?>

GAZİANTEP VE SIĞINMACILAR

Ata Gündüz Kurşun

9 yıl önce

Gaziantep, geçtiğimiz cuma ve cumartesi günü, 8. Büyükelçiler Konferansı’na ev sahipliği yaptı. 

Cuma günü Gaziantep Üniversitesi’nde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun konuşmasıyla başlayan etkinlik, cumartesi günü Dışişleri Bakanlığı Gaziantep Temsilciliği’nin açılışı, Nizip’teki konteyner kent ziyareti ve ardından kent merkezindeki bazı tarihi yerlerin gezilmesi ile devam etti. 

Bu etkinliğin bana göre en önemli ayağı, Nizip’te Suriyeli sığınmacıların kaldığı konaklama tesislerindeki programdı. 

Bakan Çavuşoğlu burada gözyaşlarını tutamadı!Çavuşoğlu’nun gözyaşı meselesine birazdan geleceğim…

 

***

 

Türkiye, Suriye’de iç karışıklık başladığı günden bu yana “açık kapı politikası” ile 2 milyondan fazla sığınmacıyı kabul etti. 8 milyar dolardan fazla doğrudan insani yardım harcaması yaptı. 

Lafa gelince mangalda kül bırakmayan uluslararası camianın harcadığı para ise 450 milyon dolar! 

Devede kulak!

Türkiye’de kayıt altına alınan Suriyeli sığınmacılarınsadece 260 bini AFAD tarafından 10 kentte kurulan 25 kampta yaşıyor. Diğerleri ise Türkiye’nin her tarafına dağılmış durumda… 350 bin Suriyeli de Gazaintep’teyaşıyor.

Ne yazık ki, Türkiye’deki Suriyeliler’in en fazla şikâyetçi olduğu konu, çalışma hakları ve emek sömürüsü…

Hükümetin bu konuyla ilgili çalışması sürüyor. Umarım en kısa zamanda somut adımlar atılır. 

 

***

 

Aslında bu noktada iğneyi kendimize, çuvaldızı başkasına batırmamız gerekiyor. Çünkü Gaziantep ve diğer kentlerde yaşayan Suriyeliler’in çoğu iş hayatında yerini almış durumda… Hem de ucuz tarafından!

Yani esnafın durumu “istemem yan cebime koy” misali!

Eğri oturup doğru konuşalım. Bir elemanın işverene maliyeti, maaşı, sigortası vs. 2 bin lira… 

Ama Suriyeli’ye günlük 20 lira verdik mi tamam! Hem sigorta da yok!

Aslında Türkiye’nin Suriyeliler konusunda bir stratejisi olduğu söylenemez. Çünkü 2014’e kadar bütün hesap Esed’in gideceği, savaşın biteceği ve Suriyeliler’inülkelerine geri döneceğine yönelikti.

Ancak 2014 başlarından itibaren Suriyeliler’in kalıcılığı konusunda devlet de ikna oldu! Ve ardından da uyum politikalarına geçildi.

 

***

 

Türkiye için artık öncelikli konu Suriyeliler’in geri dönüşü değildir. Öncelikli konu, “Geleceğin huzurlu ve uyumlu Türkiye’si Suriyeliler’le birlikte nasıl kurulur?” olmalıdır.

Çünkü yapılan araştırmalara göre sığınmacıların dörtte üçü savaş bitse de kendini Türkiye’de kalıcı olarak görüyor. Türkiye’de doğan Suriyeli bebek sayısının 100 bine dayanması da konunun önemini gözler önüne seriyor!

 

***

 

İşte bu yüzden Türkiye Cumhuriyeti devleti, sığınmacılar için elinden geleni yapıyor. Ve artık öncelikli hedef; eğitim ve sağlık…

Sağlık konusunda bir sıkıntı olduğunu zannetmiyorum. Çünkü Türkiye’deki kamplarda açlıktan ölen bir Suriyeli görmedim, duymadım!

Artık sahra hastanelerinin yanına tam teşekküllü modern hastaneler yapılıyor. 

Ama Suriye’de, yani kendi ülkesinde açlıktan ölen onlarca insan var maalesef!

Kilis, Şanlıurfa ve Gaziantep’teki birçok kampa gittim, gördüm… Çocuklar için öncelik elbette eğitim… Önceden çadırlarda verilen eğitimler, şimdi modern eğitim binalarına taşınmış durumda…

 

***

 

Eğitim konusunda Gaziantep’in de başarısını atlamak olmaz. Çünkü kentte yaşayan Suriyeliler’in yüzde 92’si eğitimden mahrum bırakılmıyor. 

Bu konuda başta Vali Ali Yerlikaya ve Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ile emeği geçen herkese bir teşekkür borcumuz var. 

İşte, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun gözyaşları bunun içindi… Girdiği bir sınıfta Suriyeli öğrenciler “Türkiyem” türküsünü söyledi. Diğer bir sınıfta yine bir Suriyeli minik, Arif Nihat Asya’nın “dua” şiirini okudu.

Yani Suriyeliler bizi kabullendi. Biz onları niye kabullenmeyelim ki?

 

***

 

Nizip’ten ayrılmadan önce eski YÖK Başkanı ve Varşova Büyükelçisi Yusuf Ziya Özcan’la da ayaküstü sohbet ettik. 

Bana, 362 Suriyeli sığınmacının Polonya’ya kabul edilmesi konusunda ülkede ve mecliste kriz çıktığını anlattı! 

Oysa Büyükelçi Yusuf Ziya Özcan bana bunları anlatırken, etrafımızda en az 400 Suriyeli sığınmacı vardı!

İşte o zaman Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğum için bir kez daha kendimle gurur duydum!

YAZARIN DİĞER YAZILARI