Okulların açılmasına sayılı günler kala yine bilinmezlikler içerisindeyiz. Bir eğitim yılına da şöyle rahat ve mutlu başladığımız olmadı.
Her gelen önce eğitime el atıyor. İyi niyetli olmayı çok isterdim. İyi niyetle yapılıyor bazı şeyler, ülke düşünülüyor, çocuklar düşünülüyor, ana babalar düşünülüyor o yüzden de bu değişiklikler olmalı diyebilmek ne kadar güzel olurdu. Ama eğitime ve eğitim sistemine siyaset bulaşınca ve her gelen iktidar kendi düşünceleri doğrultusunda bir şeyler değiştirme çabasında olunca işte böyle içinden çıkılamaz durumlar oluşuyor.
Yıllardır liseye geçiş sınavlarıyla oynandı. Bu sınavların sürekli isimleri değiştirildi, konular değiştirildi, yöntemler değiştirildi. Aynı durumu üniversiteye giriş sınavlarında da yaşamıyor muyuz? Öğretim yılına başka bir sistemle başlayan öğrenci, sınav yaklaşınca değişiklikle karşılaşmadı mı? Öğrenciler, öğretmenler, veliler ne yapacaklarını bilemez hale gelmediler mi?
Bu durumlar başarıyı, verimi sürekli etkiledi. Bir ülkede eğitim ne kadar düzgün olursa o ülke gelişir.
İlkokullar, önce ilköğretim okulu kapsamına alındı, olmadı 4+4+4 uygulamasına geçildi. Kimse neyin ne olduğunu bilemez hale geldi.
Gelecek için güvenli nesiller yetiştirelim derken, başarımızı, ne yapacağını bilemeyen karamsar nesiller yetiştirmede artırdık. İnsanın içini acıtan da bu değil mi?
Eğitim neferlerimiz olan öğretmenlerimizin hiçbir zaman sorunları bitmedi. Sorunu olan öğretmen nasıl bir eğitim öğretim yılına girer siz düşünün. Atama ve yer değiştirme işlemleri yeni eğitim öğretim yılı başladığında bitmesi gerekirken bizde bu işlemler okullar açıldığında da devam etmekte. Öğretmen gideceği yere yerleşmeyi mi düşünsün, kendi çocuklarının okullarını mı düşünsün, geçim derdini mi düşünsün?
Neyi düşüneceğini bilemeyen öğretmenden ne kadar verim alınabilir, ne kadar başarı beklenebilir?
Eğitimin sorunları saymakla bitmez. Kanayan yaramız sürekli kanatılmaya devam ediliyor. Bilinçsiz nesiller kendi kendilerine mi bilinçsizleştirildi? İster A partisi olsun ister B partisi olsun suçlular bizleri yönetenlerdir. Albert Einstein’in : ”Bir ülkenin geleceği o ülke insanlarının göreceği eğitime bağlıdır.”sözüne katılmamak mümkün mü?
Eğitim standart hale gelmedikçe toplum bozulur, düzensizleşir.
İktidarların görevi eğitimle oynamak olmamalı. Öğretmenler, öğrenciler ve veliler ne yapacaklarını bilmeliler ki mutlu ve başarılı nesiller yetişsin.
Yeni eğitim öğretim yılında tüm öğrencilerimize başarılar, velilere de bol sabır diliyor ve sözlerimi başöğretmenimizin şu sözleriyle sonlandırıyorum: “Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır ya da esaret ve sefalete terk eder. (ATATÜRK)”
Sevgi ve saygılarımla…
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?