USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

PANDEMİ SONRASI DEĞİŞEN ALIŞKANLIKLARIMIZ

08-06-2021

Tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi salgını sonrasında toplumsal davranışlarımızda ciddi anlamda değişebileceğini belirten uzmanlar,sosyal mesafe ve hijyenin öneminin bir süre daha sürdüreceğine dikkat çekiyorlar.İzolasyonun zorunlu değil tercih olarak dikkat edileceği, dijitalleşmenin de yaygınlaşacağını öngörüyor.

Pandemi, insanlığı hiç alışık olmadığı bir tür zorunlu sosyal izolasyon sürecine sokarak,  hayatımızın kendi insiyatifimizin dışına çıkmasına neden oldu. Böylesi potansiyel değişimlere paralel olarak, bu sürecin ortaya çıkarmış olduğu durum yaşamın her alanında sosyal ilişkilerin yeniden düzenlenmesini de beraberinde getirecektir.

Bizim gibi fiziksel olarak daha yakın mesafeli sosyal ilişkiyi seven toplumların insanları için bu durumun sürekliliğine alışmak kolay olmayacak. Ama belli bir süre sonra insanlar kendi kişisel sağlıkları ve çevrelerindeki kişilerin sağlığı için gündelik yaşamda belki biraz daha gevşetilmiş mesafe kültürüne ayak uydurmak zorunda kalacaklardır. Bu bakımdan özellikle şehirlerde insanların boş zamanlarını geçirmek için yakın temas ve enfeksiyon kapma olasılığının belirgin şekilde azaldığı park gibi açık kamusal alanların tercih edeceklerdir.

Dijitalleşme bu süreçten önce de hayatımızın bir parçasıydı. Ancak pandemi döneminde evden sanal çalışma biçimlerinin ve e-ticaretin önem kazanması bu süreci hızlandırdı. Pandemi boyunca alışkanlık haline dönüşen dijital çalışma ve  tüketim davranışları pandemi sonrasında birçok sektörde önemli oranda devam edecek.

İnsanlar evde kalmak zorunda oldukları dönemde yalnız yaşamanın uzun süreli tek başına kısıtlı bir alanda vakit geçirmenin ne kadar zor olduğunu, sosyalleşme, iletişim kurma, paylaşma arzusunun ne derecede önemli olduğunu ve aslında bunların insan organizmasının hayata uyum sağlamak için ne kadar temel ihtiyaç olduğunu sanki yeniden keşfetmiş oldular. İnsanın ailesi ve sevdikleriyle karşılıklı etkileşim içerisinde olmanın, bir şeyler paylaşmanın akıl ve ruh sağlığı ve tabii ki bunların doğrudan etkilediği fiziksel sağlık için temel besin kaynakları olduğu bir kez daha hatırlandı. Bu ihtiyaçları gidermek adına temas kurma ihtiyacı arttı.

Tarihte görülen her felaket gibi bu salgının da sağladığı avantajları ve dezavantajları ile birlikte değerlendirilmesi gerekir.  Bir kere bu salgın tehditiyle her şeyden önce insan olduğumuzu gerçeğini bir kez daha algıladık. Öte yandan bu süreç sağlığın ne kadar önemli  olduğunu, maddiyatla ölçülen şeylere gereğinden fazla anlam yüklediğimizi, doğayla uyumlu yaşamamız gerektiği gerçeğini  bir kez daha fark etmemizi  sağladı.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?