Sevgili ebeveynler, sevgili öğretmenler,
Okul öncesi çocuklar için her gün bir keşif, her an bir duygu yolculuğudur. Bu yolculukta onlara vereceğiniz güven, göstereceğiniz sevgi ve anlayış, akademik başarıdan çok daha önemlidir. Çocuğunuzun ya da öğrencinizin dünyasında ilk adımlarını attığı bu dönem, onların özgüvenini, merakını ve sosyal becerilerini şekillendiren bir zaman dilimidir.
Ebeveynler, çocuklarınıza rehberlik ederken, onları dinleyin, hislerini önemseyin ve yanında olduğunuzu hissettirin. Duygularını küçümsemeyin; aksine merak edin, sorun: “Bugün neler hissettin? Hangi oyun seni mutlu etti?” Küçük bir tebessüm, bir sıcak bakış, bir kucaklama, minik kalplerde güven ve cesaret yaratır. Unutmayın, okul öncesi dönem masa başında robot çocuklar yetiştirme zamanı değil; çocukların harflerle, sayılarla ve oyunla tanışırken zorlanmamaları, öğrenmeyi severek deneyimlemeleri gerekir. Siz ebeveyn olarak bu güveni sağladığınızda, çocuklar yeni şeyler denemekten korkmaz, kendi dünyalarını keşfeder ve duygusal olarak güçlenirler.
Öğretmenler, sizler de miniklerin hayatlarında eşsiz bir etki yaratırsınız. Duygu Dostu İletişim ile çocuklara yaklaşmak, sadece talimat vermek veya ders anlatmak değildir. Onları anlamak, hislerini okumak, küçük başarılarını kutlamak ve kaygılarını paylaşmak, sınıfta güvenli bir ortam yaratır. Her çocuğun farklı duygular taşıdığını ve her çocuğun keşfetme hızının farklı olduğunu bilmek, onların öğrenme yolculuğunu daha sağlıklı ve mutlu kılar.
Okul öncesi, küçük adımların büyük farklar yarattığı bir dönemdir. Hem ebeveynler hem öğretmenler olarak amacımız, çocukların kendilerini değerli hissettikleri, merak ettikleri, güvende oldukları bir ortam yaratmaktır. Unutmayın ki bir çocuğun hayata dair en büyük motivasyonu, sevildiğini ve değerli olduğunu hissetmektir.
Sevgili ebeveynler ve öğretmenler, bu yıl minik kalplere dokunurken sadece dersleri değil, duyguları da öğretin. Onlara güveninizi, sevginizi ve anlayışınızı hissettirin. Gözlerine bakın ve söyleyin: “Senin yolculuğun başlıyor ve biz buradayız.” Çünkü her tebessüm, her sıcak kelime, her sabırlı yaklaşım, minik kalplerin büyümesinde büyük bir iz bırakır.
Minik kalpler bizimle büyüyor; onları duygularıyla birlikte büyütelim
