Eğitim Bir-Sen Gaziantep Şubesi üyeleri, Bangladeş'teki haksız idam kararlarını protesto ederek, idame edilenler için gıyabi cenaze namazı kıldılar.
Ulu Cami’de bir araya gelen Eğitim Bir-Sen Gaziantep Şubesi üyeleri, Bangladeş’te idam edilen Cemaat-i İslami Partisi üyeleri için öğle namazına müteakip cenaze namazı kıldılar. Çok sayıda vatandaşın katıldığı cenaze namazı sonrasında Eğitim Bir-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gök, basın açıklamasında bulundu. Cemaat-i İslami Partisi üyelerine yönelik idam kararını eleştiren Gök, “Bangladeş’te İslam Dünyasının birlikteliğini savunan Cemaat-i İslami Partisi’ne yönelik devlet terörünü ve bu yolla Müslümanları hedef alan Bangladeş yönetimini kınıyoruz. Hukuk tanımaz, insan onuru bilmez yönetimin arkasında duran ve cesaretlendiren ülkeleri de Bangladeş’te yaşanan vahşetin suç ortağı olarak görüyor ve onları da bu tavırlarında vazgeçmeye davet ediyoruz. 1971 yılında gerçekleşen ve bölünmeyle sonuçlanan savaş sırasında benimsediği birlik politikasıyla bölünmeye karşı çıkan Cemaat-i İslami Partisi Liderleri, zalim Bangladeş yönetimi tarafından intikam hırsıyla idam ediliyor” şeklinde konuştu.
İDAMLARA KARŞI İSLAM DÜNYASI SESSİZLİĞİNİ KORUYOR
Abdülkadir Molla’nın 2013 yılında idam edildiğini hatırlatan Gök, “ Nisan 2015’te Muhammed Kamaruzaman daha önce Bangladeş’in dikta rejimi tarafından idam edilmişti. Cemaat-i İslami Partisi Lideri Ghulam Azam ise hukuksuz bir şekilde ömür boyu hapse mahkum edilmesine dayanamayarak 92 yaşında vefat etmişti. Şimdilerde Bangladeş hükümeti geriye kalan Cemaat-i İslami Partisi liderlerini idam sehpasına göndermeye hazırlanıyor. Bangladeş’te Şeyh Hasina diktası hukuksuz, temelsiz bir mahkeme ile tek suçu 1971’de Pakistan’ın bölünmesine karşı çıkmak olan parti liderlerini idam sehpasına gönderiyor. Bu konuda ne İslam Dünyası hem de uluslar arası kamuoyu idamları seyretmekle yetiniyor” diye konuştu.
“İNSANLIK SUÇU İŞLENİYOR”
Gaziantep’te hizmet veren Sivil Toplum Örgütleri olarak dünyaya seslendiklerini söyleyen Gök, “Tamamen siyasi bir mahkeme tarafından yargılanan ve Bangladeş ile Pakistan’ın geleceğini düşünmekten başka bir eylemi olmayan ancak ‘İnsanlık suçu işlemekle’ itham edilen bu insanların darağacına gönderilmesi başlı başına insanlık suçudur. Bangladeş rejiminin ülkede ‘Batı odaklı’ bir yaşamı dikta etmesi ve bu nedenle İslami hassasiyetleri bulunan insanları yıldırmak için Müslümanların liderlerini katletmesi kabul edilemez. Bu hukuksuz idamların Bangladeş’e, hukuka, insan hak ve özgürlüklerine zarar vermesinin ötesinde bir anlam taşımadığı ortadadır. Biz insanlık ailesine düşen dünyanın neresinde olursa olsun tüm hukuksuzluklara ve zulme karşı çıkmaktır” ifadelerini kullandı.