Adamın biri, güneşli bir gün ilk defa gittiği küçük bir kasabada şaşkın şaşkın gezinirken yol kenarında duran 
bir arabanın yanına sokulmuş ve arka koltukta tek başına oturan çocuğa :
- Buraların yabancısıyım...
Parkın hemen yanı başındaki fırını arıyorum, çok yakın olduğunu söylediler... yerini biliyor musun?
Çocuk; 
Arabanın penceresini iyice açtıktan sonra :
- Ben de buraya ilk defa geliyorum demiş. Ama sağ tarafa gitmeniz gerekiyor herhalde!
Adam ; 
Çocuğun da yabancı olmasına rağmen bunu nasıl anladığını? sormuş.
Çocuk:
- Ihlamur çiçeklerinin kokusunu duymuyor musunuz? diye gülümsemiş. Kuş cıvıltıları da oradan geliyor zaten. 
- İyi ama, demiş adam ; bunların parktan değil de, tek bir ağaçtan gelmediğini nereden biliyorsun?
- Çocuk ;
Tek bir ağaçtan bu kadar yoğun koku gelmez, diye yanıtlamış. Üstelik, manolyalar da katılıyor onlara. Hem biraz derin nefes alırsanız,fırından yeni çıkmış ekmeklerin kokusunu da duyacaksınız.
- Adam ;
Gözlerini hafifçe kısarak denileni yaptıktan sonra, teşekkür etmek için döndüğünde fark etmiş çocuğun kör olduğunu.
- Çocuk ise, konuşurken bir anda sözlerini yarıda kesmesinden anlamış, adamın kendisini fark ettiğini...
- Çocuk, ışığa hasret gözlerini ondan saklamaya çalışırken:
Üç yıl önce bir kaza geçirmiştim, demiş, görmeyi o kadar çok özledim ki. Sizinkiler sağlam öyle değil mi?
- Adam, çocuğun tarif ettiği yerde bulunan fırına yönelirken:
Artık emin değilim, demiş. 
Emin olduğum tek şey, “Senin benden iyi gördüğündür.”
Nikos Kazancakis…
SONUÇ ;
Yaşamımızda ;
- Gösterdim... 
“Gördü” anlamına gelmez!
- Söyledim... 
“Duydu” anlamına gelmez!
- Duydu... 
“Doğru anladı” anlamına gelmez!
- Anladı... 
“Hak verdi” anlamına gelmez!
- Hak verdi... 
“İnandı” anlamına gelmez!
- İnandı... 
“Uyguladı” anlamına gelmez!
- Uyguladı... 
“Sürdürecek” anlamına gelmez!
 SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
			
			
             
				