USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

THE POŞET

07-01-2019

Vatandaş, çöp poşeti niyetine kullanıp daha fazla almasınlar diye dibi delik, iki ekmeği bile yan yana koyduğunuzda yerleri boylayan,  ince, zar,düdük gibi poşetçiklerden ücret alınmaya başlanmasına haklı olarak tepki vermeye başladı.

Kurnazlığın her türlüsünü yapan, rafta ayrı, kasada ayrı fiyat yükleyen,iki dal maydanozdan  utanmadan bir lira alan,kontrolsüz fiyat arttırışıyla zaten tüketiciyi canından bezdiren marketlere de gün doğdu.Kötünün de kötüsü olan en ucuz maliyette yaptırdıkları poşetleri  değerinin üzerinden tüketiciye vermenin keyfini yaşıyorlar bu günlerde.

Kraldan çok kralcı market çalışanlarının çekilmesi zor afra tafraları da cabası. Bir ödediğiniz  faturaya bakıp, birde poşete itiraz etmenizi dudak büzmelerle, küçümseyen gözlerle  kınayıp,arsızca sırıtıyorlar.Doğrudur; anası babası da mahallerindeki marketlere,  poşetlere para yağdırıyorlar ya.Neysee..Sanırsın müşteriye ukalalık yapınca da mal sahibi  “aferin” diyerek  kendilerini müdür yapacak.Çok beklersiniz!

En  komiği de marketlerin para ile sattıkları dandik poşetlerin üzerinde halen reklamlarının da  basılı olmaya devam etmesi.Hukuken doğru bile değil.Zaten aylar öncesinden uygulamadan haberleri vardı.Uygulamayla  birlikte daha kaliteli,sağlam ve reklamsız poşetleri vermeye başlasalardı vatandaş ta  bu kadar tepkili olmazdı.Uygulamanın, fırsatçıları, marketleri aslında mercek altına alınması gerekir.Gözüne kestirdiğin birkaç üründe rafta ayrı kasada ayrı fiyat uygula.Uyanan olursa da  “insanlık hali” deyip savuştur.Sonra da beş kuruş dahi  etmeyecek  kalitedeki poşetlerine  25 kuruşla  bedavadan reklamını yaptır.Valla güzel iş..

“ŞEFFAFLAŞIYORUZ”

Bizde çareler tükenmez. Zamanında, telefon jetonundan buz kalıpları icat edip Almanya’yı bile canından bezdirmiş bir neslin torunlarıyız.İşte tam da bu yüzden zaten marketlerde yeterinde  kazıklandığını bilen vatandaş birde kasa da reklamlı poşetleri almamak için hemen “B “planlarını devreye sokmaya başladılar bile.Hücum; şeffaf poşetlere.

Önceden  “ne aldığımı kimseler görmesin” hassasiyetini yaşayan vatandaşlar, artık bunu dahi umursamadan  sebze reyonundan aldığı şeffaf poşetlere eşyalarını dolduruyor.
Kimileri, aracını marketin önüne getirip kasadan kucakla eşyalarını bagaja dolduruyorlar.

Kimileri de, düşerse düşsün diye aldırmayarak, aldıkları ürünleri kucaklarının büyüklüğünce taşımaya çalışıyorlar.Biz de çareler tükenmez.
Hani naylon  poşet doğada geç kayboluyor…falan iyi hoşta,son günler de fiyatları uçan çöp poşetleri neden yapılıyor? Biri bize anlatsın da anlayalım..
“HALBUKİ KOLAYI VAR”
Madem ki amaç tasarruf etmek,doğayı korumak.Avrupa’nın pek çok ülkesinde uygulanan geri dönüşüm çalışmalarını bizde örnek alabiliriz.Marketin girişine konulacak,şişe,kutu ve plastik kutuları ile başlayabiliriz.Kutuya atılan her geri dönüşüm eşyasına cüzi birde ücret iadesi yapılırsa görün bakalım yollarda dahi bir tane atık bulabilir misiniz? Denemesi bedava!!

GÜNÜN SÖZÜ

İyi kullαnılαn  αz mαl, kötü kullαnılαn çok mαldαn dαhα ziyαde dαyαnır.
 (Hz. Αli)

TEBESSÜM

Temel ormanda ağaç kesiyormuş. O sırada çevrecilerde ormanda yürüyüşe çıkmışlar.Temel’i bu vaziyette görünce bir güzel pataklamışlar.Temel üstü başı perişan halde köye dönerken Dursun’a rastlamış "ula Temel bu ne hal diye sormuş" Temel’ de anlatmış " ormanda ağaç keseydum. Birden kalabalık bir grup doğanın yengesini bozmişum, diye dövdü peni. Halbuki ben ne doğanı tanıyorum, ne yengesini.”
**
Kadının biri dolabından gelen gıcırtıyı kesmesi için eve marangozu çağırır .Marangoz bakar ama bir sorun bulamaz. Dolap gıcırdamıyordur ve sorar
-Abla bu dolabın bir şeyi yok ne yapayım?
Kadın:
-Normalde gıcırdamıyor zaten yoldan otobüs geçerken gıcırdıyor. Sen şimdi dolabın içine gir otobüs geçerken bakarsın. der
-Adamda tamam der başlar beklemeye.
Bir müddet sonra kadının kocası eve gelir üzerini değiştirmek için dolabın kapağını açınca birde ne görsün içinde bir adam hemen sorar.
-Ne işin var senin benim dolabımda...
Adam:
-Abi  ne desen  haklısın.Şimdi sana otobüs bekliyorum desem inanmazsın...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?