Gaziantep Devri Alem Para Müzesi İşletmecisi Esat Kaplan, “Nümizmatik Para Bilimi” dalıyla ilgili olarak öğrencilere seslendi. Nümizmatik Para Bilimi hakkında öğrencilere seslenen Gaziantep Devri Alem Para Müzesi İşletmecisi Esat Kaplan büyük ilgi gördü.
“PARA ÇOK BÜYÜK BİR ANSİKLOPEDİDİR”
Asıl mesleğinin inşaat işçiliği olduğunu belirten Devri Alem Para Müzesi işletmecisi Esat Kaplan ''Aslına bakarsanız bu benim düşünüp tasarladığım bir meslek değildi. Birden hayatıma giren kolleksiyonerlik ve sonrasında bu paralarla ben dünyayı ve kendimi keşfetme olanağına ulaştım. Çünkü para çok büyük bir ansiklopedidir. Ben de para ile ilgili edindiğim tecrübeleri ve bilgileri buraya gelen misafirlerle paylaşarak bilgi dağıtıyorum. Çünkü parada mimari, kimya, iktisat, mühendislik, desinatörlük, sanat tarihi, sosyoloji, bitkiler ve hayvanlar gibi bir çok dalda sayısız bilgi mevcut'' dedi.
“4 TON PARAM VAR”
1989 yılında Hollanda'da yaşadığı sıralarda kolleksiyonerliğe başladığını vurgulayan Kaplan, ''Türkiye'ye kesin dönüş yaptığım zaman topladığım paraları memleketim olan Gaziantep'e hediye amaçlı getirmiştim. Çünkü kolleksiyonerlik nedir, müze nasıl kurulur bilmiyordum. Üniversite okumadım ama kendi kendimi bu paralarla geliştirdim. Şu anda burada milattan önce ve milattan sonra kullanılmış olan yaklaşık 4 ton para var'' diye konuştu.
“TÜRKİYE'DE TEK”
Eski bir Yahudi evini kendi elleriyle onarak müze haline getirdiğini belirten Kaplan ''Yetkililerden herhangi bir destek görmüyorum. Kendi imkanlarım ve beden gücümle bu virane evi müze haline getirdim. Buraya gelen her insanın paralar karşısında verdiği farklı bir tepki oluyor. Bazıları çok şaşırırken, bazıları ise hüzünleniyor. Yani herkes parada farklı bir şey görüyor. Ben de her baktığımda yeni bir şey keşfediyorum ve bundan büyük bir haz duyuyorum. Şu an artık sayısını bilmediğim ama yaklaşık 4 ton paranın olduğunu tahmin ediyorum. Ayrıca burası Türkiye'de tektir'' şeklinde konuştu.
“PARAMIN TURŞUSUNU KURDUM”
Hep ilkleri yaşadığını vurgulayan Esat Kaplan, ''Para bir ülkenin sosyokültürel yapısını da anlatır. Ülkemizde bazı kalıplaşmış deyimler vardır. Mesela ''Paranın turşusunu kurmak'' gibi. Ben de burada çok param olduğu ve harcayamadığım için paranın turşusunu kurdum. Hatta geçtiğimiz yılbaşı için müzenin bahçesinde bulunan ağacı yılbaşı ağacı olarak para ile süsledim'' ifadelerini kullandı.Türkiye'deki gençlere 4 ton parasının yanı sıra koca bir ansiklopedi bıraktığını vurgulayan Esat Kaplan’ın tek isteği ise kendisinden sonra gelecek olan neslin bu paralara sahip çıkması.