Özel Haber

“İDARELER MUHASEBECİ OLMAKTAN KURTARILMALI”

2019-2020 Eğitim ve Öğretim yılının başlamasına az bir süre kala kentte birçok okulda veli ile okul idareleri “gönüllülük” adı altında bağış talepleriyle karşı karşıya geliyorlar.

“İDARELER MUHASEBECİ OLMAKTAN KURTARILMALI”
23-08-2019 10:05
Gaziantep

2019-2020 Eğitim ve Öğretim yılı zilinin çalmasına sayılı günler kala tüm yurtta olduğu gibi kentimizde de okula kayıt yaptırmak isteyen veliler okul idareleriyle “bağış” talebiyle sorun yaşamaya devam ediyor. Eğitim-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ali Ersönmez, Milli Eğitim Bakanlığının okulların giderleri noktasında yeterli bütçe ayırmamasından dolayı okul idarelerinin “gönüllülük” adı altında velilerinden bağış talep ettiklerini dile getirdi.

“ÖĞRENCİLER İÇİN ÖZEL SINIFLAR EKSTRA BAĞIŞ GEREKTİRİYOR”

Eğitim-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ali Ersönmez, “2019/2020 eğitim ve öğretim yılı başlamadan veliler büyük bir telaş, kaygı be belirsizlikle hazırlıklarını sürdürüyor. Özellikle İlkokul, ortaokullara kayıtta adres değişiklikleri, taşınmalar, okul içi sınıf ve öğretmen arayışları ile velilerin “gemisini kurtaran kaptandır” anlayışına düştüklerini görüyoruz. Her veli daha iyi okul, daha iyi öğretmen, daha iyi sınıf” telaşı ile kaygılarını bizlere ulaştırmaktalar” dedi. Ersönmez, açıklamasını şu şekilde sürdürdü;
“Anne ve babalar semtlere göre, okul ve sınıf popülerliğinin telaşındayken de aynı zamanda toplanan (zorunlu) bağışlardan da şikayetlerini yansıtmaktadırlar, basında da bunları duyabilmekteyiz. İlimizde ise veliler, az öğrencili sınıflar, tam gün eğitim yapana okullar, fiziksel koşulları daha yeterli ve güvenli okulların peşine düşmüşlerdir. Çünkü ilimizde ikili eğitim, kalabalık sınıflar, öğretmen eksiği, ücretli öğretmen uygulaması, okullarda donanım yetersizliği, birleştirilmiş sınıf uygulaması devam ediyor. Her öğretim yılı başında olduğu gibi parası olan veli istediği okullun kapısından kolayca girebilmekte, öğretmen, seviye (özel) sınıflar için ekstra para ödemelere maruz kalan veliler umutla çocukları için didinmektedirler.”

“SORUNUN ÇÖZÜMÜ BAKANLIĞININ ATACAĞI ADIMLARA BAĞLI”

Her öğretim yılı başlamadan bu sorun ve gelişmelerin yaşanmasındaki temel etken velinin semt semt okul donanımlarında, okul alt yapılarında, okulların öğretmen istikrarında ve okula düşen öğrenci sayılarındaki farklılıklarını bilmesindedir. Yani velilerimiz “eğitimde fırsat eşitliğinin” kalmadığının farkındalar” diye konuşan Ersönmez sözlerini daha sonra şu şekilde sürdürdü;

“Zaten Türkiye ve ilimizde de okullar arası, bölgeler arası eşitsizliğin, Türkiye tarihinde görülmemiş şekilde derinleşti eğitimdeki değerlendirmelerde de açığa çıkmaktadır. Adrese dayalı kayıt sistemi nedeniyle veliler adres bölgesinde okulların donanımı yetersiz ise adres dışındaki okullara çocuğunu kayıt etmek istemeleri buna en çarpıcı örnektir. Velilerin farklı bölgelerdeki okul, sınıf arayışları en somut delildir. Veliler adres dışında bulunan okullara kayıt sırasında da yüklü kayıt paraları ödemek zorunda kaldıklarını duyurmaya çalışmaktadırlar. Devlet(kamu) okulları herkesin parasız eğitim hakkının olduğu okullardır. Bu yasal zemin korunması gerekirken, şu an her yerdeki asıl gerçeklik;” paran varsa hatta paran kadar eğitim” olmuştur. Okul, sınıf, öğretmen kayıtları sırasındaki bu ayrımcı yaklaşımlar anayasaya aykırıdır, kamusal eğitim hakkını engellemektedir, suç işlenmektedir. Herkes” nitelikli, demokratik, laik, bilimsel, kamusal eğitim hakkından" faydalanmalıdır. Okul yöneticilerinin görevi okula para kazandırmak, para kazandıracak ticari işlere girmek değil, okul yöneticilerinin görevi herkese nitelikli bir eğitim hakkının sağlanmasına katkı sunmaktır. Ayrıca okul yöneticileri devlet okulunda özel sınıf, özel öğretmen yaratmaktan vazgeçmediği sürece de okullarda idareci-veli-para tartışmaları büyüyecektir. İlimizde velilerin okul, semt, sınıf, öğretmen arayışından kurtarmanın köklü çözüm yoluna gidilmelidir. Onun için okullar, mahalleler, sınıflar arası eşitlik ve okullara alt yapı, yeterlilik, donanım, nitelik ve öğretmen devamlılığı sağlanmalı, okullara yeterince bütçe ayrılmalı, okullara kolay ulaşım sağlanmalı, okullar tam güne dönüşmeli, zorluk ve çalışma yükü yoğun bölgelerde okul ve öğretmene pozitif ayrımcılık yapılmalı.”

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER