CHP'nin Anayasanın bazı maddelerinin değişikliği konusunda ki tavrını yapıcı muhalefet cihetinden değerlendirmek gayri mümkündür. Sayın Kılıçdaroğlu'nun ta en başından beridir sergilediği duruşa bir isim koymak gerekirse buna en masum ifadeyle "Amuda kalkmak" denilebilir.
Körü körüne "Tayyip düşmanlığı" CHP'yi ve başındaki liderini içten içe bitirmektedir. Öyle ki, Kemal beyin soyadını taşıyan öz kardeşi Celal Kılıçdaroğlu bile bu saçma sapan politika karşında duyarsız kalamamış ve ağabeyine isyan bayrağını açmıştır.
Çeşitli protest eylemlerin yanı sıra sosyal medya hesabından, ağabeyi Kemal Kılıçdaroğlu'na demokrasi ve vatanseverlik dersi veren küçük birader, haksız da sayılmaz. Zira CHP üst yönetiminin iç ve dış politikada uyguladığı politikalar çoğu kere seslendirdikleri dille ve hukukun üstünlüğü prensipleriyle asla uyuşmamaktadır.
Buna en açık örnek ise yakın zamanda FETÖ ile ilgili yaptıkları beyanlardır. Sözde terörün her türlüsüne karşı olduklarını söyleyen CHP ve Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, hem FETÖ ve hem de PKK'nın ekmeğine yağ çalacak bir çok açıklamalarıyla "Bu ne perhiz" deyişini hatırlatmaktadır...
Anayasa paketi henüz taslak halinde bile değil iken adeta "Cesedimi çiğnemeden" geçemezsinuz hamasetiyle bir anda "Cüneyt Arkın"laşan Kılıçdaroğlu, eminim ki komisyondan tek tek geçen maddeleri ezbere bile bilmiyordur...!
Bir rejim tartışması başlatarak muhalefet ettiğini sanıveren CHP, bununla neyi amaçlamaktadır? Ardı ardına açıklamalar yapan Grup Başkan vekilleri, bu meseleyi toplumsal barışı tehdit edecek olan bir çatışma zeminine taşımaktadırlar! Demokrasinin olmaz ise olmazı "Milli irade"yi en az tanımış ve hatta mümkünse hiç tanımamış!
Kurulduğundan bu yana seçim sandığından en fazla korkan "açık oy, gizli sayımların" partisi CHP belli ki geçmişten hiç ders çıkartmamış!
Bugün "rejim elden gidiyor" ve Partili Cumhurbaşkanlığı için "İstemezüük" Naraları atan güruh aslında tarihin seyri içerisinde gayet tanıdık geliyor.
31 Mart vak'asında, İstanbul caddelerini basan "Ham softa, kaba yobaz" heriflerin, son yüzyılın en adil ve müşfik sultanını "Şeriatsizlik"le suçlarcasına "Şeriat isterüük" figanlarının arka planında elbette toplumsal bir endişe falan yoktu.
Bu bir komploydu! Osmanlı'yı tarih sayfasından silip, bölge üzerinde diledikleri gibi at koşturmak isteyen emperyalistlerin para veya makam karşılığı raydan çıkardığı bu ucube topluluk görevini ifa etmiş ve Cennet mekan Sulan Abdulhamit'in tahttan indirilmesinde başrol oynamıştı.
Şimdilerde hesap aynı ancak bu sefer "tarih tekerrürden ibaret değil"
Şunu herkes biliyor ki, AKP ve MHP'nin ortaklaşa hazırladığı paket asla bir rejim değişikliği değil, bilakis rejimin yeniden ve çağa uygun bir demokrasi güncellemesidir.
CHP'nin yaptığı maksatlı bir algı operasyonu ve politik rant hesaplarıdır. Ayrıca bu maddelerin parlamentodan geçeceği de net olarak ortadadır.
Kılıçdaroğlu yönetiminde siyasi bir uçuruma doğru yuvarlanan CHP, muhalefet etme programını sadece Tayyip Erdoğan düşmanlığı üzerinden kurgulamaya devam ederse, Kılıçdaroğlu'nun kendi ailesi içerisinden yükselen "Kemal Kılıçdaroğlu'nu istemezük" korosuna, parti içerisinden de geniş katılımlar olacağa benziyor.