USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

ORADA, BİR OKUL VAR UZAKTA!

01-04-2016

Son zamanların çocukların gönderilmek için yarışıldığı, vaatlerin bol olduğu, janjanlı boyalı, gösterişli özel okullarından değil.
Arkalarında dernek, cemaat ve büyük bir gurup yok!

Uzun zamandır özlemini duyduğumuz, hasretini çektiğimiz “ nerde o bizim eski okullar…diye iç geçirdiğimiz güzel mi güzel, şirin mi şirin bir devlet okulumuz. “Vilayetler Hizmetler Birliği Anaokulu.”Yaptığı etkinliklerle pek çok aktiviteye imza atan çalışkan, üretken, başarılı müdürü Erkan Kamacı.
Çanakkale Müzesini Gaziantep’e taşıyan ve bu ruhu en çok ihtiyacımız olan şu günlerde bizlere yaşatan Vilayetler Hizmetler Birliği Anaokulu Müdürü Erkan Kamacının girişimleri ile düzenlenen Çanakkale etkinliği diğer okullarımız için emsal oluşturacak nitelikte.
İl olarak eğitimde her ne kadar sonlarda olsak ta çalışkan müdürümüzün bu anlamlı girişimler diğer eğitimcilerimize örnek olur umarız.
Okul Bahçesinde yerleştirilen Çanakkale Müzesi, okul öğretmenleri ve velilerinin el birliği ile yapmış oldukları görseller, el emeği göz nuru eserler ve gelirlerinin Türkmenlere bağışlanması da alkışlanacak bir duyarlılık.
Bugünler de çocuk tacizleri ve ilimizin sınavlardaki başarısızlıkları ile canlarımız sıkılırken Erkan Hocamız ve diğer fedakar eğitimcilerimizin var olduklarını da unutmayalım ve bu güzel insanların haklarını da takdir edelim.Çünkü Erkan Hocam ve diğer idealist çalışkan hocalarımızı;
Zor olduğunu bile bile kendi isteğinizle bu mesleğe girmeye karar vermiş olmanızı seviyorum. Uzun mesai saatleri, olmayan hafta sonu tatilleri, sınıf yönetimi, veli yönetimi, her geçen gün daha da tuhaflaşan eğitim politikaları ve bir türlü yükselemeyen maaşlar ile ilgili mücadele ederken bile tebessüm eden yüzlerini seviyorum.
Kendinizi yenileyen,sürekli yeni fikirlerle gelmelerini seviyorum. İster mesleki eğitiminizi yüksek bir dereceyle bitirmiş olun, ister alternatif bir sertifika programında altı haftalık bir eğitim almış olun, her zaman bir şeyleri yapmanın yeni yollarını buluyorsunuz ve harika fikirler üretiyorsunuz. Okul gezilerine online kaynak yaratmak, gelecekten gelmiş gibi görünen çılgın yeni bilgisayar uygulamaları keşfetmek ve daha neler neler… Beyninizi seviyorum!
Enerjinizi ve heyecanınızı seviyorum. Nereden geliyor bu, ben nasıl böyle olabilirim? Neşenizin ve ruhunuzun, öğrencileriniz ve çevrenizdeki insanlar tarafından ayaklar altına alındığını ve bilerek ateşe atıldığını hissettiğiniz zamanlar olacaktır.Ağlayan çocuğun gözyaşlarını silen öğretmenlerimi seviyorum.
Bazı fikirleriniz işe yarayacak ve kesinlikle dahiyane olacaktır, bazıları dahiyane olma yolunda ilerlerken biraz desteğe ihtiyaç duyacak ve bazıları göz yaşlarınız eşliğinde ellerinizden kayıp gidecektir. Ama lütfen, sakın onları üretmeyi bırakmayın.
 Onlara ihtiyacımız var!Öğrencilerinizin onlara ihtiyacı var!Dünyanın onlara ihtiyacı var!

GÜNÜN SÖZÜ

Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet, henüz bir millet adını alma yeteneğini kazanamamıştır.

M.KEMAL ATATÜRK

TEBESSÜM

Sabah anne, oğlunun odasına girdi ve onu uyandırdı. "Haydi oğlum, uyan artık. Okula geç kalacaksın..." Oğlu, yarı açık gözlerle annesine baktı ve uykulu bir sesle "fakat anne, bugün okula gitmek istemiyorum" dedi. Anne, oğlunun isteğine karşı çıktı: "Okula neden gitmek istemiyormuşsun bakayım?" dedi. "İki ciddi neden söyle bana..." Oğlu bir yandan esnerken, bir yandan da annesini yanıtladı: "Okuldaki tüm öğretmenler benden nefret ediyorlar, biiir... Tüm öğrenciler de nefret ediyorlar, ikiii... Bu iki ciddi nedenim yeter mi, anne?" Annesi oğlunun nedenlerini geçerli bulmadı; "bunlar okula gitmemen için neden olamaz" dedi. "Şimdi hemen kal ve çabuk hazırlan..." Bu kez oğlu iki ciddi neden göstermesini istedi annesinden: "Sen de bana, okula kesinlikle gitmemi gerektirecek iki ciddi neden gösterebilir misin, anne?" dedi. Sabrı tükenme noktasına gelen anne, oğlunun üstündeki yorganı hızla çekti ve oğlunun istediği iki ciddi nedeni ondan sonra açıkladı: "Birinci ciddi neden, 52 yaşında koskoca bir adamsın..." dedi şöyle devam etti: "İkinci ciddi neden ise, sen okulun müdürüsün, oğlum..."

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?