USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Bağdattan dönen hesaplar

19-09-2015

Yerel seçimler,1 Mayıs,Cumhurbaşkanlığı seçimleri derken kendi iç sorunlarımıza kilitlenip yanı başımızdaki Suriye savaşını unutmuş yada unutturulmuş gibi görünüyoruz…Halbuki bu savaşın başlarında biz hemen tarafımızı belli etmiş ve bu iç savaşa birkaç aylık ömür dahi biçmiştik..Ama zaman bizlere ve dünyaya göstermiştir ki masalarda yapılan hesaplar Esad yönetimi tarafından bertaraf edilmiştir.Şimdiki suskunluğun nedeni ise budur:”Bekle ve gör”

Suriye’de başlatılan  iç savaş, şimdilerde yeni bir aşamaya gelmiş bulunuyor.

Amerika ve İsrailin  üç yıldan beri çizdiği senaryolar ya yenilgiye uğramış veya en azından şimdiye kadar planlandığı gibi amacına ulaşmamıştır. Sahnede olmalarına  ve hatta ABD-İsrail ikilisinden daha çok çaba sarf edip, daha çok çırpınanlar taşeronlardır, sahneye sürülenler ise piyonlardır. Taşeronların ve piyonların kimler olduğunu tekrarlamaya gerek yoktur.

Yenilgiyi içine sindiremeyen Amerika ve İsrail  kendi başarısızlığını asla kabul etmediği gibi yenilginin faturasını ise piyonlarına yansıtıyor. Her ne kadar oyun içinde oyun kurmaya çalışsalar veya piyonlar bağımsız savaştıklarını sansalar da  şimdiye kadar oyun kurucunun çizdiği daireden dışarı çıkamadılar ve bundan sonra da çıkamazlar. Suriye’ye müdahil ülkeler içinde  son bir yıl içinde meydana gelen gelişmeler, kukla değiştirme çabaları ve suçlamalar bunun açık bir göstergesidir.

Zaman zaman çokta ileri giderek Doğu Guta’daki kimyasal silah kullanımı senaryosunda olduğu gibi  bazen patronlarını etkilemek,  yönlendirmek için insanlık dışı  cinayetlere bile başvurmaktalar. Ama işveren patronun işine gelmediği sürece bir işe katılmayacağını anlamaktan aciz bu zavallılar her defasında komik durumlara düşmekteler.

 Kesab kasabasına yönelik saldırıya en azından lojistik destek sağlayan, Çeçenistanlı teröristleri silahlandırarak Suriye’ye salıverenler anlaşılan geri dönüşü olamayan bir yola girmiş olduklarından geçmişten bir türlü ders almamaktalar.

Dün kendi elleriyle eğitip, örgütleyip, silahlandırıp besledikleri teröristlerden bir grubun, İŞID adı altında  kontrolden çıkmasına tahammül edemedikleri için utanmadan sıkılmadan bu ruh hastası ölüm makinelerini Esad rejimi yanlısı olarak tanıtacak kadar yalancılaşan bu sözde İslamcılar, yarın İŞID’ın ikizi Nusra Cephesi konusunda da aynı pişmanlığı yaşayacakları kesindir. Bunu kendileri de biliyorlar bilmesine ama tükürdüklerini yalayamadıkları için daha büyük cinayetlere ortak olmayı hatalarını itiraf etmeye tercih ediyorlar.

Suriye yönetimini destekleyen Rusya’yı yanı başındaki Ukrayna’da sıkıştırmak isterken Kırım yarımadasının  Rusya’ya bağlanması karşısında şaşkına dönen ABD bir yandan Ukrayna’yı karıştırırken öte yandan  tattığı yenilginin intikamını Suriye’de almayı  planlamaktadır. Bunun için de propaganda makinesini son günlerde yeniden harekete geçirerek Suriye’ye yönelik geniş çaplı bir muhtemel saldırı için taşeronlarla birlikte  kamuoyu oluşturmaktadır.

Halbuki Suriye yönetimi artık cumhurbaşkanlığı seçimine hazırlanabilecek kadar gücü elinde bulundurduğunu göstermektedir. Amerika ve İsrail ise bu seçimin düzenlenmesinin  kendileri için daha ağır bir yenilgi olacağını bildikleri için bu konuda da dezenformasyon makinesini  harekete geçirmiş bulunuyorlar. Ülkenin üçte ikisinin Esad rejiminin kontrolü dışında olduğunu ileri sürüyorlar! Madem bu kadar geniş bir bölgeye hakimsiniz ve Suriye yi ele geçirmişsiniz niçin hala toplantılarınızı Suriye dışında yapıyorsunuz?  Ülkenin doğusundaki geniş kırsal ve çöl bölgelerini kontrolünde bulunduran İŞID’i bir yandan rejim yanlısı gösterirken işinize geldiği zaman niçin kendinizden sayıyorsunuz?

Artık kabul edilmelidir ki bizimde yanlış politika uyguladığımız Suriye planı bazılarının elinde patladı..Patlamalar da devam edecektir…

GÜNÜN SÖZÜ

Milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça; savaş bir cinayettir..

M.K.ATATÜRK

TEBESSÜM

Tarih dersinde öğretmen birini tahtaya kaldırmış ve sormuş: -Oğlum Kadeş Savaşını kim yaptı? Çocuk hemen yanıtlamış: -Hocam vallahi billahi ben yapmadım. Hoca sinirinden çıldıracak. O sinirle dışarıya çıkmış, koridorda Matematik öğretmenini görmüş ve durumu Matematik öğretmenine anlatmış: -Hoca hanım bu öğrenciler beni çıldırtacak; Kadeş Savaşını kim yaptı diye soruyorum, vallahi billahi ben yapmadım diye yanıt veriyorlar..-Hocam üzülmeyin çocuktur bunlar hem yaparlar hem de yapmadım derler… Tarihçinin sinirleri iyice tepesine çıkmış ve soluğu Müdür Beyin odasında almış. -Müdür Bey bu nasıl bir okul, ne öğrencisinde hayır var, ne de öğretmeninde; öğrenciye Kadeş Savaşını kim yaptı diye soruyorum, ben yapmadım diyor, öğretmene durumu anlatıyorum, bunlar çocuktur hem yaparlar hem de yapmadım derler diyor, kafayı yiyeceğim. Müdür Bey: Siz hiç kendinizi üzmeyin Hocam, bunda merak edilecek birşey yok, şimdi Bakanlığa bir yazı yazar ve Kadeş Savaşını kimin yaptığını sorarız… Tarih Öğretmeni aldığı yanıt ile oracığa yığılıp kalmış ve Müdürden bir hafta izin almış… Bir hafta sonra Bakanlıktan bir yazı: Bu yıl ödenek olmadığı. için Kadeş Savaşı yapılamayacaktır .Bilginize…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?