Röportajlar

"Biz sorunları çözmeye talip olduk"

24-10-2015 07:34
Gaziantep

Gaziantep’e gelir gelmez ayağının tozuyla bizleri ziyaret etme nezaketi gösteren Büyükşehir Belediyesi Başkanımız Sayın Fatma Şahin’in danışmanı Av .Mehmet Er’e ,Türkiye’nin gündemi ve Gaziantep’in merak edilen meselelerini sorduk..

 rop veb

Biz trafik sorununu yazmaktan sizlerde duymaktan sıkıldınız ama, trafik yönünden Antep olarak ne zaman rahat bir nefes alacağız?

Mehmet Er: Bildiğiniz gibi başkanımız öncelikle akıllı kavşaklarla biraz olsun nefes aldırmaya çalıştı. Akabinde de yoğun trafik sorunlarını çözmek için alternatif yolların yapılımları hızla sürüyor. Abdülkadir Aksu Bulvarı, ipek yola bağlanarak bir rahatlama sağlanılması düşünülüyor .Zaten çalışmalar başladı ve hızla devam ediyor.

Metro ya ne zaman kavuşabiliriz?

Mehmet Er: Metroda arzulanan projeler arasında ama çok maliyetli ve istenilen kıstaslar var.Taşınabilen yolcu kapasitesi gibi. Bizim ilimizde de toplu taşıma kullanma alışkanlığı kazanılması da zaman alır. Büyükşehirlerde metro var ama bizde bunun alışkanlığı daha kazanılmış değil. Bizde aniden büyüyen bir şehiriz. Aslına bakarsanız biz köylü bir toplumuz ve hızlı büyümeye hemen alışamıyoruz. Belediyecilik kavramı ve hizmetleri anlayışı AKP yle geldi. Belediyelerde artık güçlendi ve değişik hizmet alanlarını öğrendi. Geçmişte bunlar bilinen şeyler değildi. Dünya da metro Osmanlıyla başladı. Sonra Avrupa ya geçti ve biz yerimizde kaldık. Sonra AKP yle metro yeniden hayatımıza geldi.

Metro için dış kredi lazım ve çok pahalı. Büyük şehirlerde bu sistem bitmeden bizim ilimizde başlanması daha uzun vadeli bir proje.

Pahalı diyorsunuz ama iktidar partisinin belediyesisiniz. Ve buda ilk döneminiz değil. Maddiyatsızlıktan bahsetmeniz biraz anlamsız olmuyor mu? Celal Doğanın borçları neden halen gündemde?

Mehmet Er: Antep belediyesi Türkiye’nin en borçlu belediyelerinden ve bunun sorumlusu da eski başkan sorumlusu Celal Doğandır. Bu borcun hemen kapatılması mümkün değildir ve zamana yayılmıştır. Belediyelerinde gelirleri bellidir. Kendi oluşturdukları kısıtlı kaynakları vardır. Devletten bir miktar alırlar. Birde belediyeye ait arazilerin satışından elde edilen gelirleri..

Gaziantep Sporun adı uzun zamandır başarılarıyla değil dedikodularla anılıyor. Sizin yönetime girmenizdeki en büyük etken nedir? Kamuoyundaki hükmü şahsiyetiniz dolgu malzemesi mi yapılmak isteniliyor?

Mehmet Er: Ben şu an Gaziantep Spor ikinci başkanıyım. İsmimden faydalanılmak gibi bir durum söz konusu değildir. Eleştiriler oluyor ve bunu da çok anlamlandıramıyorum. Sporu sevmek ve sporla ilgilenmek için illaki oyuncu olmanız, teknik adam olmanız, fiilen içinde olmanızı gerektirmiyor.

Geçmiş yönetimlerde kara düzen olmuş. Şimdiki maliye işlerine bakan beyefendi işlemleri düzene koydu. Takımı gençleştirdik. Kadromuz çok iyi ve biz çok umutluyuz. İlk beşi zorlayacağımıza inanıyoruz. Halkımıza artık stres yaşatmak istemiyoruz. Bizler diğer Anadolu takımlarının yaşadıklarını yaşamak istemiyoruz.

Passolig sistemle ilgili neler düşünüyorsunuz?

Mehmet Er: Kurumlar bu sisteme henüz alışkın değil ve seyirci üzerinde de olumsuz etkileri oluyor. Şeref tribünün de passoligin olması zaten çok anlamsız. Protokol girebiliyor, koruması giremiyor. Amaç tribün terörünü engellemek olabilir ama şeref tribününde bunu uygulamaya kalkmak çok anlamsız. Zamanla alışacağımıza inanıyorum.

 rop1

Size göre Gaziantep in en önemli sorunu nedir? Bize göre arsa fiyatları ve konut.. Paris ile İstanbul la yarışıyoruz neredeyse..

Mehmet Er: Arsa fiyatları yüksek olmasının sebebi, ilimizin son yıllarda cazibe merkezi olması. Sonuçta arz talep meselesidir. Gaziantep konumu bakımından istediği her yöne doğru gelişemiyor, sıkışmış durumda. Böyle olunca İbrahimli bölgesine doğru ciddi bir yöneliş var..

İkinci bölge neden halen yapılanmaya açılmıyor? O bölgeyle ilgilide çok şaibeler dolaşıyor ortalıkta.

Mehmet Er: Arz, yeni arazi yerleri açmaktır. Talepte yeni göçlerin özellikle İbrahimli bölgesini tercih etmeleridir. Bu da o bölgeyi cazibeli fiyatların artmasına sebep oluyor. Rıdvan Başkanımızda bu konuyla yakından ilgileniyor ve o bölgenin imara açılacağı halka da duyurarak fırsatçılara karşı uyarıyor da.

Suriyeliler ve İŞID meselesi bizi nerelere sürüklüyor?

Mehmet Er: Suriyeliler konusu bizim inisiyatifimiz de olan bir konu değildi. Kucağımızda birden bulmuş olduk ve bir kereden bir sorumluluğun altına girmiş olduk. Aslında bu sadece bizim değil, uluslar arası bir problemdir.

İŞID Esad’ın sonucudur. Esad ın üvey çocuğudur. Dünyadaki ülkelerden toplama olarak kurulmuş olan güya Esad dan halkı kurtarmak için kurulmuş Maliki yi de karşılarına almışlardır. Bir gecede Ebu Gureyb hapishanesi boşalmıştır. İsrail bölgeyi istediği gibi yönetebilmek için çevresini rahatlatıyor. “Bana dokunmayacak ses çıkarmayacak bir yönetim” olsun arzuluyor. Esad’ın gitmesini engelleyende İsrail’dir.

Suriye politikasında çifte standart uygulanmıyor mu. Biz Kobani ye verdiğimiz duyarlılığı Türkmen halkına neden göstermiyoruz?

Mehmet Er: Yanılıyorsunuz. Biz, ülkemize gelen hiçbir halk arasında ayırım yapmadan kapılarımızı açtık. Araba, Türkmen’e, Kürt’e, Alevi’ye, Sünni’ye, Şii’ye… ihtiyacı olan kim varsa herkese açtık. PYD önceleri Esad’la anlaştı ve Esad buraları kendilerine devretti. PYD hiç bir zaman Esad’a karşı çarpışmadı. Özgür Suriye ordusuyla çarpıştı.

PYD hiçbir zaman samimi değildir. İŞID olayında da feryat figan etmeye başladı.

ABD aylardır diğer insanlar katledilirken sessiz kalmayı yeğlerken, neden Kobani de aslan kesilmeye başladı?

Mehmet Er: Batı ülkelerinin tek amacı bizi bataklığa çekmek. Önce İŞID oluşturdular. Şimdi de bölgeyi yine İŞID’la vurmaya başladılar. Malikiyi görüyorsunuz nasılda zayıflattılar. İŞID biterse ,Esad güçlenecek bu seferde bizi Esad’la karşı karşıya getirmek isteyecekler. Amaç bizim bölgede güçlü olmamamız. Biz de Esad İŞID’la beraber bitirmekten yanayız.

İŞID’ a önce neden terörist muamelesi yapmadık?

Mehmet Er: Ellerinde rehinelerimiz vardı ve elimiz kolumuz bağlıydı. Önce onların kurtarılması lazımdı ve ılımlı geçindik. Sonrasında ise onlar şiddetlerini arttırdıklarından sonra tepkimizi vermeye başladık. Konsolosluk görevlilerimizin öldürülmesinin Türkiye’de yansımaları çok ciddi olurdu.

Bizim İŞID la yapacağımız sıcak bir temas onları topraklarımıza çekecek. Ve böyle bir çatışma Esad’ın işine yarayacak. Sonrasında Esad orada durduğu sürece yine başka bir sorun bulacaklar. Bu yüzden önce bataklığı kurutmamız lazım. Buda Esad’ın gitmesiyle olur.

rop2

Peki Esad nasıl gider?

Mehmet Er: Önce İsrail’in keyfinin istemesi ve Esad’ın artık gitmesi gerektiğini Amerika’ya söylemesi gerekir. Amerika’yla birlikte bir kara harekatı yapar ve Esad’ın işini bitirir. Muhaliflere yardım ederek de bu işi bitirebilir. Ama İsrail Esad’ın gitmesini istemiyor. Çünkü gelecek olan yönetim kendisine karşı olacaktır ve bunu körfez ülkeleri de istemiyor. Çünkü gelecek olan yönetim Türkiye ile iş birliği içine girerse güçlenecek ve bölgede söz sahibi olacak. Buda hiç birinin işine gelmiyor.

Mısırda da bunu gördük. Halkların uyanmasını istemiyorlar. Mursi’den esirgedikleri yardımı Sisi’den esirgemediler. Biz ilkesel olarak tavrımızı ortaya koyduk. BM toplantısında Başbakanımız Sisinin masasına dahi oturmadı. Varlığını kabul etmedi.

İnsanlar kahraman yaratmak için önce düşman yaratıyorlar. Şimdi güçlü dünya devletlerinin oyunları bunun çerçevesinde oynuyorlar. Hiç birisi samimi değil.

Koridor meselesine nasıl bakıyorsunuz?

Mehmet Er: Irak merkez yönetiminin talebi üzerine kuzey ıraktaki peşmergelerin hukuksal olarak geçişine izni verilmiştir. Amaç bu bölgedeki sorunların bir an önce çözülmesidir. Zaten geçişte isimler alınıp belgelenecek, silahlar sayılacak.. yani her şey kontrollü olacak..

Özgür Suriye ordusunun eğitimi sanıldığının aksine İç Anadolu da yapılacak, Gaziantep’te değil.

Zamanla eğittiğimiz bu insanların bize karşı olmayacaklarının bir teminatı var mı?

Mehmet Er: “Düşmanımın düşmanı dostumdur” misali biz şimdi Esad’ın gitmesi için bunlardan faydalanmak zorundayız .Esad gitsin ki bunlarda bir an evvel ülkelerine geri dönsünler. Ama biz şimdi misafir konumundaki sığınmacılara ne olursa olsun git, diyemeyiz. Bize ters bir davranıştır. Bu yüzden bu savaşın bir an önce bitmesi gerekir. Sığınmacıların içinde askerler, komutanlar da var.B unlar ayıklanıp, eğitilip, savaşa gönderilecek. Eğer batı bu işi baştan yapsaydı Esad çoktan gitmiş olurdu.

Başkanımızın zaman zaman yaşadığı gerginliği konuşuluyor. Protokol krizleri gibi. Sonuçta bakanlıktan belediye başkanlığına geçmek kolay olmasa gerek. Sizin de gözlemleriniz nasıl? sıkıntı var mı?

Mehmet Er: Başkanlık başkanlıktır, fark etmez. Gerek bakanlık gerekse de belediye başkanlığı her ikisinde de seçimle gelinir. Seçilmiş milletvekilleri de zaman zaman protokollerde sorun yaşayabiliyorlar. Vali atamayla geliyor ama protokolde önde oluyor. Bunun en enteresanını Urfa valisi yaşadı. Önce atanmıştı sonra seçilmiş oldu.

bizsorun

Jandarmanın iç işlerine bağlanması ne kadar doğru ve tarafsız olabilir? Sonuçta iktidar kimse ona bağlı olacaklar?

Mehmet Er: Jandarmanın bağımsız olması haksızlıklara, suistimallere neden oluyordu. Sonuçta bağımsız olduğundan keyfi davranabiliyordu ve hesap soracak bir mekanizmaya da bağlı değildi. Her zaman için sivil hükümet askeri hükümetten daha yeğdir. Çünkü sivil hükümet seçilmiştir ve hata yaparsa halk tarafından yine seçilemeyerek cezalandırılır. Ama bağımsız askeriyeden hesap sorulmuyor. Polis yanlış yaparsa hesap vereceği merciler var ama askeriyede bu söz konusu değil.

Mısırda olaylar olunca tüm okullar kapatılıyor Sadece cemaat okulları hariç. Cemaatin okullarındakiler ihtilalin içinde aktif olmuşlardır. Bunlar kapatılmıyorsa ihtilalin içinde. İhtilal de olanlardan ise bir kınama bekleyemezsin.

Çözüm sürecinde gelinen noktadan memnun musunuz?

Mehmet Er: Bir ülkede terör uzun bir zamana yayılırsa ortaya illegal sektörler çıkar. Mesela uyuşturucu gibi. Yani bundan beslenen nemalanalar olur. Tabi ki bu çıkar gurupları için terörün bitmesi işlerine gelmez. Terör biterse illegal guruplarda temizlenir.

PKK şımartılmadı mı?

Mehmet Er: Ben meclis üyesiyken Diyarbakır başsavcısı arkadaşımı ziyaret etmek istedim. Gergin bir şekilde kendisini aradım .Hiç bir koruması olmadan beni görmeye geldi ve rahatlıkla da dolaştık. Olanlar birazda abartılıyor. Diyarbakır’ın sadece birkaç mahallesinde olaylar var ve oraya da polis asker çekilmek isteniyor.

Aslına bakarsanız terörün bitmesini isteyen iki kişi var. Birisi cumhurbaşkanı, diğeri de Abdullah Öcalan. O artık çözüm süreci olursa cezasının geri kalanını rahat geçirme derdinde .Başbakanda ülkenin artık bu terör belasından kurtulmasını istiyor. Bazı yanlışlar olmuş olabilir. Sonuçta elinizi çok büyük bir taşın altına koyuyor ve pek çok gücüde karşınıza alıyorsunuz. Bu yüzden biz genele bakmamız lazım.

Vatan hepimizin ve elimizi taşın altına koyarak bu sürece destek vermemiz lazım.

Milletvekillerimizin maaşlarına zam yapıldı. Danışmanlarınki de merak ediyoruz. Sizde de bir artış oldu mu?

Mehmet Er: Danışmanlık maaşını daha bilmiyorum. Yasayla belirleniyor zaten. Daha elime geçmedi. Milletvekillerinin maaş zamlarını kınamıyorum. İşini doğru dürüst yaptıktan sonra almalarında bir sıkıntı yok. Ama çalışmayana bir şey diyemiyoruz. Keşke herkes işini düzgün yapsa aldığıyla yetinse de başka şeylere meyletmese.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER