Türkiye’nin bir potansiyeli var...

Prof.Dr.Berna BALCI İZGİ
Prof.Dr.Berna BALCI İZGİ
Türkiye’nin bir potansiyeli var...
15-05-2020

Bugün gençlere sokağa çıkma yasağı kaldırıldığı için kızımla birlikte çalıştığım üniversitenin kampüsüne gittik. Her yer bomboş öğrenciler olmayınca üniversitenin de bir anlamı yok.. Mezuniyet törenleri aklıma geldi hüzünlendim. “Hele Allah kerim” dedim içimden. Son 65 günde Türkiye’de 4.007 kişi koronavirüsten dolayı yaşamını yitirdi. Ölümün bu kadar yaygın ensemizde olduğunu görmek ve karantinayı yaşamak ise zihnimizin konuyu anlama kapasitesini aşan bir durum oluşturdu. Kısaca bu şaşkınlık psikolojik olarak hepimizi etkiledi. Bu nedenle bugünkü yazıma biraz manevi konulardan bahsederek başlamak ve oradan cari açığa bağlamak istiyorum.

Kemal SAYAR “Yavaşla” isimli kitabında ruhlarımızın serbest piyasa ekonomisi kıvamını aldığında  bakış açılarımızın da haksızlığı içselleştirebildiğinden bahsediyor.  Bugünün modern toplumu ve yaşam biçimi mutluluğun erdemli bir hayattan değil de ne pahasına olursa olsun kazanmaktan geçtiğini savunuyor. Bir köşede sessizce oturan kişi günümüz anlayışında “ezik” kabul ediliyor. Şöhret ve para basamaklarını hızla tırmanmak için bütün değerlerini ayaklar altına alan kişi ise başarılı kabul ediliyor. Karşısındakini ötekileştirerek kendisini öne almaya çalışan  zihniyet maalesef aile içinden başlayarak toplumsal ve geleneksel değer yargılarımızda da var. Bu nedenle bir resme bakarken görünenin arkasındaki hakikatin farkına varmanın öneminden bahsetmek gerek.

Bu nedenle ekonomide olduğu kadar her konuda da verileri değerlendirirken topyekün kötü ya da iyi demek yerine detaylı incelemenin önemli olduğunu belirtmek istiyorum.

Ödemeler dengesi kabaca bir ekonomideki yerleşik kişilerle yurt dışındaki yerleşik kişilerin belirli bir dönemde yapmış oldukları ekonomik işlemlerin istatistiki bir raporudur. Aşağıdaki tabloda genel olarak cari, sermaye ve finans işlemleri hesaplarındaki ve rezerv varlıklardaki bir daralma görülse de olumlu giden rakamlar da var.  2019 yılı Mart ayında 120 milyon ABD doları açık veren cari işlemler hesabında, bu yılın aynı ayında 4.923 milyon ABD doları açık gerçekleşmiş. Sonuçta on iki aylık cari işlemler fazlası, 1.463 milyon ABD dolarına gerilemiş. Cari işlemler hesabına bakıldığında, 2019 yılı Ocak-Mart dönemi ihracat rakamının 44.8 milyon dolardan 2020 yılı aynı döneminde 43.04 milyon dolara düştüğünü gösteriyor. İthalatta ise yaklaşık 5 milyon dolarlık bir artış söz konusu. İthalata bağımlı bir ekonomik büyümemiz olduğunu teyit eden rakamlar bunlar. Tablodaki bir diğer dikkat çeken rakam ise finans hesabı içinde yer alan bankalar kalemindeki daralmadır (7.5 milyon dolardan -1.7 milyon dolara). Olumlu gelişmeler ise doğrudan yatırımlar ve portföy yatırımlarında varlık edinimlerindeki artışlar.
""

IMF’in Büyüme Tahmini:

Uluslararası Para Fonu (IMF) covid-19 nedeniyle küresel gsyih (gayrisafi yurtiçi hasıla) için 2020 yılında %3’lük bir daralma ve 2021’de ise %3.4’lük bir büyüme tahmini olduğunu açıkladı. Ekonomik daralma aşikar olmakla birlikte söz konusu dönem bir takım fırsatları da bünyesinde barındırıyor.  Örneğin sağlık sektöründe solunum cihazı üretimi yapabileceğimizi gördük. Yine ilaç sektöründe olumlu ilerlemeler  söz konusu olur ise ekonomiye olumlu bir dönüşü olabilir. Türkiye sağlık sektöründeki duyarlı  ve başarılı yönetimini  yurt dışındaki değerli bilim adamlarını ülkesine döndürerek avantajlar elde edebilir demeden de geçemiyorum

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?