı Fetö belasından temizledik, iyi hoş ta, başka, başka belaları yığmak niye? Bu ülkede liyakat ehli, hem de ahlak sahibi Milyonlarca kişi var iken, mum ilemi arayıp bulursunuz bu güruhu? Ya da onlar sizi buluyordur belki...!
"Bal tutan parmağını yalarmış!" Bok yalasın deyyus! Yok öyle yağma! Tuttuğun bal milletin kovanıysa, sana avucunu yalamak düşer. Aylığını milletin ödediği vergilerle kazanan her kamu görevlisi bilmelidir ki, millete hizmet ettiği sürece vardır.
Asıl olan millettir. Kim ki, bu milletin malını deniz görür, aslında "Keriz"in dik alası odur! Unutulmasın ki, bu millet kendisinden çalan ve vatanına ihanet edenleri asla cezasız bırakmaz, bırakmadı da! Dün omuzlarında apoletle gezen mağrur generaller, proflar, hakimler, savcılar ve hatta kimi Valiler bugün hapishanede tuvalet temizliyor. Beter olsun alçak hainler! Bu coğrafyada hiç bir ihanet cezasız kalmaz.
Şunu herkes iyi bilsin! Kutlu davanın mimarı ve muzaffer Başkan Tayyip Erdoğan'ın kurduğu AK Parti'ye sırtını yaslayarak film çevirmeye kalkanlar er ya da geç bilinecek ve bu kutlu yapıdan def ediliceklerdir.
Meramım o ki, büyüklerimiz ferasetli olsunlar. Herşeyi görmek ve bilmek elbette yüce yaradana mahsustur. Lakin tedbir ve dikkat kulluğun gereğidir. Bilsinler ki, sıradan bir vatandaş düşerse, en fazla kendi kolunu, bacağını kırar. Fakat kendileri düşerse 80 Milyonun tüm kemikleri kırılır.
Sabah, akşam televizyonlardan, gazetelerden yağlama yapanlar, size asla doğruyu söyleyemez, işlerine gelmez. Altın yumurtlayan tavuğu kesmezler. Dost acı söyler beyler! Sözümde, özümde budur ve ortayadır. Alan alır, almaz iseler bize kalır. Ne gam...!