Referandum konusunda pek çok açıklamalar yapıldı, kitapçıklar basıldı, seminerler ve çeşitli toplantılar yapılarak halk bu konuda bilgilendirilmeye devam ediyor. Televizyonlar, gazeteler ve sosyal medya üzerinden taraflar kendi kitlelerini evet ve hayır demesi hususunda ikna etmeye çalışıyor. Bu gayet demokratik bir işleyiştir. Hem evet cephesi ve hem de hayır cephesi, tüm gücüyle mücadele ediyor.
Bu arada referanduma damga vuran sayın Kılıdaroğlu'nun yaptığı "Gaf"lar oldu. Kılıçdaroğlu'nun gaflarına alıştık artık, zira bunu her seçim döneminde yapıyor Kılıçdaroğlu. Güncel sıkıntılarla boğuşan halk için anlıkta olsa tebessüm vesilesi oluyor. Güne Kılıçdaroğlu'nun gaflarına gülerek başlamak Türk halkına pozitif anlamda psikolojik katkı oluyor aslında.
Ne var ki, CHP'nin referandumla ilgili söylemleri ve evlere, işyerlerine dağıttığı broşürler yalan, yanlış ve tezvirat dolu! Geçtiğimiz günlerde evime bıraktıkları broşürde aynen şöyle yazıyordu "Suriyelilere vatandaşlık verilmemesi için hayır!" ve Suriyelilerle ilgili, referandumda değişecek maddeler içerisende yer almayan, alakası bile olmayan iddialarla ajitasyon yaparak, adeta Suriyeli düşmanlığı yaparak halkı kışkırtmak ve hayır kampanyası yapması etik olmadığı gibi "Meşru"da sayılmaz!
Sayın Kılıçdaroğlu ve CHP'lilerin değişikliği öngören 18 Madde hususunda yürüttüğü hayır kampanyasında adeta saçmalamasının sebebi, bu maddeleri bilmemekliğinden olmamalı! Bunun sebebi, referandumda hayır ı savunacak bir tezlerinin olmamasıdır. Dolayısıyla halk ve kendi kitlesini ikna edebilmek için, özellikle Suriyeliler meselesini seçtikleri belli. Suriyeli mültecilerin yoğun yaşadığı şehirlerde (Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa) bölge halkının hassasiyetini kaşıyarak bunu hayır oylarına tahvil etmeye çalışmaktadır. Bu çok çirkin ve bir o kadar tehlikeli bir söylemdir. Bölgede yaşamlarını sürdüren Suriyelilerle ilgili o kadar çok yalan ve iftiralar ortaya atıldı ki öncesinde! CHP, 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerindede bu çirkin politikayı yapmıştı. Ne var ki, bölge halkı bu politikayı şiddetle redderek tercihini insanlık ve vicdandan yana yaptı. Gerçek şu ki, Suriyelilerin varlığı CHP'li bazı kesimler üzerinde rahatsızlık sebebi olmakla birlikte, bu rahatsızlığı bir gerekçeye dönüştürebilecek hiç bir neden de yoktur. Öyle ki, bölgede işlenen suç istatistiklerine bakıldığında, Suriyeli mültecilerin dahil olduğu münferit ve parmakla sayılacak kadar az. Hırsızlık ve bir kaç fuhuş vakası dışında fazla birşey göremezsiniz. Oysa madde bağımlısı bir Türk vatandaşının 16 yaşındaki Suriyeli bir çocuğu 50 lirasını zorla alabilmek için boynunu keserek öldürmesi hala vicdanlarımızda bir yara olarak sızlamaktadır!
Kılıçdaroğlu'nun bazı hususlarda yaptığı gaflar yaşlılığına verilebilir belki ama, Suriyeliler üzerinden yaptığı politika asla affedilir ve yenilir yutulur değil! Bu alanen halkı kışkırtmaktır! Bu ırkçılıktır ve bu çok tehlikelidir! CHP içerisinden aklı başında kimselerin sayın Kılıçdaroğlu'nun acilen uyarması gerekmektedir!
Evet mi, hayır mı? konusuna gelince! Bu hususta değişiklik öngörülen maddeler konusunda halkın yegane kriteri, "Söylenene değil, söyleyene bakmak" olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 14 yıldan bu yana ülkeyi yönettiği ve yönetimi sırasında yaptıkları, söylemleri ve idealleri halkı birinci dereceden ilgilendirmektedir. Ülkede sağlıktan eğitime ve en önemlisi vesayetlerin ortadan kaldırılmasında en büyük devrimleri gerçekleştiren! Uluslararası arenada İMF kapıında borç dilenen bir ülkeden, İMF'ye borç veren, kendisini hissettiren, varlığı bir caydırıcılık sebebi olan bir ülke çıkartan bir lider halkına "Evet oyu kullanın" diyor.
Diğer tarafta ise, SSK Genel Müdürlüğü döneminde kurumunu iflasa götürmüş! Herhangi alternatif bir proje geliştirmek bir yana hastaneleri kullanılamaz hale getirmiş! Kasetle ve kumpasla Partisine Genel Başkan olmuş, özgürlükler konusunda hükümetin çıkarttığı her kanunu AYM'ye götürmüş! Başörtsünü yıllarca yasaklamış zihniyete destek vermiş! Darbelere ve darbecilere omuz vermiş! Bir dediği bir dediğini tutmayan! Gaf üstüne gaf, hata üstüne hata yapan! Milli bir duruşu hiçbir zaman gösterememiş bir CHP Genel Başkanı var ve diyor ki "Hayır deyin!"
Türk milleti herşeyin farkında. Maddeleri çok bilmese de umursamıyor! Bu bir dava ve inanma meselesidir. Bugüne kadar 7 seçim kazanmış ve adaleti, özgürlükleri ve en önemlisi milli iradeyi en önde tutmuş bir liderin gösterdiği yolda yürüyecektir. Bundan kimsenin şüphesi olamaz! Zaten çeşitli mahfiller bunun farkında! Evet çıkacağını kesinlikle biliyorlar. Türkiye'nin önünü kesmek isteyen bu odakların şimdilerde en büyük duası " Yenilelim ama fark yemeyelim" den mütevellit bir eziklik durumdur! Görünen o ki, referandum sonuçları %60 civarında evet olacaktır. Benimki si bir tahmin ancak, halkın kahır ekseriyatı Cumhurbaşkanına güveniyor ve onun peşinden yürümeye kararlı.
Muhalefete tavsiyem, bir an önce yalan ve iftiralara dayalı kirli politikayı ir tarafa bırakarak milli ve erdemli bir politika gütmesidir. İşte o zaman yenilmenizin ve kaç gol yediğinizin bir önemi kalmaz zira onurunuzla mücadele ettiğiniz için alkış alırsınız...