USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

SİZİ GİDİ SOSYAL MEDYA CAHİLLERİ SİZİ

08-11-2018

Okumayan, araştırmayan,hatta merak dahi etmeyen ama sanki çok şey biliyormuş gibi ukalaca paylaşımların yapıldığı örtülü cahillerin cirit attığı bir dönemde yaşıyoruz; “kopyala, yapıştır,biliyormuşsun gibi paylaş çağı”
Değil okumak,ismini bile ilk kez duyduğu düşünürlerin özlü sözlerini paylaşanlar.Hem de süsleyerek…

Hayatında üç satır yazı yazmamış, beş satır okumamış insan yığınlar bir bakıyorsunuz sanal alemde uçuyorlar.Kapağını dahi açmayacağı kitabı kahve selfisiyle atanlar…

Gitmediği tiyatronun,uğramadığı kültür etkinliğinin yer bildirimini yapanlar..
Her lafa karışıp,biliyormuşçasına maydanoz olanlar..

Teknoloji bu şahısların “yetersizlikten mütevellit korkaklığı” na da iyi geldi.Bir ekran, klavye ve internet nice Kara Muratlar, Malkoçoğulları doğurdu.

Sahtecilik yalancılık diz boyu olmuş. Kendisini olduğundan daha güzel,zayıf, özellikli hatta tamamen başka birisi gibi gösterenler var.Hatta gerçekte farklı hayallerde farklı olanlar sosyal medyayı hayallerinin yansıması olarak kullanıyorlar.

Gelecek nesillerin yaşam içindeki değerlerinin nasıl olacağını düşünmek bile bizleri   zorluyor. Her birey elbette kendine münhasır hayat felsefesi ile yaşar. Kişisel yaşamın çoğunluğu kitleleri oluşturuyor. Kitleler de toplumu oluşturduğuna göre, çok daha fazla insani karakter bozulmalarına engel olmak ve toplumun ahlaki değerlerini düzene sokmak için yazılı ve görsel medyada eğitici, bilgilendirici programlar yapılmalı. Evet, bu arada benim tabirim ile  “kimin eli kimin cebinde” programlarına artık bir dur denilmeli. Çivisi çıkmış toplum kurallarına bu kadar etki etmesi içler acısı. Ahlaksızlığın yaşı kalmadığı gibi her gün daha da küçülüyor ve yapılan ahlaksızlık çeşitleri de çoğalıyor.
Ve sosyal medyanın insanlara kazandırdığı en kötü özellikle ise; gittikçe normalleşmeye başlayan  yalancılık..

TEBESSÜM

Bir grup kadın “Kocanızla sevgi dolu bir evlilik yaşayabilirsiniz”
konulu bir seminere giderler.
Semineri yapan psikolog sorar:
–“Kaçınız kocasını seviyor?”
Bütün eller kalkar.
Psikolog tekrar sorar:
“Bunu ona en son ne zaman söylediniz?”
Bazıları “bugün” der, bazıları “dün”, bazıları hatırlamaz.
Psikolog kadınlara cep telefonlarını çıkarmalarını ve kocalarına
“Seni seviyorum” mesajı çekmelerini, sonra da telefonlarını
birbirleriyle değişmelerini, gelen cevapları okumalarını ister…
Kadınlar söyleneni yaparlar ve beklerler.
İşte kocalardan gelen cevaplardan bazıları:
– “Ne oldu? hasta mı oldun?”
– “Ne demek istiyorsun?”
– “?!?”
– “Yine arabayı mı çarptın?”
– “Yine naptın? Bu defa affetmeyeceğim.”
– “Kaç para lazım?”
– “Beni mi? Annen mi geldi?”
– “Kimsiniz?”


SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?