USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

DEVEDEN DÜŞMÜŞ HOP HOPUNU ARIYOR!

19-01-2023

 2023 genel seçim tarihi 14 Mayıs Pazar günü olarak açıklandı. Vatana  ve millete hayırlı olsun.
Bir süredir seçim startı veren partiler de bugünden sonra daha bir hareketlenmeye başlarlar; Mitingler, ziyaretler, vaatler ve şirinliğin her türlüsü…
2023 seçimleri diğerlerinden farklı olarak, daha hareketli  ve çekişmeli geçecek gibi sinyaller veriyor.
Görünen o ki bu  dönem gerek iktidar gerekse de muhalefet açısından aday adayı bolluğunun yaşanacağını gösteriyor. Muhalefet  partilerinin il başkanlığı için bile yüksek sayıda başvuruların olması, çekişmelerin yaşanması milletvekilliği için kimleri kimleri karşımıza çıkaracak, bizleri şaşkınlığa uğratacak; yaşayıp göreceğiz.
Çok heveslisinin olduğu milletvekilliğinin eski misyonu,kalitesi benim için kalmamıştır. Şöyle ki;
Parlamento, halkın temsilini sağlayan bir organdır. Halkın temsiliyetini sağladığı için de temsili demokrasi kadar eski bir yapıdır. Elit grup olarak nitelendirebileceğimiz milletvekilleri içinde bazı toplumsal gruplar aşırı şekilde temsil edilirken, bazı toplumsal kesimler de toplum içindeki varlıklarına oranla çok daha az oranda temsil edilmektedirler.
Milletvekillerinin yetiştikleri sosyal çevre, statüleri, kişilik özellikleri, toplum genelindeki yapıyı yansıtmıyorsa halktan kopuk, halkın desteğine dayanmayan, bu nedenle toplumsal meşruiyeti zayıf bir parlamento söz konusu olacaktır. Özellikle halk arasında çok ünlü bir deyim haline gelen “parlamento toplumun aynasıdır” sözü parlamentoların temsiliyetini anlatmaktadır. Toplumsal yapıyı en iyi şekilde temsil eden parlamentolar, toplumsal sorunları algılama ve çözmede de başarılı olurlar. Tersi bir durum söz konusu ise, yani meclisin toplumu temsil etme derecesi düşük ise toplumsal beklentilere cevap vermek zorlaşacaktır. Bunun da büyük sakıncalarının olacağı bilinmektedir. Örneğin, nüfus bakımından genç olan bir ülkenin parlamentosunun yaş ortalaması çok yüksekse, daha çok radikal kararların alınmasını bekleyen topluma, muhafazakar kararlar dayatılmaya çalışılacak, toplum genelinde parlamentoya karşı bir güvensizlik doğacak, bu da zamanla halkın parlamentoya karşı soğumasına belki de zamanla siyasetten uzaklaşmasına, siyasete yabancılaşmasına yol açacaktır. Zaman içinde bunun ne yazık ki sonuçlarını da gördük.Moda tabiriyle yeni nesil vekillik deyince akıllara,(içlerinde çok başarılı ve samimi olanları ayrı tutarak) halktan uzak güce yakın olmak, iş takipçiliği yapmak, ihale peşinde koşmak, eş dost kadrolaşmalarıyla uğraşmak…gibi gibi..
Bu dönem aday adayları inceden inceden ortaya çıkmaya başladıkça ilginç profillerle de karşılaşmaya başlıyoruz. Yaşlanmış, unutulmaya yüz tutmuş eski siyasetçiler,bıyıkları henüz terlemiş kanı kaynayan yeni yetmeler ve eltisine kaynanasına bir şeyler ispatlamaya çalışan umutsuz ev hanımları…
Şimdiden aday adaylarını merakla bekliyoruz.


GÜNÜN SÖZÜ
 “Erken seçim olsaydı 2084’e kadar iktidar kalacaktık.”
Bülent Ecevit


TEBESSÜM
“Köyün birine bir hırsız dadanmış, köyün camisine dadanmış hırsız. Cemaat her namaza durup imam “Allahu ekber.” dediğinde hırsız hemen hem caminin içinde hem köyde operasyon yapıyor, eline ne geçirirse çalıp çırpıyor.
 Bir gün, iki gün derken köylüler bir gün hırsızı yakalar. “Ne yapalım, nasıl bir ceza verelim?” derler ve ihtiyar heyeti bir karar verir uzun tartışmadan sonra.
 “Bu hırsızı camiye imam yapalım.” derler. Böylece önümüzde olur, namaz kıldırır, hırsızlık yapamaz.” derler. Güzel. Hırsızı imam yaparlar.
 Köyden ayrılan bir vatandaş da uzun süre sonra köye geri döner ve meraken ilk karşılaştığı köylüye de “Ya şu bizim hırsız ne yapıyor?” der ve bunun üzerine “İmam olunca uslandı mı, hırsızlıkları bitti mi? diye de sorar.
“Ne gezer!” demiş arkadaşı. “İmamlığa devam ediyor ama hırsızlığı da sürdürüyor.” “Nasıl oluyor o?” “Allah’ı var, artık çalmıyor.” der.“Hatta günde beş vakit ‘hırsızlık günahtır ey cemaat, aman ha!’ diye vaaz veriyor.”
Köylü sorar: “Ee?” “İki tane adam tuttu, onlara çaldırıyor” der.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?