İdarecilik dürüst adil ve vicdanlı olmayı gerektirir değil mi?
Biz öyle gördük öğrendik büyüklerimizden...
Devlet memuru ve çok defa amirlik yapmış vicdanlı dürüst adil bir babanın kızı olarak tecrübeme dayanarak söylüyorum.
Bir kurum sıfatını taşıyorsanız ve gerçekten temsil ediyorsanız pekçok vasıflara haiz olmanız gerekli, bakın sadece liyakat değil...
Bir iftar çadırında insanlar bir saat öncesinden sıraya giriyorlar ve kumanyalarını alıp bekliyorlar,yemek bitiyor ve alamayan insanlar elleri boş tekrar çadırlarına dönüyorlar,sıra bize geldiğinde sadece çorba ve tatlı var deniyor şükürler olsun diyoruz nasibimize.
Bu arada iftara on dakika kala bir hareketlilik başlıyor çadırda, afad personeli koşturuyor masalar hazırlanıyor bir bakıyoruz yemek bitti diyen personel iki büyük tencere dolusu yemekle geliyor.Bizde seviniyoruz saf saf yaşasın alamayanlar gelir alır diyoruz.Meğerse kaymakam bey gelecekmiş ona ve personeline yapılıyormuş hazırlık. Kaymakam efendimiz bir havalı afralı tafralı bir genç,çadıra giriyor personel el pençe divan Sayın Valim şakşakçıları...
Sayın valileri ne bir selam ne bir afiyet olsun ne bir iyimisiniz demeden çadır ahalisine,oturuyor masaya hemen tertip nizam alınıyor, iftara iki dakika kala sıcacık yemekler konuyor ...
Duramıyorum gidip soruyorum bir yarım saat önce bize yemek bitti diyen personele;
Abi alamayanlara da verseniz insanlar oruç açacak,gene bir azar bir tavır sanki dağları yaratmışlar edasında bir yalancı pehlivanlık!
Baktım olmuyor Sayın valileri iftarı açıyorken ben birşey konuşmak istiyorum diyerek selam veriyorum kendimi tanıtıyorum ve olayı anlatıyorum;
Efendim personel yemek bitti dedi hani size gelen şu yemekten versek alamayanlara der demez kıyamet kopuyor lafım ağzımda yarım kalıyor, provokatör oluyorum,siz kimsiniz oluyorum,
oluyorumda oluyorum...
Sayın valilerine gençliğine toyluğuna ve o kaf dağındaki burnuna elbet cevabımızı protokol dilimizle veriyoruz ammaaaa...
Bakın Sayın idareci efendiler!!! halka selam vermeyeceksiniz,hal hatır sormayacaksanız varmı bir sıkıntı demeyecekseniz onun yediğinin aynısını yemeyeceksiniz olmayın abi buralarda olmayın...
Bu nedir bir korku hegemonyası yaratmak,korksunlar seslerini çıkartamasınlar sistemi ...
Amaa unutmayın bunların hepsini gören bilen idrak eden halk kitlesi herşeyin farkında...
İnsanları sizlere dokunamaz söylemez etmenin bence iki sebebi var.
Ya eksiklerimizi ,
mağdur ettiklerinizi yapamadıklarınızı yüzünüze vuramasınlar,
yada zaten artık yolcuyuz ne başımı ağrıtayım felsefeniz...
Gidecekseniz de kalacaksınız da halkın içine karıştığınızda lütfen insanlara dokunun yada orada olmayın,görevimin başındaydım MIŞ gibilerinizi yapmayın lütfen!
İnsan onurunu haysiyetini lütfen ciddiye alın!
Makamlar gelir geçer,insanlık kalır, ne İYİ insandır dedirtmek kalır...
Biz öyle gördük büyüdük kurumsal kimliklerimizi oluşturduk.
Velhasıl kelam ezcümleyi KONFÜÇYÜS söylemiş bakınız:
"Bir ülkede adaletin varlığı kendini özgürce ifade etmesinden anlaşılır,bir ülkede adaletsizliğin varlığı ise kişilerin başına buyruk davranışından anlaşılır."
Vicdanlı,adil,hakkaniyetli,saygılı,iyi niyetli,halkla halk olmayı bilen yöneticilere çıksın yolumuz!
#heyhattnegünlerdengeçiyoruz
#heyhattyazıları
