USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

ORUÇ ve PSİKOLOJİ

15-04-2021

Oruç, kişinin beden sağlığına olduğu kadar psikolojisine de olumlu katkılar sağlamaktadır. Her ne kadar bedenle yapılan bir ibadetmiş gibi görünse de, aslında oruç kişi için en büyük psikolojik ibadettir. Beden kontrolünün her daim kendi elinde olduğunu bilen bir kişi, oruç tutarken bedeninin en temel isteklerini kendinden çok yüce bir varlığın rızasını kazanmak uğruna geçici bir süreliğine feda eder. Bedenin varlığını ruhun hükmüne tabi kılan kişi bir müddet sonra, yaşadığı iç huzurun verdiği sonsuz mutlulukla hayata daha pozitif bakmaya başlar. Oruca adaptasyon aşamasında sinirlilik, baş ağrıları ve sürekli uyuma isteğiyle kişi kendini mutsuz ve aşırı yorgun hissedebilir; ancak adaptasyon aşaması başarılı bir şekilde atlatıldıktan sonra tüm sıkıntılar ortadan kalkar. Psikolojik bir varlık olan insan için; açlık, susuzluk ve cinsellik gibi en temel ihtiyaçların karşılanması sonucu, vücudun geriliminin azaltılarak haz elde edilmesi ve buna bağlı olarak kazanılan manevi huzur, oldukça değerli ve de önemlidir.

İnsan belirli bir süre için de olsa mücadele eder nefsiyle, benliğiyle, güdüleriyle ve dur durak bilmez egolarıyla. Yokluk yaşar, yoksunluk hisseder ve yokluk çekenlerle kendisi arasında empati kurarak duygusal bir senkronizasyon yakalar. Oruç sayesinde hayatımızdaki tüm frekanslar eşlenir; aykırılıklar, ayrılıklar eşitlenir ve hayatımız boyunca görmezden geldiğimiz ya da gördüğümüz ama hallerini anlamaya fırsat bulamadığımız insanları daha iyi anlamaya odaklanan bir mevziiye doğru yol alınır. Oruç ibadeti ile insanlar kişiliklerindeki aşırılıkları dengeleyerek, insanlara ve olaylara farklı bakış açısı ile daha duyarlı, saygılı, sabırlı, affedici ve merhametli bakabilir.
 
ORUÇ; KAYGI VE DEPRESYON ŞİDDETİNİ AZALTIYOR


"Orucun tahmin edilenin aksine stres, kaygı ve depresyon düzeylerini azalttığı yapılan çalışmalarda saptanmıştır. Ramazanda diğer organlarımız istirahate çekilir ve en fazla çalışan organımız beyin olur. Oruç tutan kişilerin beynindeki sinir büyüme faktörlerinde artış olmaktadır. Beyin büyüme faktörlerinin depresyon, kaygı bozuklukları ve stresten koruyucu olduğu bilinmektedir. Aynı zamanda aç kalan mideden salgılanan açlık hormonları beynin öğrenme ve hafıza bölümünü pozitif etkilemektedir. Gelişen yeni sinir hücrelerinin dikkat sorunları, bunama, parkinson gibi hastalıkların oluşmasını engellediği saptanmıştır."

Obsesif Kompulsif (Takıntı) Bozukluklar, Dürtü Denetleme Bozukluğu, Antisosyal Kişilik Bozuklukları’nın tedavisinde de orucun son derece önemli bir iyileştirme yöntemi olduğunu kanıtlamıştır.

 Ramazan ayında, kavga ve küslüklerin hatta ve hatta intihar oranlarının azalması da orucun yine ne kadar önemli bir ibadet olduğunu gün ışığına çıkarmaktadır.

Uzman Psikolog Pınar TÜMBAŞ

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?