USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Bu Ramazan kimden fetva alsak!

19-09-2015

Havaların ısınmasıyla birlikte mübarek ramazan ayıda geldi, kapımıza dayandı. İnşallah rahmetiyle, bereketiyle,huzuruyla ve ülke menfaatleri doğrultusunda koalisyon müjdesiyle beraber gelir.Tüm Müslüman alemine hayırlı uğurlu olsun.

Her   sene kanallar kendi hocasını belirleyerek ramazan programları yaparlar. Bizler de işimize gelen hocayı dinler, eksik bilgilerimizi tamamlamaya çalışarak    ramazanımızı bereketlendirmeye çalışırız.

Ekranların vazgeçilmez fenomeni, hocaların hocası Nihat Hatipoğlu Hoca, bu ramazanda    alacağı astronomik rakamlarla ve şık takımlarıyla dedikodusunu yaptırıp orucumuzun sevabını azaltacak gibi görünse de  yine  de tatlı tatlı akıttığı göz yaş yaşlarıyla evlerimizde yer alacağa benziyor.

Dakika bir gol bir hesabı,   kendine has saçmalıkları pardon üslubuyla ilk ramazan topunu atan  Yaşar Nuri Hoca, “Türkiye’deki Müslümanların % 99’u hükmen Domuzdur” çıkışıyla, zaten uzun ve sıcak günlerin vereceği gerginlik ,üzerine tiryakilikten doğan sinirlik durumlarınızın  yanına birde bu  zavallının Türkiye’de halkın %99 buçuğunun güya Müslüman olduğu söylenir. Yahu, ne 99’u, hatta bunların, buçuğu bile Müslüman değildir! Ben bunların bulunduğu mabette Kur’an’ın emrettiği secdeyi yaparsam şerefsizim. “Hükmi domuzlarla” (Hükmen domuz sayılan %99 Müslüman halkla) aynı safta secdeye gitmekten iğrenirim saçmalıklarını eklemek istemiyorsanız bulunduğu kanaldan uzak derin, derim. Ama yine de tercih sizin.

Eski demezseniz, birde “iyi konuşuyor, hoş konuşuyor ama ne anlattığını tam bir de   anlayabilseydik iyiydi. O  yüzden   yine de dinlemeliyim “inadınız varsa sizlere her sene eski hutbelerinin yayınlandığı Fetullah  Gülen Hoca  sohbetlerini tavsiye edebilirim. Ama tam oruç sohbetinin arasında aniden   muhterem  hocanın beddua yayını devreye girerde ne olduğunu anlamadan hükümete çatma kasetleriyle karşılaşırsanız sakın şaşırmayın. İftar vakti gelmiş, orucunuzu açabilirsiniz artık mesajıdır. Normallll…

Zekeriya    Beyaz Hocam. Hocaların Hocası. Sen bir tanesin.Benim favorim kendileri de ondandır bu iltifatım.Geçen ramazan susuzluktan bitmiş bir halde, Zekeriya  Hocamı dinliyoruz.İzleyiciler telefonla bağlanıp soruyorlar:

_Hocam, ben öğrenciyim okuluma gidiyorum .Oruç tutmasam günah olur mu?

_Tutma yavrum tutma. Sen öğrencisin, derslerine çalış. Sana günah olmaz.

_Hocam; ben çocukluyum.Yemek,temizlik,iş yapıyorum.Ben de oruç utmasam günah olur mu?

_Tutma kızım senin yaptığında ibadet sayılır. Günah olmaz.

_Hocam, ben çalışıyorum eve ekmek götürüyorum.Oruç tutmakta zorlanıyorum. Tutmayınca günah olur mu bana?

_Hiç günah olur mu yavrum. Sen çalışarak zaten ibadet ediyorsun,sevap kazanıyorsun.Çalışanlar zaten oruç tutmasınlar,  günah olmaz.

_Hocam, ben para biriktirip tatile gideceğim. O da ramazana denk geldi. 15 gün boyunca seferi sayılır mıyım?

_Tabi yavrum sen tatil boyunca seferi sayılırsın. Hem paran yanarsa daha günah olur.Sende  tutma evladım.Gezmekte bir ibadettir.

_Hocam, baş ağrım var..”Tutma evladım.”

_Hocam,ayağım incinmiş..”Tutma kızım.”

Arkadaşımla ramazan ayı boyunca muhterem hocama ulaşıp icazet almak için çok uğraştık ama hatların yoğunluğundan bir türlü muradımıza eremedik. Bu ramazan kısmet olursa..J

GÜNÜN SÖZÜ

Oruç ayına girdiğin zaman, o aya kavuştuğun için Hakk’a şükrederek, sevinerek, neşeli olarak gir! Çünkü Ramazanın gelişinden üzülenlere, gamlılara oruç haramdır. Onlar, oruca layık değillerdir.

  1. MEVLANA

TEBESSÜM

Evvel zaman içinde iki şair ve edip , Beylerbeyi’nde bir dostun iftar davetine icabet için yola koyulup karşıya geçiyorlar; fakat vakti iyi hesap edememişlerdir ve iftara daha saatler vardır. Bunun üzerine iki ahbap,

– Camiye gidelim, vaaz dinleriz, vakit geçer, fikriyle Beylerbeyi Camii’ne girip bir tarafa ilişiyorlar.

Vaiz kürsüye çıkmış cehennemden bahsetmekte, diliyle etrafa yıldırımlar savurup şimşekler çaktırmakta, “zebânileer, alevleer, katran kuyularıı” dedikçe cemaat dehşetle tir tir titremektedir.

Bizimkiler vaizin tehditlerine pek kulak asmamaktadır ama ahalinin çoğu kapıldığı haşyetle hüngür hüngür ağlıyor.
Ağlayanlardan biri, gözyaşlarını silerek Faik şairlerin sırtına dokunuyor, kısık sesle,

– Siz vaizi dinlemiyor musunuz? diye soruyor.

“Dinlenmez olur mu, dinliyoruz elbet” diye cevap veriyor bizimki,

“Peki ne dediğini anlıyor musunuz?” “Anlıyoruz elbette, niçin soruyorsun peki?”
Adam hayretle devam ediyor,

– Yahu bizim ağlamaktan ciğerimiz sökülüyor, gözümüz dışarıya uğruyor sizde ise hiçbir elem işareti yoktur, nasıl oluyor bu?
Şair cevap veriyor:

– Efendim biz bu mahalleden değiliz, yabancıyız, misafirliğe geldik de!.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?