USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Seçimden sonra AKP kapatılabilir mi?

19-09-2015

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından iki savcının Anayasa’nın 2. Maddesi’nde yer alan, Cumhuriyetin niteliklerinden dolayı bir kapatma metni hazırlıkları olduğu söylemleri dolaşıyor. Daha önceleri Cumhuriyetin nitelikleri arasında yer alan laiklik ilkesinin çiğnenmesi esas alınırdı. Bu kez iddia farklı. Anayasa’nın 2. Maddesi şöyle der:

‘Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir’

Paralel savcılar, Cumhuriyetin nitelikleri arasında yer alan, ‘sosyal bir hukuk devleti’ ilkesinden hareket ediyorlar.

17 Aralık operasyonu üzerine bir grup hakim ve savcının yerlerinin değiştirilmesi, yeni HSYK yasası ve Başbakan Erdoğan’ın yargıya ilişkin eleştirileri kapatılma gerekçesi olarak dosyada yer almış durumda.

Kapatma davası hazırlığının ikinci ayağını ise Anayasa’nın 3. Maddesi’nde tarif edilen, ‘Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür’ ilkesi oluşturuyor. AK Parti, ‘Devletin bölünmez bütünlüğüne karşı eylemlerde bulunmakla’ itham ediliyor.

Bu başlığın altına Oslo görüşmeleri giriyor. MİT müsteşarı Hakan Fidan’ın İmralı görüşmeleri yer alıyor. Daha net bir ifadeyle kapatma gerekçelerinden birini çözüm süreci oluşturuyor.

Peki buna cesaret edebilecekler mi? Askeri vesayetin güçlü olduğu bir dönemde AK Parti’yi kapatamayan irade, buna cesaret edebilecek mi?

22 Temmuz 2007 seçimlerinde yüzde 47 alan AK Parti’ye kapatma davası açılabilmişti. Ama bu kez eğer AK parti yüzde 40’ın biraz altında hele hele yüzde 35’lere yakın bir oy alırsa kapatma davasına yeltenebilecekler. Çünkü AK parti gidiyor, dengeler değişiyor diye hesap yapanlar, üzerlerindeki kapatma baskısına direnemeyebilir.

Ama eğer AK Parti yüzde 40’ın üzerinde oy alırsa, hele hele birkaç puan üstte çıkarsa, o zaman bu dosyalar paralel yapının elinde kalacak.Hatta bu dosyaları hazırlayan savcılara güzide tayin yerleri ayarlanacak!

O yüzden bu seçim, bir yerel seçim olmanın çok ötesine geçti. Paralel yapının, AK Parti’yi kapatma planıyla birlikte, ‘Demokrasi mücadelesine’ dönüştü.

Tabi işin Anayasa Mahkemesi boyutu çok farklı ama Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nda birileri bu niyetle deliller oluşturup, hazırlıklarını yapıyorlar.

Şimdi başbakanın ve yandaşlarının neden son günlerde aşırı fevrileştiklerini ve seçime neden daha fazla asıldıklarını da böylelikle daha net anlamış oluyoruz…

GÜNÜN SÖZÜ

Adaleti çiğneyen devlet adamlarını cezalandırmayan milletler çökmek zorundadır. HZ. MUHAMMED

TEBESSÜM

Savcı, morgdaki üç cesedi incelemek üzere gelmişti. 

Birinci ceset sırıtıyordu. Savcı nedenini sordu. 

“Milli piyangoda büyük ikramiyeyi kazandı,sevincine dayanamadı, kalp krizi geçirdi ve öldü”, dediler. 

İkinci ceset de sırıtıyordu. Savcı sordu; 

-Bu neden sırıtıyor? 

“Bunun da oğlu doğmuştu. Sevinçten kalbine yenik düştü” diye açıkladılar. 

Üçüncü ceset Temel’in kömür halindeki cesediydi. O da sırıtıyordu. 

“Bu neden oldu?” diye sordu savcı. 

“Efendim, buna yıldırım çarptı” dediler. 

-Peki neden sırıtıyordu? 

-Fotoğrafını çekiyorlar sanmış. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?