Gaziantep bir sanayi şehridir ve bu hususiyetiyle ünlenmiş, Uluslar arası arenada “Marka” olmuş bilindik bir isme sahip.
Yanı sıra UNESCO tarafından tescillenmiş bir “Gastronomi” Şehridir de. Turizm alanında Dünyanın bir çok kentinde bulunmayan tarihi bir zenginliği de barındıran “Medeniyetler şehri” Olarak ta zikredilebilir Gaziantep.
Büyükşehir eski Belediye Başkanı Asım Güzelbey’in döneminde özellikle turizme yönelik kültürel birtakım çalışmalar yapılmaya başlandı. Bunların bazıları nihayete ulaştı ancak bazılarının ihyası sayın Fatma Şahin’e nasip oldu.
Mevcut Başkan Fatma Şahin şehrin ekonomik ve kültürel büyümesine bir hayli emek harcadı. Sanayicilerle iyi ilişkiler kurarak, onların sorunlarını çözme noktasında gayret sarf etti. Yapılan hizmetler elbette göz önündedir ve inkarı gayri mümkündür.
Ulaşım ve altyapı noktasında halen birtakım eksiklikler olduğu aşikar ancak bu hususta yeni projeler üretmeye çalışıldığını biliyorum. Kolay değil elbette zira Gaziantep’in geçmişten gelen çarpık yapılaşma sorunu öyle üç beş yılda çözülecek bir mesele değildi. Hassaten Şahinbey ve Şehitkamil Belediyelerinin kendi bölgelerinde başlattıkları “Kentsel dönüşüm” Projelerini şahsen başarılı bulmaktayım. Özellikle Başkan Tahmazoğlu’nun kentin geleceğine büyük katkı sunan “Mavi Kent ve yeşil Vadi” Projeleri Türkiye standartlarının üzerinde gayet başarılı işler oldu.
Büyükşehir Belediyesi, Başkan Fatma Şahin’in özellikle turizme yönelik gayret ve çalışmalarını tam manası ile “Lansman” yapabildimi?
İşte burada durmak gerekir zira, tarihi mirası bakımından şanslı sayılabilecek derecede zenginliğe sahip şehrin, turizm pastasından elde ettiği parça sorgulanabilecek oranda az ve küçüktür. Oysa, zaten sanayi şehri olmasının getirdiği bir içine kapanıklık durumunda olan şehrin, yeni açılımlara ihtiyacı bulunmaktadır. Eski hanları restore edip, meyhane ve birahane nev’inden eğlence mekanlarına çevirmekten öte projeler geliştirmeli ve bunların tanıtımını, şehir esnafının lehinde kazanca tahvil edebilecek yabancı kitlelerin buraya gelmesini sağlamaya yönelik geliştirmek gerekir.
Elbette bunun için akılcı yatırımlar yapılmalıdır. Özellikle pahalı ve sansasyonel lansman showlarından ziyade, hedef kitleye doğrudan ulaşabilecek ucuz ama etkili tanıtımlar yapılmalıdır. Türkiye ortalamasında, turizm gelirlerinden gereken payı almayı hak eden bir şehirdir Gaziantep.
Bakır işlemeciliğinde eşi olmayan bir hünere sahibiz mesela! Türkiye’nin hatta Dünyanın hiçbir şehrinde sadece bakırcılara has bir çarşı yoktur. Varsa da bu büyüklükte değildir. Ancak bu hususiyetimizi ne kadar kullanabiliyoruz ve Dünyaya gösterebiliyoruz?
Hollywood sinema sektörü, tarihi filmlerinde kullandığı ayakkabı ve yemeni türü giyeceklerini şehrimizde ki ustalardan temin etmektedir. Zaman, zaman magazin basınında yer alır bu haberler, ancak biz bunu hiç önemsemeyiz! Oysa Batılı ülkelerin en meşhur ve bilindik ürünlerinin reklam ve lansmanları, ürünün kendisinden çok daha büyüktür.
Vitrin ve pazarınız iyi değilse, gerektiği kadar ses getirmezse, sattığınız ürünün mahiyeti önemini kaybeder. Hülasa, yerel yönetimlere bu konuda çok iş düşmektedir. Güzel şeyler yapılıyor ancak yeterince tanıtılamadığı için heba olup gidiyor. Benden söylemesi…”