?>

DAEŞ VE PKK

Ata Gündüz Kurşun

9 yıl önce

Ülkemin gündemi baş döndürüyor.

Suriye sınırında haber nöbeti tutarken, Avrupalı bir gazeteci arkadaşım bana şöyle demişti; “Sizin Türkiye’de bir günde yaptığınız haberleri biz bir-iki ay, hatta bazen aylarca işliyoruz”

Katılmamak elde değil.

Bir tarafta DAEŞ, bir tarafta da PKK terörü…

Türkiye’nin içindeki ulusalcılar, bazı vatan hainleri ve paralelciler de bunların yancıları!

İçimiz ve dışımız hain dolu…

Sultanahmet’te DAEŞ militanının canlı bomba eyleminin yankıları sürerken, PKK’lı hainler bu kez de Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde ortaya çıktı.

Bu tür saldırıları tasvip etmek elbette mümkün değil… Ama ben öncelikle bu tip saldırıların ardından, bu işin arkasında kimin olduğuna, öncesine-sonrasına ve algı operasyonlarına bakarım.

Sultanahmet saldırısının ardından bir sürü şey yazılıp çizilip söylendi.

Canlı bombanın Suudi asıllı Suriyeli terörist olduğu söylendi. Malum; Suudi Arabistan ve İran arasında kriz var. Belli ki birileri Türkiye’nin de bu krizde tarafını belli etmesini istedi.

Ama bu saldırı, İran ile dostluğundan şüphe ettiğimiz Suudiler üzerine kurgulanmış bir tezgah olarak kayıtlara geçti. Hem de bizim topraklarımızda…

Çünkü canlı bombanın Ermeni kökenli olduğu ortaya çıktı!

Olayın farklı boyutu da var.

Devlet, Suriyeliler’e Türkiye’de çalışma izni ve bazı hakların verilmesine yönelik düzenlemeler üzerinde çalışıyor.

Algı şu; “Recep Tayyip Erdoğan Suriyeliler’i içeriye almasa bu saldırı olmazdı”

Bir başka ifadeyle “Başımıza ne geldiyse bu Suriyeliler yüzünden geldi” algısı…

Hay “Reis” kadar taş düşsün başınıza! Algı yönetiminiz yere batsın sizin…

Sultanahmet’teki canlı bombanın, Esed yanlısı gazeteci Hüsnü Mahalli’nin akrabası olduğu da bir köşede dursun!

Ve Çınar…

Diyarbakır'da Çınar İlçe Emniyet Müdürlüğü binasına PKK'lı teröristlerce bombalı araçla saldırı düzenlendi. Binanın lojman girişinin de bulunduğu arka kısmında bomba yüklü aracı infilak ettiren PKK'lılar ardından roketatar ve uzun namlulu silahlarla ateş açtı.

Bombalı aracın şiddetli patlamasında emniyet binası ve lojmanlarda büyük hasar meydana geldi. Hemen bitişikte bulunan 2 katlı müstakil bir ev çöktü. 

Sonuç; ne yazık ki 1 polis şehit oldu, birisi 5 aylık, diğeri 5 yaşında olmak üzere 5 sivil hayatını kaybetti, 39 vatandaşımız yaralandı.

Olayda hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara acil şifa, geride kalanlara da sabır diliyorum.

Peki, bu saldırının öncesinde ne oldu?

1100 akademisyen, “Devletin başta Kürt halkı olmak üzere tüm bölge halklarına karşı gerçekleştirdiği katliam ve uyguladığı bilinçli sürgün politikasından derhal vazgeçmesi” çağrısı yaptı.

PKK bebekleri öldürürken, bu dangalakların yaptığı açıklamaya bakar mısınız?

Bunlar akademisyen değil, endemik…

Bu toprakların endemik hainlerini başka bir coğrafyada bulamazsınız!

PKK, akademisyenlerin de desteğini alarak Çınar’daki saldırıyı gerçekleştirmiştir.

Şu da bir gerçek ki; her ne kadar “katil devlet” algısı oluşturulmaya çalışılsa da, güvenlik kuvvetlerimizin “sivil vatandaşlara zarar verilmemesi” hassasiyeti, terörle mücadeledeki süreyi uzatıyor.

Devletin zaafı yok.

Ne yaparsanız yapın.

Bu ümmet birlik olup bu şeytanları taşlayacak.

Ülkemizin birliğine, dirliğine ve bütünlüğüne kastedenler, er ya da geç cezasını bulacak.

Bundan zerre şüphem yok.

YAZARIN DİĞER YAZILARI