TEVAZU,
ALÇAK GÖNÜLLÜLÜK,
SIFIR EGO,
SAMİMİYETLE TEBESSÜM EDEN BİR YÜZ,
VE KİM OLDUĞUNU,NEREDEN GELİP SONUNDA NEREYE DÖNECEĞİNİ UNUTMAYAN KENDİNE KARŞI ELEŞTİRİSEL BAKIŞI OLAN ADAYLAR….
Örnekleri de var;
Uşak’ın Sivaslı ilçesine bağlı Selçikler Belediye Başkanı Osman Çakar, tam 26 yıldır görevde kalarak, Türkiye’nin en eski ikinci belediye başkanı oldu. 31 yaşındayken dönemin Anavatan Partisi’nden Selçikler Belediye Başkanı seçilen Osman Çakar, şu anda 6’ıncı döneminde. 26 yıldır yapılan tüm yerel seçimlerinden birincilikle çıkarak belediye başkanı seçilmesinin sırrını anlatan Osman Çakar hep beraber okuyalım; “Hiçbir zaman için kibir yapmadım, vatandaşa tepeden bakmadım ve her dertleriyle ilgilendim. Gurur, kibir ve büyüklenme bir belediye başkanını veya yöneticiyi bitirecek olan hastalıklar. Bunlar sadece başkan veya diğer yöneticileri kapsamaz aynı zamanda ekiplerindeki görevliler için de geçerlidir. Çünkü belediye başkanı, önce Allah’a, sonra halka ve kanuna hesap verebilmeli”
Kısa ve net.Bu özellikleri sergileyen adaylar, belediye başkanlığının milletvekilliği bakanlık gibi üst tabaka makamlarla karıştırılmayıp, direkt vatandaşla birebir ilişkiler içinde olması gerektiğini hatırlayan adaylar,yani gerçek özüne dönebilmeyi göze alacak olanlar, rakiplerinden on sıfır önde olarak ipi göğüsleme şansına sahip olacaklardır.
Çünkü vatandaşın gözünde artık aş,iş,para ne kadar da önemli olsa da muhatap alınılmak,dinlenilmek,seçimden seçime değil her daim ulaşabilecekleri,kapısını rahatlıkla çaldıklarında muhatap alınabilinecekleri belediye başkanları istiyorlar.Eskortlar eşliğinde,lüks makam araçlarında koruma ordusuyla dolaşanlar ne kadar halka yakın olabilir,düşünelim bakalım.
Evine internet girmeyen aile yok artık.Televizyon olmayan yok.Akıllı telefonlar ise zibil gibi.Dedeler neneler bile cep telefonu kullanıyorlar.Bilgi ve iletişimde altın çağı yaşıyoruz.Bu da araştırmaya,öğrenmeye ve görmeye pencere açıyor.Anlayacağınız kimse artık kuru sıkı vaatlere kanmıyor artık.geçti o devirler…
GÜNÜN SÖZÜ
Bir insan parmağını başkasına uzatınca, üç parmağın da kendisine uzatıldığını unutmamalıdır.
TEBESSÜM
Uçuk vaatler konusunda Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan en dikkat çeken isimlerin başında geliyor.3 Kasım 2002 seçimleri öncesinde konser eşliğinde döner-ayranlı mitingler düzenleyen Uzan'ın akılda kalan belli başlı vaatleri şöyleydi: Her işsize 350 TL maaş verilecek. Mazot 1 TL olacak. Fındık 8 TL olacak.Üniversite sınavı kalkacak.Üniversite sayısı 4 katına çıkarılacak ve daha niceleri...
**
Seçim vaatlerinin zirve yaptığı dönem Süleyman Demirel'in yasaklar sonrası siyasete döndüğü 1991 seçimleri oldu.Demirel'in ''kim ne veriyorsa beş lira fazlasını vereceğim'' sözü siyasi literatürde yerini aldı.
**
DYP-SHP hükümetinde ekonomiden sorumlu devlet bakanı olan Çiller herkese biri ev biri araba olmak üzere iki anahtar vaat etti. ''Her mahallede yüz trilyoner olacak'' dedi bunu ''her köylüye traktör'' sözü takip etti.Demirel sonrası Başbakanlık koltuğuna oturdu ama verdiği sözleri yerine getirmedi...
**
Necmettin Erbakan ise vaat yarışında rakiplerinin hiçbirisinden geri kalmadı. Taksim Meydanı'na Cami yapma sözü veren Erbakan seçmene 5 bin tank üreteceğiz deyip her İle bir havaalanı ve hızlı tren vaat etti. REFAHYOL iktidarında Başbakan olan Erbakan, işçi memur ve emekli maaşlarına süper zamlar yaptı. Ancak 28 Şubatta gerçekleştirilen darbe sebebiyle vaatlerini yerine getiremeden iktidardan indirildi..
**
MHP lideri Devlet Bahçeli ise 1999 seçimlerinde "Apo'yu idam edeceğiz" vaadinde bulundu. Sandıktan ikinci parti olarak çıkan MHP hükümet ortağı olmasına rağmen bu sözünü yerine getiremedi...
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
