Gündem

Eski Antep evleri insanı büyülüyor

Tarihi yapısıyla dikkatleri üzerinde toplayan Gaziantep’in eski mahalleleri yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı haline geldi.

Eski Antep evleri insanı büyülüyor
03-07-2019 14:02
Gaziantep

Tarihi yapısıyla dikkatleri üzerinde toplayan Gaziantep’in eski mahalleleri yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı haline geldi. Tarihi Antep evlerinin büyüleyen güzelliği turistleri mest ederken, kentin en esi yerleşim alanları arasında yer alan Bey Mahallesi ise yapılarıyla güzelliğini koruyor.


TARİHİ BEY MAHALLESİNİN ÖZELLİĞİ


Bey mahallesinin diğer önemli özelliği Müslümanlarla, azınlık Ermenilerin kapı komşusu olarak, 20. Yüzyılın başına kadar burada huzur içinde yaşamış olmalarıdır. Mahalleye çok yakın olan St. Mary Kilisesi (şimdi Kurtuluş Camii), Eski Kilise, Kendirli Kilisesi ile Çınarlı Camii, Bey Cami ve Eyüboğlu Cami bunu kanıtlayan yapılardır. Ancak 1800’lerin ikinci yarısından itibaren kentin eğitim ve ekonomisinde etkin olan Ermeniler, Bey Mahallesi’nde çok güzel konaklar yaptırmışlar ve mahallede çoğunluğu sağlamışlardır. Bey Mahallesi Gaziantep’teki taş işçiliğinin mükemmel örneklerinin sergilendiği bir yerdir. 1764 tarihli bir belge Gaziantep’te taş ustalığının ne düzeyde olduğunu gösterdiği gibi, Türk mimarlık tarihi açısından da önemli bir kaynaktır. Hassa mimar vekili Yusuf Usta önderliğinde bir grup taşçı esnafı, mahkemeye başvurarak taş ölçülerinin ve fiyatlarının standartlaşmasını istemişler ve bu istekleri olumlu karşılanarak kabul edilmiş.


ESKİ ANTEP EVLERİNE DAİR NE VARSA


Antep Evleri; yüksek duvarlar arkasında, dış mekanlardan mümkün olduğunca soyutlanmış, avluya dönük yapılardır. Antep evleri genellikle iki katlıdır. Bölgede taş kullanımının yaygın olması nedeniyle evlerin yapımında havara taşı (yumuşak kalker), topak taşı, keymıh (sert kalker), minare kayası, bazalt (karataş), beyaz mermer, kırmızı mermer ve doğadan toplanan bazı renkli taş cinsleri kullanılmıştır. Kullanılan taş cinslerinin, evleri dayanıklı kılmasının yanında diğer bir özelliği, yazları serin; kış aylarında ise sıcak tutmasıdır. İklimsel etkiler ve yaşayış tarzı mimaride iç avlu anlayışı hakimdir. Evlerdeki avlulara, yaşantının büyük bölümünün burada geçmesi nedeniyle “hayat” denilmektedir. Mahremiyeti sağlamak için zemin katlarda sokağa bakan pencere açılmaması da hayat denilen mekanları vazgeçilmez kılmıştır. Hayatın kenarlarında çoğu zaman çiçeklikler, merdiven altında ya da avlu kenarında gizlenmiş kuyu ve ortasında “Ganne” adı verilen havuz bulunmaktadır. Evin üst katlarına genellikle dıştan merdivenlerle ulaşılır. Sofa etrafında sıralanmış çoğu zaman eyvanlı odalar yer alır. Yörede eyvan adı verilen bu bölümün üst tarafı kapalı olup, ön yüzü avluya bakar. Sıcak yaz günlerinde gölgeli bir mekandır. Odalardan bina dışına da yansıyan, merdivenlerle çatı arasına çıkılan bölümler vardır. Önceleri toprak çatı olan mekanlar, daha sonra yerlerini alaturka kiremite (yörede bardak denir) bırakmıştır. Çatı altları havalandırmanın iyi olması nedeniyle kiler (hazna) olarak da kullanılmaktadır. Genelde tavanlar ahşap kirişlemeler üzerine kaplama ile geçilirken bir kısmında da bağdadi sıvaya uygulanmıştır. Bunların üzerine boya ve resimlerle, tavan süslemeleri yapılmıştır. Üst katlarda, yola bakan büyük kafes pencereler bulunmaktadır. Tüm pencerelerin üzerinde ışık ve hava sağlayan kuş tagası vardır. Pencereler hava ve ışık ihtiyacını karşılamanın yanı sıra, görsel açıdan da binaların süsü konumundadır.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER