USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Boşanma, kadınları erkeklerden daha farklı etkiliyor

06-09-2021

Değerli okurlar,belki diyeceksiniz ki boşanan tek taraf değil, erkekler sanki etkilenmiyor mu ? Neden yalnızca kadınlar etkileniyormuş gibi bir izlenim verdin Avukat bey? Elbette bir evliliğin sona ermesi sonrasında her iki taraf da çok olumsuz sonuçlarla karşılaşabilir,  üstesinden gelmek çok zor olabilir, herkeste etkisi farklı farklı, bazen erkek bazen kadın bazen her ikisi çok çok zorlanabilir.

Ama bu yazıyı yazarken hem dinimizde hem örfümüzde değerli olan, kıymet verilen baş tacı yapılan kadınların boşanma sonrasında yaşadığı bazı problemlere dikkat çekmek istedik.Bu sayede kadın erkek fark etmeksizin boşanan bir kadının yaşayabileceği sıkıntıları anlayarak empati kurmanızı ve bu insanların özellikle boşanma sonrasındaki ilk döneminde desteklenerek süreci kolay atlatmalarinda yardımcı olmanızı ümit ediyoruz ve naçizane tavsiyelerde bulunuyoruz.

Yukarıdaki izahlardan sonra konumuza dönelim.

Türkiye’de her yıl ortalama 130-140 bin çift boşanıyor. Bu rakamlara göre yaklaşık 300 bin ve hatta çocukları da eklersek daha çok sayıda insanın hayatının değişmesi demek oluyor…
Psikiyatristler boşanan kadınların yaşadığı sorunların daha farklı olduğunu vurgulayarak onlara özel önerilerde bulunuyor.

""

“Boşanan kadınların yaşamındaki değişiklik erkeklerinkine göre daha farklıdır. Sosyal desteği ve baş etme gücü iyi olanlar bu durumu daha iyi yönetirken yine de sıkıntı çekerler. Belki de bu nedenle toplumda kadınlar bir çok soruna, aldatılmaya, şiddete rağmen evliliğe devam ettirmeye çalışırlar.

Boşanma aslında birçok kaybı da beraberinde getirir. Ekonomik kayıplar, toplumsal konumunda kayıplar, arkadaş ortamından uzaklaşmanın yarattığı kayıplar, kendine güvende kayıplar ve kendi ailesinin baskısının yarattığı kısıtlanmışlığın getirdiği kayıplar bunlara örnek olarak verilebilir.

Boşanan kadınların en büyük sorunu, toplumun ona bakış açısıdır. Her sosyo-ekonomik sınıfta bu en önemli sorun olarak karşımıza çıkar. Ne yazık ki erkeklerin gözünde boşanmış çabuk elde edilebilir bir kadın olarak görülür. Bununla birlikte diğer kadınların gözünde eşi için bir tehlike olarak düşünülür. Bunlar boşanmanın yükünün yanı sıra, ek bir yük getirir.

Sonuç olarak boşanmış kadınlar diğer insanlarla da daha az görüşür bir hale gelir.

""

Peki Boşandıktan Sonra Ne Yapmalı?

    Boşanır boşanmaz kadın her şeyle birden mücadele etmeye kalkmamalıdır. Öncelikle bu kaybın yaşanması sonucu oluşacak bir yas süreci olacaktır. Moral bozukluğunun yoğun olduğu bu dönemde kararlar almak uygun değildir.

    Alacağınız kararlar yeni hayatınızı şekillendirecektir. Bu nedenle acele etmeden kararlar alın.

    Çalışmayan kadınların iş bulması önemlidir. Böylece kendine güveni artacaktır.

    Eski eşe ait evde eşya bulundurmayın, bu geçiş sürecini hızlandıracaktır.

    Uzun zamandır değerlendirmediğiniz kendi kuvvetli yanlarınıza odaklanın.

    Evliliğiniz boyunca yapmak istediğiniz ancak zaman bulamadığınız aktivitelerle ilgilenin.

    İmkânınız varsa kısa bir tatil yapın.
    Ailenizle mutlaka görüşün, onların desteğini almak önemlidir.

    Yakın arkadaşlarınızdan uzaklaşmayın. Onlarla mutlaka görüşün.

    Yeni insanlarla tanışmaktan çekinmeyin. Yeni ilişkilerde sınırlarınızı ve kurallarınızı kendiniz belirleyin. İlişkilerde aceleci davranmayın.

    Egzersiz yapın, bu hem beden hem de ruh sağlığınıza iyi gelecektir.

    Alkol ve sigaradan uzak durun.

    Sağlık problemlerinize özen gösterin.
    Eski eşinizin hayatınıza müdahale etmesine izin vermeyin.

    Ruh haliniz uzun süre kötü gidiyorsa mutlaka bir psikiyatristten yardım alın.

    Araştırmalara göre, 100 boşanmanın 67’si kadınların isteğiyle gerçekleşiyor. Bu sebeple de kadınlar için en zor süreç “karar verme” aşaması. Boşandıktan sonra ise kadınların normal hayata dönmesi biraz daha hızlı gerçekleşiyor. Her ne kadar yeniden biriyle birlikte olma yönünde kaygıları olsa da aradıkları özellikte birini bulamadıklarında hayatlarını yalnız sürdürmeye daha cesaretliler. Özellikle de çocuğu olan kadınlar, hayatlarına birini sokma konusuna erkeklerden daha seçici yaklaşıyorlar.

Boşanmaların eskiye göre daha normalleştiği bir gerçek. Hatta sadece evlenmek değil, boşanmak da artık bir kutlama nedeni sayılıyor. Evlenilirken bir şekilde haberdar olunuyor ancak boşanmalar sessiz sedasız… Bu sebeple de çiftler, boşandıklarının iletişimini tek olarak, uzun zamana yayılacak şekilde yapmaktan ve hep o mevzuyu “canlı tutmak” zorunda kalmaktan çekiniyorlar. Bunu ortadan kaldırmanın yolu yeni moda boşanma törenlerinde. Ayrılırken de dost kalan bunu da birlikte kutlayan “çiftleri” pardon “tekleri” görmeye daha hızlı alışacağız gözüküyor.

Özetle boşanmak hayatın sonu değil. Ama karıştırılmaması gereken şey “başı” da olmadığı. Bunu kendine kalansız bölünebilmek için bir fırsat olarak görmekte fayda var. Başka toplamlar, çıkarımlara varabilmek; bazen de yeni çarpışmalarla karşılaşabilmek için…
Saygılarımla

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?