Kitap bilgi ve birikimlerimizin vazgeçilmez parçası olup, kişisel gelişimin kilit taşıdır. Tarihe dönüp bakacak olursak; Yeniliklere imza atan, toplumlara önderlik eden ve sayısız başarılar kazanan liderler bu başarılarının temel kaynağını her zaman kitaplar olarak göstermiştir. Çoklu zekâ bilinci gibi değerli beceriler sadece kitap okuyarak kazanılmaktadır. Okuyacağımız her kitap başka hayatları, başka insanları, başka karakterleri ve dünyamızı farklı bakış açıları ile görmemizi sağlayıp, Empati yeteneğimizi geliştirecektir. İyi bir okur olmak yalnızlık ile ilgili kötü düşüncelerimizi ortadan kaldıracaktır. Çünkü kitaplar varken yalnız değilizdir.
Yapılan bilimsel araştırmalar düzenli kitap okumanın beyinde yeni hücreler oluşturduğunu gösteriyor. Bu da kitap okuyarak daha zeki ve daha yetenekli olabileceğimiz anlamına geliyor. Kitap okumanın saymakla bitiremeyeceğimiz kadar çok faydası bulunmaktadır. Bunlardan bazıları ise bizleri daha ılımlı, daha duyarlı ve daha hoşgörülü biri hâline getirmesidir. Kitaplar kelime haznemizi geliştirir. Daha çok kelime öğrenerek daha iyi konuşur, daha iyi ikna eder ve isteklerimize daha kolay ulaşırız. Söylemek istediklerimizi, duygularımızı daha iyi ifade ederiz. Kitap okuyarak elde etmiş olduğumuz bilgiler genel kültür seviyemizi geliştirerek toplumdaki yerimizi ve statümüzü arttıracaktır.
Maalesef son yıllarda kitap okuma alışkanlığı önemini yitirmiş, insanların çoğu ise artık bilgi gereksinimine ihtiyaç duymamaktadır. Bunun en büyük sebeplerinden biri gelişen teknolojinin yanlış kullanılması ile oluşan hantallıktır. Teknoloji gelişse de bizim okuma alışkanlığımız ömür boyu devam etmeli. Okuyan bir beyinin algılama ve anlama oranı, hiç kitap okumayan bir insana göre %60 daha fazladır. Unutmamalıyız ki gelişmiş toplumların çoğu kitap okuma alışkanlığı sayesinde bugünkü konumlarını elde etmişlerdir.
