Özel Haber

Sağlık çalışanları 2021 yılını değerlendirdi

Türk Sağlık-Sen Gaziantep Şube Başkanı Kemal Kazak yaptığı basın açıklamasıyla; 2021 yılını değerlendirdi.

Sağlık çalışanları 2021 yılını değerlendirdi
03-01-2022 12:58
Gaziantep

Türk Sağlık-Sen Gaziantep Şube Başkanı Kemal Kazak, "Kahraman ve fedakâr sağlık çalışanları 2020 gibi, 2021 yılını da salgına karşı verdikleri mücadele ile geçirdi. Bu mücadele sırasında yüzlerce sağlık çalışanı şehit oldu, binlercesi virüse yakalandı ve yataklara düştü. 2021’de sağlık çalışanlarının yaptıkları fedakârlık herkesin gündemi oldu." diye konuştu.

"SÖZLER İCRAATA DÖNÜŞMEDİ"

Türk Sağlık-Sen Gaziantep Şube Başkanı Kemal Kazak açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
"Fakat mesele sağlık çalışanlarının sorunlarını çözmeye ve taleplerini yerine getirmeye gelince herkes aynı hassasiyeti göstermedi, ortak bir tavır sergilenmedi. Hatırlanacağı gibi Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Sağlık Bakanı Sayın Dr. Fahrettin Koca’nın önerisini kabul ederek, 2021 yılını tüm dünyada “Uluslararası Sağlık Çalışanları Yılı” ilan etmişti. Bizde Türk Sağlık-Sen olarak sağlık çalışanları yılı ilan edilmesinin alkışlarla değil, çalışanların haklarında yapılacak iyileştirmeler ile bir anlam bulacağını ifade etmiştik. Fakat ne yazık ki; “Sağlıkçılar Yılı” sağlık çalışanları için hayırla yâd edilecek ve olumlu gelişmeleri kapsayacak bir yıl olarak anılmaktan çok uzak kaldı. Sağlık çalışanlarının temel talepleri olan ücretlerde artış, döner sermaye sisteminin sağlık çalışanları lehine düzenlenmesi, 3600 Ek göstergenin hayata geçmesi, sözleşmelilere kadro verilmesi, şiddetin önlenmesi, kreş gibi acil taleplerin karşılanması noktasında çalışanlar adına kayda değer olumlu bir gelişme olmadı. Aile Hekimlerimizin sorunları çözülmedi. Üniversite hastanelerinde kronikleşen sorunlara çare üretilmedi. Devletin şifa eli Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı çalışanları görmezden gelinmeye devam edildi.   

"TOPLU SÖZLEŞME KAR GİBİ ERİDİ"

“Sağlık çalışanları yılında” Sağlık Bakanlığı çalışanlar için gereğini yapmadı. Yetkili ama etkisiz sendika imzaladığı toplu sözleşme ile hiçbir şey kazandırmadı ve imzalanan toplu sözleşme 3 ayda eridi bitti. Ek zam ile refah payının zaruret olduğu ve hayata geçmesi gerektiği noktasındaki tavrımızın ne kadar haklı ve yerinde olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Kısacası 2021 yılı alım gücümüzün düştüğü ve maaşların eridiği, enflasyona yenik düştüğümüz bir yıl oldu. 2021 yılının yol açtığı tahribatı gidermek için 2022 yılından beklentimiz ücretlerde makul bir artış yapılması, kapsayıcı, nitelikli, makul, sürdürülebilir ve mağduriyetleri sonlandıracak bir ücret politikasının hayata geçmesi gerekmektedir. 2021’in son ayında doktorlarımızın ücretlerinde ek ödemeden mahsuplaşma ile bir artış öngören ancak Aile hekimleri, Üniversitelerde, Adli Tıp’ta ve başka kamu kurumlarında görev yapan doktorları bile kapsam dışı bırakan bir düzenleme TBMM’ye gelmişti. Biz de ücretlerin artışı ile ilgili yapılacak düzenlemenin doğru olduğunu fakat sağlık çalışanlarının tamamını kapsamadığı için eksik yanlarının bulunduğunu belirtmiştik. Doktorlarımız için ücret artışının zaruret olduğunu, bu zaruretin aynı zamanda tüm sağlık çalışanları içinde geçerli olduğunu ifade ettik. Yeni yılda beklentimiz TBMM’de öncelikli olarak bu meselenin ele alınması,  doktorlarımızın, sağlık çalışanlarımızın ücretlerinde ek ödemeden mahsuplaşma olmadan net bir artışın gerçekleşmesi, özlük haklarının iyileştirilmesidir. Bu konuda bizde ısrarlı takibimizi sürdürecek, bunda önce olduğu gibi tüm platformlarda, çalışanların yüzünü güldürecek bir düzenlemenin yapılması için mücadele edeceğiz. Döner sermaye sistemi, çalışanları merkeze alacak şekilde yeniden düzenlenmeli ve emekliliğe yansıtılmalıdır. Nöbet ücretleri ve diğer ödemeler günümüz şartlarına ve verilen hizmetin niteliğine uygun bir hale getirilmelidir.  3600 ek gösterge tüm çalışanları kapsayacak bir şekilde hayata geçmelidir. Covid-19 nedeniyle hayatını kaybeden sağlık çalışanları şehit statüsüne alınmalı, geride kalan aileleri mağdur olmamalıdır.  Kadrolu istihdam dışındaki tüm ucube modeller terk edilmeli, tüm çalışanlar kadrolu olmalıdır. Sağlık kurum ve kuruluşlarında ehliyet ve liyakat hâkim kılınmalı; sadece devlete ve millete sadakat esas alınmalıdır. Her hastaneye bir kreş mutlaka yapılmalıdır.

"ŞİDDETE SIFIR TOLERANS DERHAL HAYATA GEÇMELİ"

Sağlıkta şiddetin önüne geçilmesi için ağır yaptırımlar gelmelidir. İstisnasız tutuklu yargılama, tüm sağlık kurum ve kuruluşlarının sıfır toleranslı alan ilan edilmesi ve şiddet uygulayanlara kamu sağlık hizmetin acil haller dışında belirli bir süre ücretli olması gibi düzenlemeler hayata geçmelidir.

"SAĞLIK ÇALIŞANLARININ SESİ OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

Zaruret olan bu talepler için Türk Sağlık-Sen olarak mücadelemizi sürdüreceğiz. Türk Sağlık-Sen’e gönül verenler için her bir sağlık çalışanı başımız tacıdır. Derdi derdimiz; meselesi meselemizdir. Sorunların çözümü, çalışanların taleplerinin hayat bulması için tüm platformlarda girişimlerde bulunmaya devam edeceğiz. 2022’nin milletimize, ülkemize ve dünyaya sağlık, barış ve huzur getirmesini temenni eder, sorunlarımızın ve taleplerimizin karşılık bulduğu bir yıl olmasını temenni ederiz."

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER