Durma dediler .Allah’ın verdiği Dağdelen şu hayat içinde .ancak ben durmak zorundayım .Ve biliyorum durmak yürümekten daha zordur.Yürüdüğün an zaman belirlenir ,mekan belirlenir ve varış noktası hazırdır .Varacağın yeri bilirsin.Yani kaybolmazsın kayıpların içinde .Ancak durmak o kadar zordur ki hesabı zor ve anlıktır. sonuç belirsiz ve neden karışıktır. İçinde bazen öfke bazen korku, bazen tedbir ve Sevda vardır. Ve Karmakarışık ve keşmekeşlik. Evet biliyorum durmak karanlık gibidir .göremezsin önünü durursun. Ancak için seni rahat bırakmaz yürü der yürü. Ama nereden yada nereye.Bir Fener bir ışık yok ki dersin sonra .Aklını durmaya ikna edersin etmesine .Ancak ya bu deli dolu gönül.
Durursan dokunamazsın ,hissedemezden keşfedemezsin der sana .Yada kandili yakamazsın .ulaşamazsın der sana. Akıl bu hal içinde gönlün ile çarpışırken hangi kavimden akan su esen rüzgar kokan Gül alıkoyabilir seni bu viran ve perişan ahvalinden . Ama durmak zorundasın. Bazı şeyleri hatta sebepleri ve kendini durmak ve durdurmak zorundasın.Çünkü yay incedir kılıç ise keskin hem kılıcı kuşanmak hem yayda yürümekten korkarsın. Yani ne durmak hayır gibidir sana ne yürümek.
Ne kaldı ki koşmak mı..en tehlikelisi .Zira çok koştuk dağların uçlarında uçurumun kenarlarında gencecik deli taylar gibi .Bazende hırçın dalgalarda hatta tufanlarda. Koştuk ama bilmezdik yorulacağımızı bilmezdik duracağımızı. Şimdi soruyorum her birinizin masum ve insan yüreklerine .Hangimiz koşmadık hangimiz yürümedik . Hangimizin üzerini kırgın bir kızıllık sarmadı ki . Hangimizin şakasından yağmur uçmadı ki. Hangimizin gönlünde ki burçlar yıkılmadı ki. Hangimizin esrarı pare pare yanmadı ki..
Şimdi bir masal gibi geliyor bana her şey .Yani bir varmış ve birde bakmışsın ki yokmuş. Sakın aldanmayın bu cihana .Her şey bugün varsa yarın yoktur. Çünkü her şey bir masal ve rüya.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
