USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

ATA’nın mirasınıda mı yoksa.

19-09-2015

Dış güçlerin, Genel Kurmay Başkanlığının, hükümetin bildiği ama nedense gerçek muhatabın, Türk halkının bilmediği “Atatürk’ün Gizlenen Mirası” artık Türk kamuoyunun vicdanına sunulmalıdır; zamanı gelmiştir. Geçmektedir.

28 Kasım 1938’de yani Ata’nın ölümünden 18 gün sonra Ankara 3.Sulh Hukuk TRK mahkemesinde açılan vasiyetten çıkan iki zarf vardır.Biri herkes tarafından bilinen 6 maddelik vasiyeti diğeri ise 50 yıl sonra açılsın diye Ankara-Ulus’taki Ziraat Bankası kasalarına kaynakla kapatılan vasiyeti.Ve bu vasiyetin koruyucusu ve günü geldiğinde açıklanması için ömürlerini vakfeden Alaeddin Tumluer ve oğlu Meriç Tumluer. Bir ilginçlik ise Atatürk’ün gençliğe hitabesi ve nutukta şifrelediği ancak bu vasiyette üzerlerine açtığı sırlar.. Maalesef Ata’ya muhalif olanlar ve dış güçler, 1942’de kasayı açtırmak suretiyle mütecaviz bir olaya girişiyor. Sonrasında da aynı suçu “Netekim paşa” olarak tanıdığımız Kenan Evren’de işliyor.Mirasın tek takipçisi takipçisi Meriç Bey’in vasiyetin açıklanmasıyla ilgili bütün girişimlerini sonuçsuz bırakıyor.

Yine Meriç Bey’in iddiasına göre, 1980 ihtilalinin bu çok önemli vasiyetin 1988’de açıklanmaması için yapılan bir dizi operasyonun bir parçası olduğuna dikkat çekiliyor. Peki, Türk halkında gizlenen ve bazılarını oldukça korkutan bu vasiyette neler var?

Ata’nın vasiyetinde, gelecekle ilgili öngörüler bulunurken; Miraç geceleri başta olmak üzere kutsi gecelerde yeryüzüne inen ilahi mesajlara ve Allah dostlarına dayanıyor. Tıpkı Fatih sultanın yanındaki Akşemseddin gibi.. Mirasta ele alınan diğer konular:
1-Türkiye Petrol Denizi: Atatürk Türkiye’de yok denilen petrol sahalarını daha o dönemden tek tek adresiyle birlikte belirtmiş. Derinde, pek çok önemli petrol rezervleri olduğunu detaylarıyla açıklanıyor.
2-Atatürk vasiyetinin 50 yıl sonra açıklanmasını isterken mehti/Büyük Türkiye hareketini 1988 yılında beklediği için vasiyetin bu yılda açıklanmasını istemiştir. Vasiyette, ülkenin manevi bataryaları boşaltılmıştır diyerek din ve kurtarıcı hakkında çok önemli bilgiler vermektedir.
3-Mehtiyle de çok ilgilenen Atatürk Hz. İsa’nın Ayasofya’ya ineceğini düşünüyor. Son papanın Ata’nın vasiyetinin ilk açıldığı 28 Kasım 1938 yılına nispeten yine 28 Kasım 2006’da Ayasofya’yı ziyaret etmesi vasiyeti bilmelerine bir gönderme olduğu düşünülmektedir.
4-Atatürk’ün Kürt-Türk-Çerkez-Pomak-Çeçen-Gürcü ayrımı yapmadan mirasına düşen başta Zonguldak kömür, İş Bankası hisseleri gibi gelirleri ve tüm diğer mirasını eğitim masrafları için çocuklara bırakmasıdır.Ve daha pek çok bilimsel çalışmalar ve kaynak haritaları..
Ayrıca vasiyette yine Türk halkını bilgilendirmek amacıyla pek çok gizli kalmış sırlar gün ışığına çıkarılmaktadır.
Vasiyet şuan da AİHM’ DE ve AİHM kararı açıklamadan evvel namus ve şeref sözüyle devleti idare adına yeminlilerin, yeminlerini sözde olmadığını göstermesini bekliyor. Daha doğrusu Türk halkını bu mirası öğrenmemesi için geciktirme politikası uyguluyor.
Ata’nın hayatı, ilkeleri, düşünceleri yaşamı boyunca ve sonrası bazı çevrelerce hep suistimal malzemesi olarak kullanılmıştır. Sosyalistler, din düşmanlıklarını hep o­nun adı üzerinden yürütmek istediler. Aşırı dinci çevreler o­nu din düşmanı lanse edip halkı yanlış yönlendirdiler. Yıllarca o­nun gerçek kişiliği gizlenip dayatmacı bir anma politikasıyla halkta çifte standart duygular oluşması sebebini oluşturmuştur.

Günümüzde ise Ata itibarsızlaştırılmaya ve çamurlar atılarak unutturulmaya çalışılmakta. Yeni nesil neredeyse dünyanın kabul ettiği hayran olduğu bu lideri ya hiç tanımıyor ya da sevgi ve saygıdan mahrum yetiştiriliyor.
Seni rahmetle ve özlemle anıyoruz ATAM!

GÜNÜN SÖZÜ

Asker-devlet adamı, çağımızın en büyük liderlerinden biri idi. Kendisi, Türkiye’nin, dünyanın en ileri memleketleri arasında hak ettiği yeri almasını sağlamıştır. Keza O, Türklere, bir milletin büyüklüğünün temel taşını teşkil eden, kendine güvenme ve dayanma duygusunu vermiştir.

General Mc ARTHUR

TEBESSÜM

Adam kasaptan aldığı ciğeri eve götürürken, avukatın kedisi ciğeri kapıp kaçtı. Soluğu kedinin sahibi avukatta alan adam “Birisini kedisi 2 kg etimi aldı. Parasını kedinin sahibimi vermek zorundadır?diye danıştı. Avukat” Tabii ki” dedi, “Hem de kuruşu kuruşuna”
“O halde avukat bey, sizin kedi benim etimi yürüttü” Avukat “Hay hay” dedi, çıkarıp 5TL verdi. Adam memnun bir şekilde tam gidecekken avukat durdurdu:”Beyefendi! Avukat danışma ücretimiz 200 TL”

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?