İSVEÇ ve FİNLANDİYA’NIN NATO ÜYELİĞİNİN TÜRKİYE’YE ETKİSİ

Fatih Gözüaçık
Fatih Gözüaçık
İSVEÇ ve FİNLANDİYA’NIN NATO ÜYELİĞİNİN TÜRKİYE’YE ETKİSİ
23-05-2022

Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinin ardından dünyada taşlar yerinden oynamaya baştı. Bu işgalden sonra 200 yıldır tarafsız olan İsveç ve Finlandiya NATO üyeliği için başvuruda bulundular. Peki NATO nedir bu ülkelerin NATO’ya katılması jeostratejik açıdan hangi sonuçları doğurur? İkinci dünya savaşı sonrasında dünyada iki devlet süper güç olarak ortaya çıktı bu devletler ABD ve Rusya. Bu iki ülke arasında SSCB’nin dağılışına kadar sürecek bir soğuk savaş dönemi başladı. Savaştan hemen sonra Rusya’ya karşı Avrupa ülkelerinin güvenliğini sağlamak için ABD önderliğinde kurulan askeri bir örgüttür NATO. Türkiye ise Kore savaşlarında gösterdiği üstün başarıları sonucunda 1952 yılında bu birliğe üye olmuştur. Günümüzde Türkiye ABD’den sonra NATO’nun en büyük askeri gücü durumundadır. Rusya ile yaklaşık 1300 kilometrelik sınırı bulunan Finlandiya’nın bu kararının ardından İsveç’ten de resmi başvuru yapacağını duyurdu. Bu ülkelerde NATO sevdası nasıl başladı? Yıllardır Rusya ile dengeli ilişkiler yürüten İskandinav ülkeleri ne oldu da bir anda Rusya’yı karşılarına almak pahasına NATO’ya katılmak istedi? Rusya bu duruma ne diyor? İsveç ve Finlandiya’nın katılımı NATO için ne anlama geliyor? Türkiye bu duruma neden tepki gösterdi? Şimdi bu soruların cevabını bulmaya çalışalım.

Bölgesel düzeyde bakıldığında, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılımı, Baltık Denizi’ni bir tür “NATO gölü” yapacak bu durum NATO için oldukça önemli. Bu durumda, Baltık gölü Rusya ve NATO üyesi ülkeler tarafından çevrelenecek. Bu gelişme bu iki ülke kadar, NATO’ya da Baltık ülkelerini daha iyi savunma olanağı vermesi açısından da bir dönüm noktası olacak. Ancak kuzey cephesindeki bu genişleme, Rusya’nın güvenliğine bir tehdit olduğunu düşünmesi halinde nasıl sonuçlar doğurur bunu şimdiden kestirmek pek mümkün olmasa da Rusya’nın bu ülkelerin NATO üyeliklerini hoş karşılamayacağı bir gerçek.  Rusya ya NATO’yu bir savunma ittifakı olarak görmek görmüyor. Bu birliğin Rusya’nın güvenliğine bir tehdit unsuru olduğunu düşünüyor. Putin, 24 Şubat’ta askerlerini Ukrayna’ya göndermeden kısa süre önce, Avrupa güvenlik haritasının yeniden çizilmesini talep etti. NATO birliklerinin Avrupa’nın doğusundan çekilmesini istedi ve yeni ülkelerin de birliğe alınmamasında ısrar etti. Rusya lideri Putin, Finlandiya'nın NATO'ya katılmasının ikili ilişkileri olumsuz etkileyeceğini ifade etti.

Türkiye bu duruma ne diyor?

NATO’nun en büyük 2’inci ordusuna sahip Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın katılımına evet demeyeceğine en yüksek seviyeden sayın Cumhurbaşkanından ağzından duyurdu. Bunda haklı sebeplerimiz var özellikle İsveç terör örgütüne açıktan destek vermektedir. Bu durumda ülkemizin güvenlik kaygıları giderilmeden bu ülkelerin NATO’ya üyeliğini kabul etmemiz mümkün değil. Hem bu ülkelerin birliğe üyeliğinin Türkiye tarafından kabul edilmesi Rusya ile ilişkilerin de bozulmasına neden olacaktır ki bu hiç de istenen bir durum değildir. Türkiye bir ateş çemberinin içinde güneyimizde Suriye ve Irak’ta ki karışıklıklar, Kuzeyde Rusya Ukrayna savaşı, Doğuda Ermenistan ile yaşanan sorunlar, Ege ‘de Yunanistan ile yaşanan sorunlar. Görüldüğü gibi dört bir yanımızda problemler yumağı var. Biz artık bölgesel bir güç olmaktan çıkıp küresel bir güç olmalıyız. Buna mecburuz Türkiye adeta bir fidan gibi çok uzayınca suyu kesilen kurumaya başlayınca su verilen yani ne çok güçsüz olmasına ne de fazla güçlenmesine izin verilen bir ülke değildir. Maalesef ki günümüz dünyasında askeri gücünüz kadar sözünüz dinleniyor. Sahada güçlüyseniz masada da güçlü oluyorsunuz. Onun için güçlü ordu güçlü TÜRKİYEDİR.

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?