CHP Gaziantep İl Başkanı Vakkas Açar, 2026 yılı için açıklanan 28 bin 75 TL’lik asgari ücretin, milyonlarca çalışan açısından hayal kırıklığı yarattığını belirterek, belirlenen rakamın daha açıklandığı gün itibarıyla açlık sınırının altında kaldığını söyledi.
Asgari ücrette yapılan artış oranlarının her geçen yıl gerilediğine dikkat çeken Açar, 2025 yılında asgari ücrette yaşanan yaklaşık 6 bin 574 TL’lik değer kaybına karşılık, 2026 yılı için yapılan artışın 5 bin 971 TL ile sınırlı kaldığını ifade etti. 2025’te yüzde 30 olan artış oranının bu yıl yüzde 27’ye düşmesini “milyonların yoksullukta eşitlenmesi” olarak değerlendiren Açar, Türkiye’de asgari ücretin artık istisna değil, ülkenin genel ücreti haline geldiğini vurguladı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “Asgari ücret istisna ücret olarak kalacak ve daha altı olmayacaktır” sözlerini hatırlatan Açar, AKP iktidarının bu yaklaşımın tam tersini uyguladığını belirterek, 30 bin TL’ye dayanan açlık sınırının altında bir ücret belirlenmesinin, toplumu yoksullukta eşitleyen bir anlayışın ürünü olduğunu söyledi. Yıl boyunca yaşanan enflasyon, hayat pahalılığı ve alım gücü kaybının yok sayıldığını dile getiren Açar, emekçilerin yıl içindeki kayıplarının dahi telafi edilmediğini ifade etti.
“TOPLUMSAL GERÇEKLER YOK SAYILDI”
Asgari ücret belirleme sürecinin adil ve demokratik bir zeminde yürütülmediğini savunan Açar, “Milyonlarca emekçinin yaşamını doğrudan etkileyen bu süreçte, emeğin ve toplumsal yaşamın gerçekleri yok sayılmıştır. Asgari ücret belirleme süreci, işçilerin gerçek anlamda temsil edilmediği bir yapı ile tamamlanmıştır” dedi.
Masada hükümet ve işveren tarafının yer aldığını, ancak milyonlarca emekçinin sesinin sistemli biçimde dışlandığını ifade eden Açar, bu nedenle Türk-İş’in sürece katılmama kararının emeğin onurunu savunan tarihsel bir duruş olduğunu söyledi.
“EKONOMİK DEĞİL, SİYASAL BİR TERCİH”
Açıklanan 28 bin 75 TL’lik ücretin, barınma, beslenme, eğitim ve sağlık gibi temel ihtiyaçları karşılamaktan uzak olduğunu belirten Açar, “Bu tablo yalnızca ekonomik bir tercih değil, emekçilerin yaşam koşullarını hedef alan siyasal bir tercihtir” ifadelerini kullandı.
Hayat pahalılığı, fahiş kira artışları ve temel tüketim giderleri karşısında bu ücretin yok hükmünde olduğunu söyleyen Açar, gelir dağılımındaki adaletsizliğin her geçen gün derinleştiğini vurguladı. Ülke gelirlerinin belirli sermaye çevrelerinde toplandığını savunan Açar, emeğin payının sistemli biçimde azaltıldığını ifade etti.
“2026 SEÇİM YILI OLACAK”
Toplumun yaşananların farkında olduğunu belirten Açar, “Bu karar, yarın sandıkta ve toplumun vicdanında mutlaka karşılığını bulacaktır. 2026 geçim yılı olamayacağına göre, 2026 seçim yılı olacaktır” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak emeği merkeze alan bir toplumsal düzeni savunduklarını belirten Açar, sendikalarla birlikte adaletsiz düzene karşı mücadeleyi sürdüreceklerini ve emeğin Türkiyesi’ni birlikte kuracaklarını söyledi.