USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

YÜKSEKLİK KORKUSU (AKROFOBİ)

10-02-2016

Bazen yüksek bir yerden çekilmiş bir fotoğrafa bile bakmakta zorlanırız. Birçok insanda bulunan yükseklik korkusu içgüdüsel olabilir mi?

Yükseklik korkusu (Akrofobi), yüksek bir yerden korkmak demektir. Genellikle uçma korkusuyla karıştırılır ancak bu iki fobi birbirinden farklıdır. Akrofobi, uçma korkusuna göre toplumda çok daha fazla görülen bir durumdur.

Yükseklik korkusunun derecesine göre, kişi bir binanın yüksek katlarından ya da bir merdivenden çıkarken korkabilir. Aslında boşluktan tedirgin olmak gibi anlaşılsa da esasında bir denge sorunudur. Gözün yüksek bir yerden aşağıya bakmasıyla uzaklığı hesaplayamamasının beyne verdiği mesaj ile ayakların yere temas etmesinin beyne verdiği mesaj beyinde çelişki oluşturur. Yükseklik korkusu da bu çelişki nedeniyle ortaya çıkar.

Akrofobi, çok ilerlemişse kişiyi sosyal hayattan soyutlayabilir. Yüksek olduğu gerekçesiyle birçok yere gitmek istemeyen kişi, sosyal çevresinden uzaklaşabilir.

Neden yüksekten korkuyoruz?

Araştırmalar insanların genelde yükseklikten tedirgin olmalarının normal bir durum olduğunu göstermektedir. 1960′lar da yapılan bir deneyde, emekleyen bebeklerin anneleri çağırmasına rağmen yüksekte bulunan bir cam paneli geçmeyi reddettikleri görülmüştür.

Bu nedenle akrofobinin evrimsel hayatta kalma mekanizmasının kısmen yerleşmiş bir parçası olduğu düşünülmektedir. Yani insanlar hayatta kalabilmek için içgüdüsel olarak yüksek yerlerden korkmaktadırlar. Yükseklik korkusu ise normal bir korku tepkisinin, aşırı reaksiyona dönüşmüş hali olarak kabul edilir.

Birçok insanda var olan bir durum olan akrofobi, normal olan yüksek korkusuna aşırı tepki verme durumudur. Uzmanlar bu durumun kişinin geçmiş yaşantısında herhangi bir yerden düşmesinden ya da çevresindeki bireylerin yüksek yerlere karşı aşırı tepki vermelerinden dolayı öğrenilmiş bir davranış olduğunu düşünmektedir.

Yükseklik korkusunun belirtileri nelerdir?

Akrofobi yaşayan kişi korkmasına neden olacak bir durumla karşılaştığında örneğin yüksek bir yerde bulunmak zorunda kaldığında yoğun bir baş dönmesi yaşadığını sanabilir. Bu yüzden de toplumda akrofobinin baş dönmesiyle karıştırıldığına sık rastlanır. Ancak yükseklik korkusu olan kişinin o esnada hissettiği baş dönmesinden daha farklıdır. Kişi yükseğe çıktığında öncelikle paniklemeye başlar ve etrafında tutunabileceği bir şeyler arar. Kendi denge duygusuna güvenemez. Böyle durumlarda kişi genellikle acilen aşağı inmeye çalışır, dört ayağı üzerinde emeklemeye başlar ya da diz üstü çöker.

Belirtileri genel olarak diğer fobilerden daha farklı değildir. Terleme, kalp çarpıntısı, titreme, ağlama gibi fiziksel belirtilerin dışında psikolojik anlamda kilitlenme ve sağlıklı kararlar verememe durumları da yaşanabilir.

Akrofobi nasıl tedavi edilir?

Yükseklik korkusu konusunda uzman bir psikiyatr tarafından tedavi edilmelidir. Yükseklik korkusunun tedavisinde yöntem kişiyi korktuğu şeyle yüzleştirmektir. Fakat bu yüzleşme yapılmadan önce yeterli psikolojik altyapının oluşturulması gerekir. Kişi hazır hale gelmeden koktuğu şeyle yüzleştirilirse bu durum travma etkisi yaratabilir. Kişiyi yeterince cesaretlendirmek gerekir. Psikolojik olarak kişiyi tedaviye hazırlamak için zaman zaman anti-depresan ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçlar kişinin daha rahat hissetmesini ve tedaviye açık hale gelmesini sağlayabilir. Yükseklik korkusu elbette olması gereken bir güdüdür. Fakat fobiye dönüştüğünde bu güdünün hayatımızı olumsuz etkilemesini önlemek mümkündür.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?