Havaların iyice ısındığı bu günlerde geleneksel meslekler arasında yok olmaya yüz tutmuş kalaycılık mesleği zor şartlarda yapılıyor. 40 derece sıcaklıkta çalışan kalaycı ustaları mesleğin son temsilcileri olarak geçmişe ışık tutuyorlar.
“KALAYCILIK GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ BİR MESLEK DEĞİL”
Kalaycı ustaları, “Herkese bakır kapları kullanmasını tavsiye ederiz. Bakırda pişen yemek lezzet yönünden daha farklıdır. Bakır tencerede pişirilen yemekle, çelik tencerede pişirilen yemeğin arasındaki tat farkı kendisini çok belli eder. Bakırda pişen yemek daha lezzetlidir. Kalaylarımız ve malzemelerimiz fiyatlıdır ama güzeli seven de dikenine katlanmak zorundadır. Müşterilerimize bulaşık makinesinin içine bakır parça koymamalarını istiyoruz. Yani bulaşık makinesinin deterjanı kuvvetli oluyor. Bulaşık makinesinin sıcak suyu, tuzu vesaire olduğu için bakırdaki kalayın parlaklığını alıyor ve zamanla rengini değiştiriyor. Müşterilerimize, kalaylı bakırı bulaşık makinesinin içine koymayın diyoruz” şeklinde konuştular.
“ZOR BİR MESLEĞİN SON TEMSİLCİLERİYİZ”
Kalaycılık mesleğinin zor bir meslek olduğunu da ifade eden ustalar, “Kışın havalar soğuk oluyor, dolayısıyla su da soğuk olduğu için suyumuzu ısıtıyoruz, o şekilde çalışıyoruz. Yazın ise havanın sıcaklığı 40 derecenin üzerine çıktığı zaman bakır kalaylarken ocakta ateş yaktığımız zaman, havanın, bakırın ve ocağın sıcaklığıyla beraber bayağı bir zorluk çekiyoruz. Bu meslekte mutlaka gençler de olmalı. Çünkü zamanında ustalarımız bu meslek için altın bilezik derlerdi. Hala da öyle bu meslek, altın bileziktir. Zor iş olmazsa, emek olmazsa para kazanılmaz. Bu mesleğe emek vermek lazım. Bizim yaptığımız işler sağlıklı. Evde kalaylı kaplarda yapılan yemekle diğer ürünler ile yapılan yemekler arasında çok fark var. Bizim kalayladığımız bakır tencereler ile 1 yıl sağlıklı bir şekilde yemek yapabilirler. İşlerimiz yaz aylarında açılıyor. Günde ortalama 8-9 saat çalışıyoruz. Sıcaklık bu havalarda ortalama 55-60 dereceyi buluyor. Kalaycılık, bakırcılık işi ile bağlantılıdır. Bakır olmazsa kalaycılık olmaz kalaycılık olmazsa bakırcılık olmaz” şeklinde görüş belirttiler.
